Çocuğunun velayetinin kendisine verilmesi için dava açan iş insanı Efe Önbilgin, Deniz Akkaya’nın kendi zevkleri uğruna velayet hakkını kötüye kullanarak kızının psikolojik ve fiziksel bütünlüğünü tehlikeye attığını savundu.
NELER YAŞANMIŞTI?
Geçtiğimiz günlerde iş insanı Efe Önbilgin ile evliliğinden dünyaya gelen kızı A.Ö'nün telefonuna el koyduğu için fiziksel saldırısına maruz kaldığını ileri süren Deniz Akkaya, yaşananlara ilişkin bilgileri sosyal medya hasabından ifşa etmişti. Ayrıca paylaşımında Akkaya, kızıyla yaşadıklarının yanı sıra babası ve teyzesiyle ilgili açıklamalarda da bulunmuştu.
Paylaşımında Akkaya, 16 yaşındaki kızı A.Ö'nün kendisini 1.5 saat boyunca balkona kilitlediğini ileri sürmüştü. Devamında ise, kızı için verdiği velayet savaşının bir ömür sürdüğünü belirterek ailesi ve eski eşi hakkında çarpıcı iddialarda bulunmuştu.
KONUŞMAMA KARARI ALDIRMIŞTI
Yaşananlar sonrası Efe Önbilgin, Deniz Akkaya'nın kızı ve kendisi hakkında asılsız ithamlarda bulunarak kamuoyunda rencide ettiğini öne sürerek önceki gün Aile Mahkemesi’ne başvurmuş ve bir ay konuşmama kararı aldırmıştı.
Son yaşanan gelişmede Önbilgin, bu kez velayet hakkını kötüye kullandığı iddiasıyla Deniz Akkaya’ya ‘velayetin değiştirilmesi’ davası açtı. Dava İstanbul Aile Mahkemesi’ne açıldı.
Söz konusu davanın dilekçesinde öne çıkan ifadeler şöyle:
“Deniz Akkaya, mesleği gereği yurtdışında yaşayan Efe Önbilgin’in kızıyla iletişim araçlarıyla dahi iletişim kurmasını bilinçli eylemleriyle engellemiştir. Efe Önbilgin, Akkaya’nın engellemelerine rağmen çocuğuyla İngiltere ve Fransa’da görüşmüştür. Akkaya kendi özel hayatını kısıtladığını kızına sürekli söylemekte ve bu nedenle kızını sık sık yaşlı ve hasta olan dedesinin evine göndermektedir.
Deniz Akkaya, ‘burnu sürtsün diye kendim teslim ettim çocuk esirgeme’ye’ diyecek kadar şuurunu kaybetmiş durumdadır. Deniz Akkaya’nın uzun yıllardır uyuşturucu madde kullandığı duyumlarını da almış bulunmaktayız. Akkaya’nın Adli Tıp Kurumu’na sevki yapılarak uyuşturucu kullanıp kullanmadığının tespitini istiyoruz.