Güzeli Kurtarmak
Byung-Chul Han
Byung-Chul Seul’da doğdu, 2012/13 kış sömesterinden beri Berlin Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde felsefe ve kültür bilimi dersleri veriyor. Han birçok kitap yayımladı, “Müdigkeitsgesellschaft” (Yorgunluk Toplumu), “Topologie der Gewalt” (Şiddetin Toplojisi), “Transparenzgesellschaft” (Şeffaflık Toplumu), “Im Schwarm” (Oğulda) ve “Agonie des Eros” (Erosun Can Çekişmesi) bunlardan birkaçı.
İnsan Yayınları. Syf: 93. Basım Tarihi: 2018.
Byung Chul Hang'ın "Güzeli Kurtarmak" adlı eseri, güzellik kavramını farklı filozofların gözünden ele alarak, okuyucuya derin bir düşünce yolculuğu sunuyor. Kitap, güzelliğin tek bir anlamı olmadığını, sanatta, kadında ve daha birçok alanda farklı hazlar uyandırdığını vurguluyor. Özellikle Longinos'un "Güzel kadınlar gözlerin acısıdır" sözü, kadınların acı çektirerek güzelleştiklerini ve gözler sayesinde tüm bedene acı verdiğini dile getirmesi gerçekten etkileyici bir bakış açısı olmuş. Bu söz, insanların acı veren şeylerden de haz alabileceğini ve bazen acının kendisinin değil, sonucunun bir nevi asıl acı verici olduğunu düşündürüyor. Biz insanlar bize acı veren şeyden haz duymuyor muyuz? Örneğin seni sevmediğini bildiğin birini sürekli düşünmek, sırf fiziksel görüntümüz güzel olsun diye acı veren işlemleri vücudumuza uygulamak. Ülkemizin dört bir yanında pürüzsüz bir cilde, estetik bir yüze ve vücuda sahip olmak isteyen insanların akın ettiği güzellik salonları açılmaktadır. Herkesin tek bir amacı var, o da pürüzsüz olmak ve estetikle güzel olmak. İşte burada yazarın da dediği gibi toplum pürüzsüz olmayan her şeyi kusurlu bulmaktadır ve buna çözüm üretmek için farklı yollar denemektedir. Kusurlu bir durumun oluşumu demek estetik açıdan göze çarpar, kötü olarak nitelendirilir. Sadece insan vücudu için geçerli değildir bu. Bir nevi bir resmi boyarken bile altta yatan tüm kusurların kapanmasını isteriz. Pürüzsüz olmak, estetik olmak ve daha fazlasını isteme arzusu, aslında insanların içsel acısını oluşturuyor. Kitapta pürüzsüzlüğün estetiği üzerine yapılan analizler de dikkat çekici. Günümüzde pürüzsüzlüğe verilen aşırı önem, toplumun kusursuzluğu ve mükemmelliği arayışını yansıtıyor. Ancak yazarın da belirttiği gibi, kusurların olmadığı bir dünya, estetik açıdan güzel görünse de güzeli görmek için kusurunda bir nebze olması gerekiyor. "Yaralanmanın Estetiği" bölümünde ise insanların acılarının, yaralarının sanat ve şiir gibi güzel eserlerin kaynağı olduğu vurgulanıyor. Yazarın ifadesiyle, yaralanma olmadan ne şiir ne de sanat olabilir. Acının, insanın iç dünyasını derinlemesine şekillendirdiği ve bu yolla güzel eserlerin doğduğu anlatılıyor. Yazana şair, acılarını kâğıda döküp mısraların dizilimine de şiir denir. Kimse sanatın nasıl bir yaralanma ve acıyla yoğrulup bu raddeye geldiğini anlamaz, bilmez. Genel olarak; güzellik, estetik ve pürüzsüzlük herkes için farklı bir etkiye sahiptir. "Güzeli Kurtarmak" kitabı, okuyucuya her satırında derin düşüncelere yol açan bir deneyim sunuyor. Yazarın cümleleri, yaşamın gerçeklikleriyle uyumlu ve derinlemesine bir şekilde ilişkilendirilmiş, toplumun düşünmesi gereken önemli konuları ele alıyor. Bu nedenle, kitabı okumanın, toplumun pürüzsüz olması gerektiği düşüncesine meyilli olduğu bir çağda, aydınlatıcı bir deneyim sunacağını düşünüyorum.