"Haberin İşçisi"
İstanbul
Açık
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
36,5411 %0.13
39,7191 %0.22
3.423,96 % 0,35
2.997.109 %-4.941
İşçi Haber Özel Haber Obeziteyi önlemek için neler yapılmalı? Uzmanından altın değerinde tavsiyeler!

Obeziteyi önlemek için neler yapılmalı? Uzmanından altın değerinde tavsiyeler!

Türkiye’de son yıllarda obezite oranlarının artmasının ardında birçok faktör bulunuyor. Bu faktörleri hem bireysel hem de toplumsal düzeydeki değişikliklerle ilişkilendirerek değerlendiren Diyetisyen Aydan Tuğçe Dal Hızarcıoğlu, obeziteyle mücadelede atılması gereken adımları ve sağlıklı beslenmenin önemini anlattı.

ÖZEL HABER- DİLARA ADAK

Son yıllarda dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de obezite oranları hızla artış gösteriyor. Sağlıksız yaşam tarzı, kötü beslenme alışkanlıkları ve yetersiz fiziksel aktivite, obezitenin başlıca nedenleri arasında yer alıyor. Bu durumun, bireysel davranışlardan toplumsal faktörlere kadar geniş bir yelpazede birçok etkileyeni bulunuyor. Türkiye’de son yıllarda obezite oranlarının artmasının ardında birçok faktör bulunuyor. Bu faktörleri hem bireysel hem de toplumsal düzeydeki değişikliklerle ilişkilendirerek değerlendiren Diyetisyen Aydan Tuğçe Dal Hızarcıoğlu, obeziteyle mücadelede atılması gereken adımları ve sağlıklı beslenmenin önemini anlattı.

Türkiye'de son yıllarda obezite oranlarının artmasının temel nedenleri nelerdir?

Türkiye’de son obezitenin artma sebeplerinin birçok faktörü var. Ben bu faktörleri hem bireysel sebepler hem de toplumsal düzeydeki değişikliklerle ilişkilendirerek iki farklı açıdan değerlendirmek istiyorum. Bireysel sebeplerle başlayalım. Şehir yaşamının getirdiği hareketsizlik, yemek yemek değil de artık “tüketmek “. Geleneksel Türk mutfağında daha fazla sebze ve ürünleri varken modern yaşamda hazır gıdalara ve tatlara yönelimin artışı, stres depresyon kaygı gibi durumlarda aşırı yeme, düzensiz yeme alışkanlıkların artması, çocuklar ve gençler arasında telefon bağımlılarının artması ile birlikte hareketsizlik, medya ve reklam etkisi, fast food ürünlerinin daha ulaşılabilir ve daha uygun olması, ailede sağlıklı beslenme göremeyen bir çocuğun beslenme şeklinde yanlış olarak devam etmesi, obezitenin bir hastalık olduğu konusunda yeterli eğitim ve farkındalığın olmaması bireysel sebepler arasında. Burayı biraz açmak istiyorum çünkü toplumumuzda gerçekten diyet ve diyetisyene karşı çok yanlış bir algı var. Bir çok kişi sağlıklı beslenmek konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığı için diyet yapan bireyleri “aç kalıyor” zannediyor. Sağlıklı beslenmek ve diyet aslında zorunlu, iyileştiren bütüncül bir yaklaşımdır. Ancak kişilerde sadece kilo kaybını anımsatır oldu. Bunun sebebini de yanlış yapılan diyetisyen reklamları, eğitimsizlik, yetkisiz kişilerin başkalarına diyet konusunda tavsiye vermesi ve bireylerin araştırmak konusundaki eksikliğine bağlıyorum. 

Toplumsal sebeplere gelecek olursak; ulaşabildiğimiz besin kaynaklarının eskisi kadar doğal içeriğe sahip olmaması, okullarda beslenme alanında bir diyetisyen ataması yapılmayıp bu anlamda eğitimin verilmemesi ve çıkan yemeklerin yeterince denetlememesi, ekonomik olarak sağlıklı olarak değerlendirdiğimiz gıdaların fast food ürünlerine göre daha pahalı olması, denetim yetersizliğinden kaynaklanan hazır beslenmede içerik problemleri, aile ve sosyal çevreye ve okul çağındaki çocuklara beslenme konusundaki eğitimin zorunlu tutulmaması, yetkili kişilerce yapılmaması, beslenme önerisi vermeye kalkan kişilerin “doğru yeterliliğe” sahip olup olmadığının denetlenmemesi sayılabilir.

Beslenme çok geniş bir alanı kapsar;hastalıklarda beslenme,okul çağı çocuklarında beslenme, gebelikte beslenme, kilo vermede beslenme, kilo almada beslenme, elit sporcularda beslenme.. Bu konuda meslek olarak branşlaşmamız gerektiğini düşünüyorum böylece alanında daha uzman kişiler daha fazla iş imkanı ile birlikte daha büyük kitlelere doğru bilgiler verilmiş olur.

Obezite Nasıl Önlenmeli ve Obeziteyi Önleme Yolları - Op. Dr. Ersoy Taşpınar

Çocukluk çağı obezitesinin artışında ailelerin beslenme alışkanlıklarının rolü nedir?

Çocuklukta obezitenin artmasında ailelerin beslenme alışkanlıkları çok önemli bir oynar ama bu yaştaki gruplarda, okul ve akranların beslenme alışkanlığı da önemli bir rol oynamaktadır. Ailelerin rolü burada iki zaman dilimine ayrılır. İlk olarak çocuğun kendi seçimini kendisinin yapamayacağı yaşlarda yani bebeklik çağında, tamamen beslenmesi aileye bağlıyken çok önemlidir. Çünkü bu beslenme ilerleyen yaştaki çocuğun yağ hücre sayısını ve obezite riskini önemli ölçüde belirler. Zayıflama konusunda yaptığımız şey yağ hücrelerinin hacmini küçültmektir. Biz hücre yok edemeyiz yani sayısını azaltmıyoruz. Dolayısıyla beslenme alışkanlıklar bozulduğunda hacmi tabii ki yeniden büyüyecektir. Yani yağ hücrelerimizin sayısının belirlendiği bebeklik döneminde, doğru, yeterli ve abartıya kaçmadan dengeli bir şekilde beslenmek ilerleyen yaşlar için önemli bir faktör oluşturmaktadır.

Çocukluk ve ergenlik döneminde ise biliyoruz ki çocuklar aile ve çevrelerini taklit etmeyi severler. Nasıl ki biz televizyon izliyorken bir çocuğu kitap okumasını tavsiye ettiğinizde olumlu bir yanıt alamazsınız; düzgün beslenilmeyen, sürekli fast food bulunan bir evde de çocuğun brokoli yemesini bekleyemezsiniz. Bu noktada sağlıklı beslenmeye özendirmek ve teşvik etmek gerekmektedir.

Obezite ile mücadelede bireysel olarak neler yapılabilir?

Obeziteyle mücadelede benim bireysel olarak vereceğim ilk tavsiye; kişilerin doğru bilgiye ulaşmak için araştırmak ve okumaktan kesinlikle yılmamaları, bu konuda tembellik etmemeleri olacaktır. Kolaya kaçılan her yanlış viraj, sağlığınızla oynayacak saçma sapan tarifler içmek sürdürülebilir ve doğru bir yaklaşım değildir.

Sağlıklı beslenmeyi benimseyip, sevmek, dengeli ve düzenli beslenme konusunda kendi hayatımızda değişikler yaptıktan sonra çevremizi de ( ailemizde ve çevresel etkileşimde bulunduğumuz insanları) mücadele verip güzelleştirmek, bilinçlendirmek ve daha iyi nasıl olabilir sorusuna hep cevap aramak ikinci tavsiyem…

Unutmamalıyız ki obezite bir hastalıktır ve bunun sebepleri de bir çok faktöre bağlıdır. Sağlıklı bir yaşam bir bütündür. Uyku düzeni, stresten uzak durmak, fiziksel aktiviteye yer vermek, diğer hastalıkların kontrolü ve takibi yapmak çok önemlidir.

Obezite Nasıl Önlenir - Yeni Hayat Tıp Merkezi

Obezite tedavisinde diyetisyenlerin rolü nedir? Hangi aşamada bir diyetisyene başvurulmalıdır?

Diyetisyen, sadece diyet önerileriyle sınırlı kalmaz, aynı zamanda beslenme alışkanlıkları üzerinde uzun vadeli değişiklikler yapmaya yönelik rehberlik eder. Diyetisyen, bireyin yaşını, cinsiyetini, fiziksel aktivite düzeyini, metabolizma hızını ve tıbbi geçmişini dikkate alarak kişiye özel bir beslenme planı hazırlar.

Ayrıca, bireyin tercihleri, yaşam tarzı ve yemek alışkanlıkları göz önünde bulundurularak sürdürülebilir, pratik ve kolay uygulanabilir bir plan oluşturulur. Her hastalığın beslenme şekli farklı olabilir ve kişileri tam bir değerlendirmeyle kendi hastalıklarına uygun iyileştirici bir beslenme planı uygular. Bunları yaparken yeme alışkanlıklarını hayat boyu değiştirmek ve sürdürülebilir davranış değişikliği programları hazırlar. Bu noktada kişinin motivasyon kaybı konusunda da hazırlıklıdır ve gerektiğinde konuda da destek olur. Obezite; uyku apnesi tansiyon şeker hastalığı gibi diğer hastalıklarla da ilişkilidir ve diyetisyen bu konuda da bilgilidir. Doktor yönlendirmeleri de yapar ve beslenme planını bu hastalıkları göz önünde bulundurarak onlara uygun hazırlar. Gebelerde ve emziren annelerde artan ihtiyaca göre bebeğin ve annenin sağlığı için gerekli beslenme planlamasını uygular. Sonuç olarak; kişinin kilo problemi olsun veya olmasın, sağlıklı beslenme konusunda yeterli bir bilgiye sahip değilse diyetisyene başvurması gerekir. Sağlıklı beslenmek bir ihtiyaçtır.

Okullarda ve iş yerlerinde obeziteyi önlemeye yönelik neler yapılabilir?

Okul ve işyerlerinde yapılabilecek çok fazla değişiklik var. Bunları şöyle sıralayabiliriz:

  • Sağlıklı beslenme eğitiminin zorunlu tutulması okullara denetim amacıyla diyetisyen ataması kesinlikle yapılması.
  • Okul kantinlerinde satılan gıdaların uygunluğunun denetlenmesi, ücretsiz ve sağlıklı atıştırmalık hizmeti( kuruyemiş, meyve, vb.) okul kantininde paketli gıda yerine daha sağlıklı besinlerin satışının zorunlu tutulması.
  • Daha fazla su içmeyi teşvik etmek ve bunun hatırlatmasının yapılması .
  • Beden eğitimi derslerinde fiziksel aktivitenin zorunlu tutulması.
  • Spora yatkın olmayan çocukların da sporla barıştırılması ve teşvik edilmesi.
  • Bu konuda sadece öğrencilere değil öğretmenlere de eğitim verilmesi.
  • Fiziksel dış görünüş hakkında akran zorbalığının önüne geçirilmesi.
  • Psikolojik desteğin sağlanması.
  • Özsaygı eğitimi ile toplumsal baskıların azaltılması. 
  • Farkındalığın artması.

Sağlıklı bir beslenme programı nasıl olmalıdır? Obeziteyi önlemek için hangi gıdalara ağırlık verilmeli, hangilerinden kaçınılmalı?

Sağlıklı beslenme planı kişisel olmalıdır. Örneğin böbrek yetmezliği hastalığı olan bir danışanıma beyaz ekmek reçeteliyorken, kilo verme amacıyla başvuran danışanıma tam tahıl ekmeği reçeteliyorum. Çölyak hastası danışanıma glutensiz ekmek reçeteliyorum. Burada tam tahıl hepsinden faydalıdır gibi genel bir yargı yapmaktansa, kişinin hastalık ve ihtiyaçlarına uygun beslenme onun için en sağlıklıdır. Bunun dışında hepimiz için sağlıksız olan sofra şekeri, hazır paketli gıda, cips kola gibi ürünlerin tüketilmemesi konusunda tabii ki hemfikiriz.

Obezitenin Tedavisi

Sağlıklı beslenmede sık yapılan hatalar nelerdir? Bu hatalar nasıl önlenebilir?

Sağlıklı beslenme konusunda yapılan hatalar, genellikle yetersiz bilgi, yanlış alışkanlıklar veya popüler diyet trendlerine aşırı güvenmek gibi sebeplerle oluşur. Bu hatalar, kilo alımına, enerji düşüklüğüne ve uzun vadede sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu sektör çok büyük bir ticaret haline geldi maalesef. Bundan faydalanmak isteyen dolandırıcılar da olabiliyor .Kişinin genel hayat tarzını düzeltmek yerine sadece kilo aldığında başvurması ve acele etmesi bu tarz tuzaklara düşmesine sebep olabiliyor.

Diyet yaparken psikolojik destek almak gerekebilir mi?

Evet, kesinlikle diyet yaparken psikolojik destek almak kilo kaybı sürecini daha sağlıklı ve sürdürebilir hale getirebilir. Zaman zaman sosyal hayatımızdaki nedenler ile duygusal yeme bozukluğu ve davranış değişikliğinde sebep olabiliyor. Fiziksel sağlığın yanı sıra psikolojik sağlığı da göz önünde bulundurmak, daha kalıcı ve başarılı sonuçlar elde etmeye ve süreci kolay, sağlıklı yürütmeyi sağlar.

Özellikle sosyal medyada beden olumlama adı altında obezitenin güzellendiği durumlar olabiliyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Evet, kesinlikle bunu doğru bulmuyorum ve yine altında yatan sebebin de kiloyla sağlığı yanlış bağdaştırmaktan kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Aşırı zayıflığın özendirilmesi ve kişinin aşırı zayıf olmak zorundaymış gibi bir algı yaratılmasını da çok yanlış buluyorum. Beden olumlama adı altında yanlış bir yönlendirme ile obezitenin normalleştirilmesi de çok sağlıksız ve yanlıştır.

Öncelikle hep birlikte şunu kabul etmeliyiz ki obezite bir hastalıktır ve hastalıklar tedavi edilmelidir. Yeme bozukluğu bir hastalıktır ve hastalıklar tedavi edilmelidir. Anoreksiya, aşırı zayıflık, hastalıktır ve bu da tedavi edilmelidir.

Obezite riski taşıyan bireylere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?

Ailede diyabet öyküsü veya obezite öyküsü varsa tam bir kan tahlili yapılmalıdır. Çıkan sonuçlar doğrultusunda tedavi edici bir hayat tarzı benimsenmelidir. Nasıl ki meme kanseri öyküsü olan bir ailede, diğer fertler düzenli olarak kontrole gidiyor, obezite öyküsü olan bir ailede de geride kalan bireyler kendi hayatlarına ona göre yön vermelidir. Kişinin böyle bir yatkınlığı yoksa bile genel olarak sağlıklı beslenmeyi sevmek en doğrusudur.

Obezite ile mücadelede teknolojinin rolü nedir?

Obezite ile mücadelede teknolojinin hem olumlu hem de olumsuz tarafları var. Olumsuz yönü, elbette bilgiye ulaşım arttıkça bilgi kirliğin ve genel geçer yargıların artmış olması. Olumlu tarafını maalesef bir çoğumuz kullanmıyoruz, örneğin etiket okuma alışkanlığı çoğumuzda yok. Bugün herhangi bir gıdanın besin içeriğini çok kolay bir şekilde araştırabiliyorsunuz ancak üzerinde fit veya şeker ilavesiz yazmış olması bizim için ikna olmaya yeterli oluyor. Araştırma konusunda doğru kaynaklara ulaşmıyoruz çünkü kolay kaçıyoruz.

Obezite tedavisinde kullanılan 5 yöntem

Okuyucularımıza obezite ile ilgili vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Önce obeziteyi tanımlayalım. Vücut Kitle İndeksi (VKİ) ile obezite tanımlaması şu şekilde:

Normal kilolu: VKİ 18.5 – 24.9

Fazla kilolu: VKİ 25 – 29.9

Obezite: VKİ 30 ve üzeri

Obezite sınıfı 1 (hafif obez): VKİ 30 – 34.9

Obezite sınıfı 2 (orta düzey obez): VKİ 35 – 39.9

Obezite sınıfı 3 (ağır obez, morbid obez): VKİ 40 ve üzeri 

Beden yağı oranı: Bedenin toplam kütlesinin ne kadarının yağdan oluştuğunu gösterir. Erkeklerde %25, kadınlarda ise %32’nin üzerindeki yağ oranı obezite olarak kabul edilebilir.

Bel çevresi: Aşağıdaki sınırları aşan bel çevresi de obeziteyi gösterebilir;

Erkeklerde 102 cm ve üzeri

Kadınlarda 88 cm ve üzeri 

Bununla birlikte obezite bir hastalıktır diğer hastalıklara kapı açar. Bunlar çok ciddi sağlık sorunlarıdır. Obezite, kardiyovasküler hastalıklar, Tip2 diyabet, metabolik sendrom, solunum sorunları, uyku apnesi, sindirim sistemi hastalıkları, kemik ve eklem sıkıntıları, kanser, beyin ve psikolojik sorunları, üreme sistemi sorunları, bağışıklık sistemi zayıflıkları, idrar yolu sorunları gibi çeşitli hastalıklara yol açabilir.

Bunların hepsinin farkına vararak; değiştirebileceğimiz elimizde olan alışkanlıkları, değiştirerek daha kaliteli ve daha sağlıklı yaşamaya özen göstermeliyiz. Ne yersek oyuz.