Selahaddin Eyyubi, Haçlılar’a karşı verdiği destansı mücadele ve Kudüs’ün fethiyle tarihe adını altın harflerle yazdıran bir komutan olarak tanınır. 1138 yılında Irak'ın Tikrit şehrinde dünyaya gelen Selahaddin, genç yaşlarda büyük bir askeri deha olarak parladı. Kudüs’ün Haçlı işgalinden kurtuluşu, onun en büyük zaferi olarak hafızalara kazındı. Ancak Eyyubi, sadece askeri başarılarıyla değil, aynı zamanda İslam dünyasında bıraktığı derin izlerle de hatırlanır.
Selahaddin Eyyubi: Kudüs’ün Kurtarıcısı
Selahaddin Eyyubi'nin siyasi kariyerindeki en önemli dönüm noktalarından biri, 1169’da amcası Esedüddin Şirkuh’un komutasında Mısır’a yaptığı seferle başladı. Burada önce Fatımi hilafetine son vererek, Mısır’ı Sünni bir yapıya kavuşturdu ve 1171'de Fatımi yönetimine son verdi. Mısır’a hâkim olduktan sonra Selahaddin, bölgenin liderliğini üstlenerek Haçlılar’a karşı savaş için hazırlıklara başladı.
Selahaddin, 1181’de Diyarbakır, Urfa, Harran gibi şehirleri ele geçirerek Kudüs’ün yolunu açtı. Halep’in fethi, bu stratejinin en önemli adımlarından biriydi. Halep’i ele geçirerek, Kudüs’e doğru olan seferin önünü açtı ve bu zaferi, Kudüs’ün Haçlı işgalinden kurtuluşuna giden yolda kilit bir aşama haline geldi.

Selahaddin Eyyubi’nin askeri dehası, 1187’de gerçekleşen Hıttin Savaşı’nda zirveye ulaştı. Haçlı Krallığı’nın askeri gücünü büyük ölçüde yok eden bu zafer, Kudüs’ün yeniden İslam topraklarına katılmasının önünü açtı. 20 Eylül 1187’de, Kudüs kuşatıldı ve Haçlı işgali son buldu. Selahaddin, şehri büyük bir özenle koruyarak, Harem-i Şerif’i Hristiyan sembollerinden arındırdı ve kutsal şehirde ezan sesi tekrar duyulmaya başlandı.
Selahaddin Eyyubi’nin Efsanevi Mirası
Selahaddin Eyyubi, sadece askeri bir lider olarak değil, aynı zamanda bir devlet adamı ve halk kahramanı olarak da hatırlanır. Kudüs’ün fethinin ardından, büyük bir hoşgörü göstererek, Hristiyanlara zarar vermedi ve onlara güvenlik sağladı. Selahaddin’in adaletli yönetimi ve şehri tahrip etmeme kararı, onu sadece İslam dünyasında değil, tüm dünyada saygı gören bir figür haline getirdi.

Selahaddin Eyyubi, tüm zaferlerine rağmen, 4 Mart 1193 tarihinde Şam’da vefat etti. Orta Doğu’daki Haçlı varlığını kırarak İslam dünyasının gücünü Avrupa’ya gösteren Selahaddin, ardından büyük bir sevgi ve saygı ile anıldı. Şam’daki Emevi Camii’nin yanındaki türbesi, bugün hâlâ ziyaretçilerini kabul etmektedir. Selahaddin’in ölümünün ardından İslam dünyasında bıraktığı miras, sadece askeri başarılarıyla değil, aynı zamanda adaletli yönetimi, hoşgörüsü ve Kudüs’ün kurtuluşuna yaptığı katkılarla da anılmaktadır.
