Malatya Büyükşehir Belediyesinin, Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) ile birlikte yürüttüğü proje kapsamında açılan "Gülen Yüzler Kafe"de çalışan 8 down sendromlu, aldıkları maaşlarla annelerine tatlı ikram ediyor.
Servis elemanı eğitimi aldıktan sonra kafede çalışmaya başlayan 8 down sendromlu, hayatlarını kazanmanın mutluluğunu yaşıyor. Aileler de kafeye gelerek çocuklarına destek oluyor. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde açılan kafede çalışan servis elemanları, her ay maaşlarıyla annelerine tatlı ısmarlıyor.
Malatya Down Sendromlular Spor Kulübü Derneği Başkanı Nursel Vardı, down sendromluların topluma kazandırılması, sosyalleşmeleri açısından birçok faaliyet gerçekleştirdiklerini söyledi.
2016 yılında kurdukları derneğin, çocukların kabul gören bireyler olması açısından önemli olduğunu dile getirerek, bu doğrultuda faaliyetler yaptıklarını söyledi.
Down sendromlu çocuk annesi olmanın zorluklarını, "Büyümeyen bir çocuğunuz var, 30 yaşına da girse, 50 yaşına da girse büyümeyen bir çocuğunuz.
Bir gün 50 yaşındaki gibi davranabilir, çok bilinçli konuşur, hareket eder, şaşırırsınız; bir gün 3 yaşındaki bir çocuğu karşısına alır onun yaptığı hareketleri rol model olarak alır, onun tavırlarını, davranışlarını sergileyebilir. Bu bizim için güç, sabır gerektiren bir durum."
Hayal bile edemezdik
Çocuklardan 8'inin Malatya Büyükşehir Belediyesinin açtığı Gülen Yüzler Kafe'de istihdam edildiğini aktaran Nursel Vardı, şunları söyledi:
"Bugün en mutlu günlerimizden birini yaşıyoruz. Çocuklarımızın burada istihdam edilmelerine vesile olan başta Belediye Başkanımız Selahattin Gürkan ve ekibine, destekleyen herkes için söylüyorum, teşekkürler ediyoruz.
Çocuklarımızı burada istihdam ettiler. Bugün çocuklarımızdan Doğa Kazancı'nın maaşıyla bizlere getirdiği, ilk kazancıyla getirdiği tatlıyı yemenin hazzını duyuyoruz. Belki de hayatımızda hiçbir şey bu kadar bize tat vermemiştir. Çünkü biz bunları hayal bile edemedik, çocuklarımızın çalışabileceklerini hayal bile edemezdik."
Anne Hatice Çakmak ise kızı Ebru'nun kafede çalışmasının mutluluğunu ve gururunu yaşadığını söyledi.
Nefise Şekerci de oğlu Mustafa'nın kendisine Allah'ın bir emaneti, hediyesi olduğunu belirterek, "Ben onun için yaşıyorum."
