Shakespeare'in en bilinen eserlerinden biri olan 116. sonesi, Oxford Üniversitesi'nde yapılan bir keşif sayesinde yeniden gündemde. Üniversitenin İngiliz Dili ve Edebiyatı Fakültesi'nden Dr. Leah Veronese liderliğindeki bir ekip, nadir bir el yazması kopyasına ulaştı. Bu el yazması, 17. yüzyıla ait bir şiir derlemesinin içinde ve Ashmolean Müzesi’nin kurucusu Elias Ashmole'un kişisel arşivinde bulundu.
Shakespeare'in El Yazması Kopyası, İkinci Kez Keşfedildi
Şimdiye kadar tespit edilen sadece ikinci el yazması kopya olmasıyla dikkat çeken bu keşif, Shakespeare'in eserlerinin nasıl okunduğuna ve dönemin şartlarına nasıl uyarlanmış olduğuna dair önemli ipuçları sunuyor. Keşif, ayrıca eserlerin tarihsel bağlamda nasıl bir dönüşüm geçirdiğini anlamak için de paha biçilmez bir kaynak.
El yazmasındaki 116. sonenin en dikkat çekici özelliği, eserin İngiliz İç Savaşı dönemi için siyasi amaçlarla yeniden düzenlenmiş olması. Sone, dönemin yasaklanan Noel ilahileri ve siyasi hicivleriyle birlikte sunulmuş. Ayrıca, şarkı formunda uyarlanmış ve Henry Lawes tarafından bestelenmiş. Bu şarkı formundaki uyarlama, dönemin politik atmosferine doğrudan bir gönderme yapıyordu.

Aşk Şiirinden Siyasi Bildiriye: Şiirdeki Değişiklikler
Orijinal sone, aşkın sadakatine dair bir metin olarak biliniyor. Ancak el yazmasındaki versiyon, siyasi bir mesaj içeriyor. Örneğin, orijinal açılış dizesi şu şekildeydi:
Let me not to the marriage of true minds
Admit impediments; love is not love
Which alters when it alteration finds.
Türkçesiyle:
Gerçek zihinlerin birleşmesine engel tanımayayım,
Aşk değildir aşk, değiştiğinde değişen.
Ancak keşfedilen versiyonda açılış şu şekilde değiştirilmiş:
Self-blinding error seize all those minds
Who with false appellations call that love
Which alters when it alterations finds.
Türkçesiyle:
Kendi kendini kör eden yanılgı sarsın o zihinleri,
Değiştikçe değişen şeye aşk diyenleri,
Yanlış adlarla o sevdayı adlandıranları.
Bu değişiklikler, sadece şarkı formuna uygunluk sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda dönemin siyasi atmosferine de göndermeler içeriyor.

Eserin dönemin siyasi bağlamıyla ilişkilendirilmesi, özellikle de dönemin kraliyet yanlısı şairleriyle bağlantılı olması, bu versiyonun aşkın ötesinde bir sadakat teması taşıdığını gösteriyor. Cumhuriyet rejimi döneminde halk önünde şarkı söylemek yasaklandığı için, birçok sanatçı gizli performanslarla sanatlarını sürdürdü. Bu el yazması, o dönemde Shakespeare’in eserlerinin nasıl dönemin siyasi şartlarına göre şekillendirildiğine ışık tutuyor.
Oxford Üniversitesi Shakespeare Çalışmaları Profesörü Emma Smith, bu heyecan verici keşif ile ilgili olarak, "Shakespeare’in erken dönem etkilerine dair yapılan araştırmalar hâlâ yeni bilgiler ortaya çıkarabileceğini gösteriyor" dedi. Bu yeni bulgular, sadece Shakespeare'in eserlerinin tarihsel ve kültürel önemini değil, aynı zamanda edebiyatın nasıl bir siyasi araç olarak kullanıldığını da gözler önüne seriyor.