Sosyal medyada lüks hayatını sergileyen ve kara para aklama suçlamasıyla gündeme gelen Dilan Polat, kendisine yönelik iddialara tepki göstermişti. “Bu ülkede devlet var, devletten büyük değilsiniz siz” diyen Polat, hakkındaki suçlamaları reddetmişti.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca "Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi, Vergi Usul Kanunu ile Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi kanunlarına muhalefet" suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan Engin Polat ve Dilan Polat'ın da aralarında bulunduğu 18 şüphelinin savcılıktaki işlemleri sonuçlandı.
Dilan ve Engin Polat çifti ile beraber toplam 12 kişi ''kara para aklamak'', ''vergi kaçırmak'' ve ''örgüt kurmak'' suçlamalarıyla sevk edildikleri hakimlikçe tutuklandı. Tutuklananlar güvenlik önlemleri altında cezaevine gönderildi.
Dilan Polat ve Engin Polat'ın ardından sosyal medya kullanıcıları, gazeteciler hatta ünlü avukatlar birçok fenomenin lüks hayatı ve paylaşımlarını incelemeye aldı.
Dilan Polat’ın tutuklanmasının ardından Polat'ın “Şulemsi” olarak tanınan arkadaşı Şule Kayatürk’ün, 26 yaşında 16 villa, 28 daire, 1 helikopter, 173 iş yeri ve 1 yata sahip olduğu öne sürüldü.Şule Kayatürk’ün servetiyle ilgili iddialar ortaya atıldı.
Kayatürk, sosyal medya hesabından avukatı aracılığıyla açıklama yayınladı. Açıklamada mal varlığı hakkında çıkan iddiaları yalanlayan Şulemsi, “Atılan tweetler, gelen yorum ve mesajlarda dahil olmak üzere, haksız yere uğradığım maddi ve manevi rahatsızlığın hesabını hukuksal boyutta arayacağız. Sizleri seviyorum, selametle” notunu düştü.
Açıklama şu şekilde:
Son günlerde müvekkil Şule Türk, eşi Yasin Türk ve temsilcisi olduğu Şulemsi Reklam Güzellik Merkezi LTD. ŞTİ. hakkında çıkan haberler, müvekkile, ailesine ve şirketine maddi ve manevi zarar vermektedir. Üzülerek takip etmekteyiz ki, müvekkilin kendisi, eşi ve şirketinin mal varlığı hakkında gerçek dışı, tahminin ötesine gitmeyen büyük rakamlar dile getirilmektedir. Müvekkilim Şule Türk’e ve eşi Yasin Türk’e ait olduğu iddia edilen mal varlığı ve kapsamı hakkındaki beyanlar gerçek dışı olup çeşitli yayın kuruluşları da bu iddialarını resmi bilgi ve belgelere dayandıramamıştır.
Müvekkil yıllardır sosyal medya fenomeni olup, son bir yıldır da güzellik merkezleri işleten basiretli bir tacirdir. Müvekkilim ve şirketi hakkında, mali, adli makamlarca başlatılmış veya devam eden soruşturma ve kovuşturma dosyası da bulunmamaktadır. Türkiye’nin önde gelen iş insanlarından ve fenomenlerinden biri olan ve onlarca insana istihdam kaynağı olan müvekkil hakkındaki suç iddialarının tamamı asılsızdır. Müvekkil hakkında hiçbir araştırma yapılmadan yayınlanan bu haberler, resmi hiçbir bilgi ve belgeye dayanmayan, tek yanlı yanıltıcı beyanlardan ibarettir. Bu haberlerin, Basın Meslek ilkeleri ve Basın Etiği kurallarını da ihlal ettiği açıktır.
Son günlerde, kamuoyunu meşgul eden şahıslar ile müvekkil ve eşinin tek ortak noktası ikisinin de sosyal medyada geniş bir izleyici kitlesine sahip olmaları ve güzellik merkezi işletmeleridir. Tüm güzellik merkezi işletmecisi fenomenlerin organize bir örgütmüş gibi yansıtılması Türk Ceza Kanunu’nun 20’nci maddesinde düzenlenen ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkesiyle bağdaşmamaktadır. Bu linç kampanyası ile müvekkilin de mevcut soruşturmaya çekilmeye çalışılması, yargı mercilerinin meşgul edilmesi sonucundan başkaca bir şey doğurmayacaktır”
