Erzurum'da her yıl geleneksel olarak düzenlenen ve yüzyıllardır süren 1001 hatim programı, 2025 yılının ilk gününde de büyük bir coşku ile başladı. 13 Aralık 2024’te başlayıp bir ay sürecek olan bu özel program, Erzurum halkının sabah namazlarını camilerde bir arada kılarak ve Kur’an-ı Kerim okuyarak geçirmesine olanak sağlıyor. Erzurum’un tarihi Ayaz Paşa Camii gibi önemli ibadet yerlerinde düzenlenen bu etkinlik, 3 ayların başlangıcıyla ve yeni yılın ilk gününde Kur’an tilavetiyle anlam kazandı.
Erzurum'da 1001 Hatim Geleneğinin Tarihçesi Nedir?
Erzurum’da 16. yüzyılda Pir Ali Baba tarafından başlatılan 1001 hatim geleneği, asırlardır halk arasında coşkuyla yaşatılıyor. Her yıl düzenlenen bu program, şehri afetlerden ve belalardan korumak amacıyla, aynı zamanda manevi huzur ve bereket dileğiyle icra ediliyor. Bugüne kadar hiç aksatılmadan süregelen bu gelenek, Erzurum halkı tarafından büyük bir sevgiyle sahiplenilmiştir.
2025 yılının ilk sabahı, Erzurum'da binlerce kişi sabah namazına katılmak için camilerde buluştu. Yüzyıllık bu geleneği yaşatmak isteyen Erzurumlular, sabah namazı öncesi Kur’an-ı Kerim okuyarak ve dua ederek yeni yılı karşıladılar. Her yıl olduğu gibi halk, evlerinde ve iş yerlerinde de Kur’an okuyarak bu manevi atmosferi destekliyor. Şehirde, adeta ikinci bir Ramazan havası esiyor.
Erzurum’da 1001 Hatim: Bir Kültür ve İnanç Mirası
1001 hatim geleneği, Erzurum’da halkın birbirine bağlılığını artıran bir etkinlik olarak kabul ediliyor. Yıl boyu süren yoğun programlardan sonra, bu özel etkinlik, şehre manevi bir ferahlık getiriyor. Erzurum halkı, her yıl olduğu gibi bu geleneği yerine getirerek hem kendileri hem de sevdikleri için dua etmekte. 1001 hatim, aynı zamanda şehirdeki sosyal dayanışmayı da pekiştiriyor.
Erzurum’un bu özel geleneği, yalnızca bir dini ritüel değil, aynı zamanda şehrin kültürel bir mirası haline gelmiştir. Hem büyükler hem de gençler bu geleneği devam ettirerek hem toplumsal hem de manevi açıdan güçlü bir bağ kuruyor. Erzurum’da her yıl düzenlenen 1001 hatim programı, sadece bir dini görev değil, halkın birbirine karşı olan sevgi ve saygısını pekiştiren, toplumsal bağları güçlendiren bir kutlama haline gelmiştir.