Beni Ödülle Cezalandırma
Özgür Bolat
1979 yılında Antalya’da doğdu. Boğaziçi Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü’nden bölüm ve fakülte birincisi olarak mezun oldu. New York Üniversitesi’nde burslu, öğrenme psikoloji eğitimi aldı. Buradan da “Üstün Başarı Ödülü” kazandı. Fulbright ve Türk Eğitim Vakfı bursu ile yüksek lisans yaptığı Harvard Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden de 4.00 üzerinden 4.00 ortalama ile mezun oldu. Türkiye’ye dönüşünde Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde iki yıl öğretim üyeliği yaptı. Doktora derecesini Cambridge Üniversitesi’nden ve MIT Sloan School of Management’tan aldı. 2007 yılında Yeni Zelanda’da yapılan uluslararası bir konferansta “En İyi Genç Araştırmacı” ödülünü aldı. Özgür Bolat hürriyet.com.tr’de ve Vatan Gazetesi'nde köşe yazarlığı ve Bahçeşehir Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapmaktadır. Aynı zamanda okullara ve şirketlere danışmanlık sunmaktadır.
Doğan Kitap. Syf: 248. Basım Tarihi: 2016.
Ödül ile ceza mı olurmuş? Bu kitabı okuduktan sonra bunun cevabını bulabilirsiniz… Bir çocuk nasıl yetişir. Ödülün, cezanın, rekabet ve daha birçok konunun, bir çocuğun yetişmesinde ne gibi bir faydası ve zararının olduğunu öğreniyoruz. Sadece çocuklar değil, bir iş yerinde performansı, iş gücünü nelerin düşürdüğü konusunda da bilgi sahibi oluyoruz. Kesinlikle okunması gereken bir kitap olarak görüyorum. Ne kadar çok yanlış yaptığımızı okuduktan sonra bir nebze anlayabileceğimizi düşünüyorum. Kitabımız iki kısımdan oluşuyor. Birinci kısımda 16 bölüm var, genel olarak ödülün zararlarından bahsediliyor. İkinci kısımda ise 5 bölüm var, ödül yerine ne yapmamız gerektiğinden bahsediliyor.
Dr. Özgür Bolat'ın ödül yerine bize önerdiği yöntem ise geri bildirimdir. Çocuklara bir şeyi zorla yaptıramayız. Önemli olan çocuğun bunu neden yaptığını anlamasıdır. Mesela olimpiyatlara hazırlanan biri sadece hocası olduğu zaman çalışıp olmadığında diyetine uymuyor ve antrenmanlarını yapmıyorsa durumu içselleştirmemiştir. Ama iç motivasyonu yüksek sporcular koşullar ne olursa olsun kendi isteğiyle hareket ederek yapar. Çünkü bir amacı vardır. Bunu yapan sporcular incelendiğinde ise sadece geri bildirim aldıkları ve hatalarını düzelttikleri görülmüştür. Bu her konuda böyle olmalıdır. Ödev yapan çocuk ödevi neden yaptığını bilmelidir. Ödev yapmayan çocuğun ailesi ise neden ödev yapmak istemediğini anlamalıdır. Maalesef ki nedenlerden çok sonuçlara odaklanan bir toplum olarak bunu genelde göz ardı ediyoruz ve kısa vadeli çözümlere ulaşıyoruz. Bunlar bize daha büyük bir sorun olarak geri dönmekten başka bir işe yaramıyor.