Türkiye'nin gündemini uzun süredir meşgul eden ve eğitim sistemini ilgilendiren sorunlardan biri olan mülakat, binlerce öğretmen için büyük bir mağduriyet oluşturuyor.
Yıllarca alanlarında nitelikli eğitim almış ve mesleklerini icra etmek için sabırla bekleyen öğretmen adayları, KPSS, atama ve mülakat stresiyle karşı karşıya kalarak hayallerine ulaşmak için çabalıyor. Ancak, ataması yapılmayan öğretmenlerin sayısı ve bu durumun getirdiği mağduriyetler, giderek artıyor. Binlerce öğretmen adayı, uzun yıllar boyunca aldıkları eğitimle donanmış bir şekilde atanmayı beklerken, bu süreç içerisinde maruz kaldıkları mülakat sorunuyla mücadele ediyor.
Ataması yapılmayan öğretmenler, adeta birer mağdur aday olarak, eğitim sistemindeki çarpıklıklara dikkat çekiyor. Birçok öğretmen adayı, nitelikli bir şekilde aldıkları eğitimin karşılığını alamamanın hayal kırıklığını yaşıyor. KPSS sınavlarında gösterdikleri başarı, atama bekleyen öğretmenler için bir umut ışığı olurken, mülakattan ötürü atanamamış olmanın oluşturduğu hüsran, eğitim sistemine olan tepkileri büyütüyor.
Öğretmen adayları, zaten zorlu bir süreçten geçtikten sonra bir de mülakat stresiyle karşı karşıya kalıyor. Bu durum, sadece nitelikli öğretmenlerin atanması değil, aynı zamanda bu süreçte liyakatin de gözetilmesi gerektiği düşüncesini güçlendiriyor. Mülakatların objektif olup olmadığı ise sürekli tartışma konusu haline geliyor.
Öğretmen adaylarıan göre ataması yapılmayan öğretmenlerin sayısındaki artış, ülkenin geleceği açısından endişe verici bir boyut kazanıyor. Eğitim sisteminin yeniden gözden geçirilmesi ve kaldırılması için acil adımlar atılması gerekiyor.
HÜDA-Par'dan destek geldi!
HÜDA PAR Eğitim İşleri Başkanı Metin Kaya, mülakat sistemi ile öğretmen alımını değerlendirirken, bu uygulamanın geçmişte güvensizlik oluşturduğu gibi bugün de amaçlanan nitelikli personel alımının gerçekleşemeyeceğini vurguladı.
Kaya konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Elbette devlet, güvenliği ile alakalı alımlarda mülakat yapabilir fakat genel anlamda mülakata karşıyız. Öğretmen için getirilen mülakata baktığımızda bir aday 12 yıl okul okuyor, ciddi bir hazırlıktan sonra girdiği zor sınavla öğretmenliği tercih ediyor, 4 yıl üniversite okuyor ve öğretmenlik diplomasını hak ediyor ama bu da yetmiyor. Devlet, bu şahsı KPSS sınavına alıyor ve kazandıktan sonra öğretmen adaylığına kabul ediyor. Bunu da yeteli göremeyen devlet mülakatı getiriyor. Bu başlı başına bir haksızlıktır."
"Yani şunu sormak lazım: Bir öğretmen adayına 4 yıl üniversite okuturken bu şahıs öğretmenlik yapamayacak salahiyette ise buna o zaman karar verilmesi lazım. Sayın Bakanın yaptığı açıklamaya göre 40 dakikalık özel bölmelerde kamera gözetiminde şahsın öğretmen olup olamayacağı ölçülecek. 12+4 yıllık eğitim süresince adayın öğretmen olup olamayacağı ölçülemediği, bir veya iki saatlik mülakat ile bu ölçüm yapılacak. Bu doğru bir yöntem değildir, değiştirilmesi lazım." ifadelerini kullandı.
Kaya, "Biz diyoruz ki ya KPSS'yi kaldıracaksınız, her şeyi mülakatla yapacaksınız ki bu da doğru bir yöntem değildir. Ya da şahıs öğretmenlik adaylığına başvurduğunda bu mesleği yapabileceğine yönelik belli şartlar getireceksiniz. Öğretmenlik, sınavla veya mülakatla ölçülecek bir meslek değildir. Öğretmen; öğretmenliğe başladıktan, çocuklara dokunduktan, ailelerle teması olduktan sonra çok daha iyi çözülebilecektir. Yoksa 40 dakikalık bir dinlemeyle adayın öğretmen olup olamayacağına karar vererek en büyük zulmü yapmış olursunuz. Bu kadar emek de boşa gitmiş olacaktır." dedi.