TBMM (AA) - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'ya karşı savaşta haddini aştığını belirterek "Vakit, boş laf değil, yaptırım vaktidir. Vakit çekimser kalma değil, zalimin karşısında dik durma vaktidir." dedi.
Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı'ndaki konuşmasında, Türkiye'nin tarihinin en başarısız yönetim modeliyle ve en basiretsiz ekonomi ekibi tarafından yönetildiğini ileri sürdü.
Türk milletinin zor zamanlarda kemer sıkmayı iyi bildiğini ifade eden Akşener, bugün yaşananların "kemer sıkma değil adeta milletin ümüğünü sıkma" olduğunu savundu. Yaşanan zorlukların sebebinin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olduğunu iddia eden Akşener, bu nedenle 6 siyasi partinin ortak aklı ve istişare kültürünü çalıştırarak güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışmasını tamamladığını söyledi. "Yaşadığınız hayata, size sunulan koşullara baktığınızda aklınıza ilk ne geliyor?" diye soran Akşener, şöyle konuştu:
"Siz 'Ne çektik be?' mi diyorsunuz yoksa 'Ne çektiniz be Cumhurbaşkanım?' mı diyorsunuz? Cevap gün gibi ortada. Ama belli ki memleketin gerçekleriyle bağını koparalı uzun zaman olmuş Sayın Erdoğan'ın da o cevabı duymaya ihtiyacı var. Neden mi? Çünkü fark etmişsinizdir, 'Telefonunu çıkar bakalım'cı dayıların büyük üstadı, durup durup dizilerdeki bilge adamlar edasıyla 'Teksir kağıdı nedir bilir misiniz?' diye soruyor. Kendisi, teksir kağıdından dolayı çok mağdur olmuş, çok acılar çekmiş. Vah vah. Ama yaşadığı o teksir kağıdı dramına rağmen Cumhuriyet'imizin, Kasımpaşa'dan çıkan teksirzede Sayın Erdoğan'a bu ülkede cumhurbaşkanı olma fırsatını sunmuş olduğu gerçeğini nedense söylemiyor. Hatta bir de çıkıp kuşe kağıdını getirmekle övünüyor. Her hafta yeni bir icadını tanıtan Sayın Erdoğan'ın bu hafta da kuşe kağıdını icat ettiğini öğrendik."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gelecek haftaki müthiş icadını da heyecanla beklediklerini dile getiren Akşener, "Sayın Erdoğan, bizler teksir kağıdından sarı defterlerle okuduk, bu mevkilere kadar geldik. Her birimiz teksir kağıdı nedir elbette biliriz. Peki sen kuşe kağıtla okumana rağmen okuduğun okulun hiçbir faydasını görememek nedir bilir misin? Sınavlardan yüksek puanlar almana rağmen mülakatta hakkının yenmesinin acısı nedir bilir misin? Binbir emekle okulunu bitirip atanamamak nedir bilir misin? Bırak cumhurbaşkanı olmayı, devlet memuru olmayı bile hayal edememek nedir bilir misin?" diye konuştu.
Meral Akşener, TÜİK'in açıkladığı haliyle bile yıllık gıda enflasyonun yüzde 55 olduğunu belirterek bazı gıda ürünlerine gelen zamlardan örnekler verdi, bir yıl içerisinde doğalgaza elektrik üretiminde yüzde 341, sanayide yüzde 435, konutlarda ise yüzde 47 zam yapıldığını kaydetti.
- "Göz göre göre millete yalan söyleniyor"
Akdeniz'de herkesin gaz aradığını, sadece Türkiye'nin aramadığını öne süren Akşener, "Dış politikadaki politikasızlık enerjide de bizi vuruyor. Üstelik doğal gaz sadece pahalı değil aynı zamanda miktarı da yetersiz. Doğal gaz kesintileri hala yüzde 20 oranında devam ediyor. Karadeniz'de gaz bulan Sayın Erdoğan nedense santrallere gaz bulamıyor. Bu da yetmezmiş gibi BOTAŞ da özel tedarikçilerin doğal gaz ithal etmesine engel oluyor. Neden? Çünkü yandaşa ihale etmeyi bekliyor." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Bütçeden bir kuruş harcamadan köprü, yol, havaalanı yapıyoruz." şeklinde açıklama yaptığını anlatan Akşener, 2022 yılı bütçesine dolar garantili ödemeler için 42,5 milyar lira ödenek konulduğunu, Türk lirasının değer kaybetmesiyle bu ödemenin 65 milyar liraya çıktığını kaydetti.
Göz göre göre millete yalan söylendiğini ileri süren Akşener, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ile Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden otomobil geçiş ücretinin 8 lira 25 kuruş, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden otomobil geçiş ücretinin hazine payıyla 58 lira olduğunu belirtti. Akşener, Osmangazi Köprüsü'nden otomobil geçişi için 184 lira 50 kuruşa ilaveten hazinenin de 487 buçuk lira ödediğini aktararak "4 köprü fiyatına sadece 1 köprü yaptırırsanız, üstelik geçiş ücretini de dolara bağlarsanız olacağı budur. Bunlar sadece bir örnek. Otoyollar için de durum aynı. İşte size, yandaş beslemenin milletimize olan faturası. İşte size, AK Parti'nin süslü rakamlarının ardındaki soygun düzeni. İşte size neden 'Projeye değil, ranta karşıyız.' diye kampanya yaptığımızın sebebi." ifadelerini kullandı.
- "Ukrayna'nın cesur evlatlarını saygıyla selamlıyorum"
Akşener, konuşmasının bir bölümünde Karayolu Yük Taşıyıcıları Federasyonu Başkanı Ahmet Uzun'u kürsüye davet etti. Uzun'un konuşmasının ardından konuşmasına devam devam eden Akşener, Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin görüşlerini de dile getirdi.
Türk milletinin vatana sahip çıkmanın, kanının son damlasına kadar mücadele etmenin ve bağımsızlığın kıymetinin ne demek olduğunu en iyi bilen millet olduğunu ifade eden Akşener, Ukrayna'nın cesur evlatlarını saygıyla selamladığını söyledi.
Tarihin kırılma noktalarından birisine tanıklık edildiğini belirten Akşener, "Geçtiğimiz hafta Rusya ordusu sınırı geçip Ukrayna'ya bir saldırı başlattı. Ukrayna'nın şehirleri, sivillerin yaşam alanları hedef alındı. Bunun açık bir işgal ve darbe girişimi olduğunu söylemek zorundayız. Çünkü Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna halkının iradesini tanımıyor, siyasi egemenliğine saygı duymuyor. Adeta paranoya nöbeti geçiren bir Rus roman kahramanı gibi ülkesini güvende kılmak için istediği ülkeyi işgal etme hakkını da, kendinde gördüğünü söylüyor. Bu durum her bakımdan bir dönüm noktasıdır. Çünkü şimdiye kadarki türlü şımarıklıkları bir şekilde tolere edilen Putin, artık cüretinin boyutlarını ifşa etmiş bulunuyor." değerlendirmesini yaptı.
İYİ Parti lideri Akşener, artık dünyada bir Rusya yayılmacılığı sorunu olduğunu, Rusya'nın uluslararası hukuku ve BM prensiplerini tanımadığını belirterek "Yayılmacılık tutkusu, Putin ile birlikte yeniden dirilmiş durumda. Bu şımarıklığa, bu hırsa daha fazla izin veremeyiz. Başta Kırım'daki kardeşlerimiz olmak üzere Putin'in zulmüne maruz kalan onca insanı kaderlerine terk edemeyiz. Putin haddini aşmıştır. Vakit, boş laf değil, yaptırım vaktidir. Vakit, çekimser kalma değil, zalimin karşısında dik durma vaktidir." diye konuştu.
- "Türkiye-Rusya ilişkileri dengeli ve simetrik değil"
"Rusya'nın bu durumu ortadayken Türkiye'nin güvende olduğunu kim iddia edebilir?" sorusunu soran Akşener, şöyle devam etti:
"Putin'in kafasındaki Rusya'nın eksik parçalarının Kars, Erzurum ve Ardahan olmadığını kim rahatlıkla söyleyebilir? Bugün, bölgemizdeki tüm bağımsız devletler bu soruyu kendi ülkeleri için soruyorlar. Ve herkes, Putin'in idaresindeki Rusya nedeniyle, güvenliğinin tehlikede olduğunun farkında. Bunun farkında olmayan ve Rusya'nın bu halinden memnun olan tek bir bölge ülkesi var; o da maalesef Türkiye. Aklı başında insanlar tarafından yönetilen her devlet, eğer bağımsızlığını ve egemenliğini Rusya'ya karşı korumak istiyorsa belirli adımlar atmalıdır. Ancak üzülerek söylüyorum ki Türkiye, bu adımları atamayacak kadar Rusya'ya bağımlı hale getirilmiştir. İki ülke arasındaki ilişki, dengeli ve simetrik değildir. Bu ilişki, Rusya lehine asimetrik bir ilişkidir. S400'lerden Suriye'ye, Akkuyu'dan turizme kadar hemen her alanda bu asimetrinin Türkiye'yi düşürdüğü kırılgan durumun yansımalarını görüyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçen hafta NATO'yu göreve çağırarak "Ukrayna'ya daha fazla destek olmuyorlar" diye NATO ülkelerini eleştirdiğini aktaran Akşener, "Sabah Rusya'yı eleştiren ve batılı devletleri göreve çağıran Sayın Erdoğan, aynı günün akşamı Avrupa Konseyi'nin 47 ülkesinden bir tek Ermenistan'ın Rusya'ya destek olduğu oylamada çekimser kaldı. İşte size AK Parti iktidarının dış politikada memleketimizi düşürdüğü kırılgan durum." dedi.
Ailesinin Atatürk'ün ailesini tanıdığını söyleyen Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her savaşta oğlunu takip eden, genelevde çalıştığı söylenen ve bu ülkede kimsenin kılını kıpırdatmadığı Zübeyde Hanım, bütün akrabalarıyla, tanıdıklarıyla Fetih suresini, 'ya Fettah' ve 'Ya Hafıd' okuyordu. Bunu biliyor musunuz? Rıza Nur'un hatıratına bakın, Rahmetli İsmet İnönü'yü sevmezdi ama o hatıratta bu fakir ülkenin bir lirasını harcamamak için otel odasında kocasının çamaşırını yıkayıp orada kurutan Mevhibe Hanım'dan bahseder. Mevhibe Hanım ve İsmet İnönü'nün Kur'an-ı Kerim üzerinden konuştuklarını söylerler. İki ayyaş öyle mi? İşte devletimizin aklını bu acayip delilik hali bir kanser gibi sarmış durumda. Durmadan çalışan yalan makineleri marifetiyle Türk Cumhuriyeti’nin başarısını göz ardı etmek için çırpınıp duruyorlar. Oysa asıl unutturmak istedikleri tarih, bizzat kendi karanlık geçmişlerinden başkası değildir."
Akşener, Türkiye'nin küresel bir dünyada yalnız bırakılamayacağını dile getirerek "Atatürk, yozlaşmış Avrasya rejimlerine duyulan hayranlığı gizleyecek bir maske değildir. Medeni dünyanın kurallarını yok sayan, diplomasiyi küçümseyen ruh hastalığını da stratejik zeka zanneden kendini bilmezlerin de referans noktası olamaz." diye konuştu.
İYİ Parti TBMM Grup Toplantısı daha sonra basına kapalı devam etti.