"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,6571 %0.02
36,3303 %-0.15
3.221.635 %-1.39
2.938,73 0,24
Ara
İşçi Haber Magazin Emrah Safa Gürkan; “İnsanlar aykırı bir fikir duymak istemiyorlar”

Emrah Safa Gürkan; “İnsanlar aykırı bir fikir duymak istemiyorlar”

Meriç Aral ve Efe Tunçer’in her hafta farklı konularla kendi gündemlerini oluşturdukları ve konuklarını sordukları sorularla köşeye sıkıştırarak ilham veren bol kahkahalı bir sohbete dahil ettikleri Zorlu PSM YouTube kanalında yayınlanan programları Teras Noir’ın bu haftaki konuğu Emrah Safa Gürkan oldu. İSTANBUL (İGFA)- Emrah Safa Gürkan, Efe Tunçer’in “Şov dünyasında ‘ofansif on numara’ olmak nasıl bir şey bize biraz bahsedebilir misiniz?” sorusuna “Ofansif on numara olmak hakikaten çok garip bir şey. Ben normal hayatımın ofansif halinin yüzde onunu dışarıya yansıtıyorum. Açıkçası Türkiye’de beni çok ofansif bulduklarını da düşünmüyorum. Bir gün hatta dayanamayıp ‘Bütün balonları ben mi patlatacağım hep.’dedim. İnsanlar belirli formatların içine sıkışıp kalıyor kendi formatlarını yaratamadıkları için. Dolayısıyla o balonları patlatmaya da çok fazla yönelemiyorlar. Aykırı bir fikir duymak istemiyorlar. Benim söylediğim şeylerden ziyade söylemediklerimden başıma bir şeyler geldi hep.” açıklamasında bulundu.

Emrah Safa Gürkan, Meriç Aral’ın “Neredeyse artık üniversite diplomasına sahip olmanın bir önemi kalmadı. Vasıfsızlığın önem kazandığı bu döneme girişin başlangıcı olarak nereyi referans alabiliriz?” sorusuna “Bu konu aslında 1980’lerdeki neo-liberalizm ve parasal kısımlara dayanır. Çünkü o dönem çok para geliyordu ve vasıfsız insanlar çok fazla iş yapabiliyordu. Vasıfsız insanların yarattığı dünyadaki göstergeler de çok belli olur. Mesela çok iyi giyinmek, çok kültürlü gibi görünmek para ile mümkündür artık. Dolayısıyla belli meslekler statülerini kaybetti. Bir general, bir diplomat, bir profesör ve bir iş adamı beraber oturduğunda aralarındaki gelir farkları bire üç veya bire dört oluyordu. Şimdi yüz katını kazanıyorlar, ona göre seçimler yapıyorlar ve bir bakıyorsun ışıltılı bir yaşamın içinde yer alıyorlar.” cevabını verdi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *