Müge Anlı'da geçen yıl kayıp olarak aranan ve araba almak için Giresun'dan İstanbul'a gelen Bahtiyar Akçay, arkadaşından borcunu almak için gittiği halı fabrikasında öldürüldükten sonra cesedi kuyuya atıldığı ve üzerinin de çimentoyla kapatıldığı ortaya çıkmıştı. Akçay'ın cinayet davasında, sanık Nadir Ün yaptığı savunma pes artık dedirtti.
İstanbul'un Bahçelievler ilçesi Yenibosna'da geçen yıl vahşice öldürülen 51 yaşındaki Bahtiyar Akçay'ın cinayet davasında, Bakırköy 24. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Nadir Ün bulunduğu cezaevinden getirilirken, tutuksuz sanık Mustafa Kemal A., maktulün kızı Aslıhan Akçay ve taraf avukatları duruşma salonunda hazır bulundu.
"Öfke kontrolüm yok''
İstanbul'un Bahçelievler ilçesi Yenibosna'da geçen yıl vahşice öldürülen 51 yaşındaki Bahtiyar Akçay'ın cinayet davasında, Bakırköy 24. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Nadir Ün bulunduğu cezaevinden getirilirken, tutuksuz sanık Mustafa Kemal A., maktulün kızı Aslıhan Akçay ve taraf avukatları duruşma salonunda hazır bulundu.
Duruşmadaki savunmasında maktul ile abi kardeş gibi olduğunu söyleyen sanık Nadir Ün, "Bu olay keşke yaşanmasaydı. Maalesef bu kötü olay yaşandı. Maktul kardeşim gibiydi. Ben 12 Eylül 1980'den sonra işkenceler gördüm. 35 yıldır da sinir hastasıyım. Maktul Giresun'dan bize gelip gidiyordu. Benden 25 bin TL para istedi. Erzurum'da ki birinde alacağı olduğunu, alınca vereceğini söyledi. Ben de verdim. Maktul 26 Mayıs 2021'de öğlen saatlerinde araç almak için İstanbul'a geldi. Olay günü maktul bana 'Araba alacağım kaç para vereceksin' dedi. Ben de daha önce borç para aldığını söyleyerek 'İnek miyim' diye tepki gösteri para vermeyeceğimi söyledim" dedi.
"MAKTÜLÜ VURDUKTAN SONRA ÇOK SEVDİĞİM AİLESİNİ DÜŞÜNDÜM"
Sanık Ün, "Sinirlendim, 'Terbiyesiz seni kardeşim bildim, sırrı mı verdim, nasıl konuşuyorsun' dedim. Maktul bana küfretti ve masa üzerinde bulunan fabrika tipi küllüğü aldı. Kaçacak yerim yoktu. Kapı tarafında maktul vardı. Çekmecemden silahımı aldım ve ateş ettim. Kaç kez ateş ettiğimi hatırlamıyorum. Sinir ve şeker hastasıyım. Öfke kontrolüm yok. Ben bazı hastanelerin psikiyatri bölümlerinde yıllarca tedavi gördüm. Günde 5-6 kere ilaç kullanıyorum. Pandemi dönemi olduğu için ilaçlarımı alamadım. Ben maktulü vurduktan sonra telefonla polisi arayacaktım. Kızımı, 42 yıllık eşimi ve çok sevdiğim maktulün ailesini düşündüm. Polisi aramaktan vazgeçtim. Cesedi bağlayarak bir çuvala koydum. Çuvalı çekerek fabrikanın orada bulunan atık su kuyusuna attım. Yerdeki kanları temizledim. Bana maktulün öldürülmesinde cesedin taşınmasında ve kanların temizlenmesinde yardım eden olmadı. Çalışanlarda dahil kimsenin haberi yoktu. Sonrasında halıları değiştirdim. Su kuyusu üzerine beton döktürdüm. Halıları yaktırdım. Havalar ısındı kokular geliyor diyerek su kuyususun üzerini kapattırdım" diye konuştu.
"ÜÇ GÜN ÖNCE BABAMI ÖLDÜRMÜŞ, BANA GÜLEREK 'KIZIM NASILSIN' DEDİ"
Maktul Bahtiyar Akçay'ın kızı Aslıhan Akçay ise, "Babam araba bakıyordu. Sanıktan 50 bin TL alacağım var diyordu. Babam araba alıp geri dönecekti. Beni bir gün aradı. Sanığın 20 bin TL daha vereceğini 70 bin TL'lik araba alacağını söyledi. Ben Nadir Ün'ü aradım. Nadir Ün telefonu açtığında bana gülerek, 'Kızım nasılsın' dedi. Halbuki 3 gün önce babamı öldürmüş. Babama ulaşamadığımı söyledim. Bana 3 gün önce gördüğünü söyledi. Nadir Ün whatsapptan attığı mesajlarla benimle dalga geçti. Babamın başka kadınlarla ilişkisi olduğunu, psikolojik sorunları olduğunu, intihar etmiş olabileceğini, AİDS'e yakalanmış olabileceğini söyledi, Ben babama bir söz vermiştim. Seni bırakmam demiştim. Nadir Ün benim anlayamayacağımı düşündü. Benimle dalga geçti, ben babamı bulmaya kararlıydım. Şikayetçiyim" dedi.
"SUÇ İŞLEDİĞİMDEN HABERDAR DEĞİLİM"
Nadir Ün'e yardım ettiği iddia edilen tutuksuz sanık Mustafa Kemal A., "Benim bu olaylarla hiçbir ilgim yok. Nadir Bey halı değiştirmek için çağırdı. Halıyı değiştirdim. Eşyaların tozunu aldık. Normal temizlikti. Öldürme olayına ilişkin görgüm ve bilgim yoktur. Nadir Bey'in talimatlıyla halıları çöpün yanına götürerek yaktım. Suç işlediğimden haberdar değilim" dedi.
Mahkeme, sanık Nadir Ün'ün gördüğü tedaviye ilişkin evrakların sunulması ve tanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDEN
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen iddianamede, maktul Akçay'ın HTS kayıtları incelendiğinde halı fabrikasına giriş yaptığı ancak, çıkış kaydına rastlanılmadığı bilgisine yer verildi. Şüphe üzerine fabrikada yapılan aramada, kümes içerisindeki kuyuya ait beton kapakların kırılarak açıldığı, kapağın hemen altında genişçe atık su kuyusu olduğu, suyun yüzeyinde, kapağın altında kalacak şekilde beyaz renkli naylon çuval içerisinde maktul Bahtiyar Akçay'ın cesedine ulaşıldığı belirtildi. Sanık Nadir Ün hakkında, 'Kasten öldürme' suçundan müebbet hapis, 'Ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma' suçundan ise 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istendi. Diğer sanık için de 'Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası talep edildi.