ANKARA - Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, Ankara Genişletilmiş Divan Toplantısı'nda konuştu

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : - Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun konuşması Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, Ankara Genişletilmiş Divan Toplantısı'nda konuştu: - "Şimdiden cumhurbaşkanı adayının belli olmasını, belirtilmesini doğru bulmuyorum" ANKARA (AA) - Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, "Şimdiden cumhurbaşkanı adayının belli olmasını, belirtilmesini doğru bulmuyorum." dedi. Karamollaoğlu, Melike Hatun Camisi Konferans Salonu'nda, partisince düzenlenen Ankara Genişletilmiş Divan Toplantısı'nda partililere hitap etti. Parti teşkilatlarının tüm topluma ulaşması gerektiğini, bu doğrultuda çalışmaların devam ettiğini belirten Karamollaoğlu, çalışmalarda zamanın çok verimli kullanılması gerektiğine dikkati çekti. İktidarın 19'uncu yılını doldurduğunu hatırlatan Karamollaoğlu, "Yollar yapıldı, büyük binalar inşa edildi, köprüler, tüneller, havaalanları yapıldı, biz bunların hiçbir tanesini inkar edecek değiliz ama ülkede yaşayan insanımız, yurt dışında yaşayan diğer ülkelerdeki insanlara baktığımız zaman fakirlikten bir türlü kurtulamadı. Bugün hala çalışan bir insan, toplu sözleşme gündeme geldiğinde 'açlık sınırının biraz altında mı, biraz üstünde mi ücret alacak' onun müzakeresi yapılıyor. Gelişmiş kabul edilen hiçbir ülkede böyle bir manzara yok." diye konuştu. Devlete hizmet eden ve belli makamları işgal edenlerin aldıkları ücretin, yoksulluk sınırının altında olduğunu söyleyen Karamollaoğlu, bu durumun yolsuzluğu ortaya çıkardığını savundu. Merhum Başbakan Necmettin Erbakan'ın, farklı kulvarlarda çalışmalar yaparak ülkeye hizmet etmeye çalıştığını, ancak önünün kesildiğini anlatan Karamollaoğlu, 1969'da siyasete giren Erbakan'ın kurduğu ilk partinin seçime girmeden kapatıldığını anımsattı. Temel Karamollaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sonra bugünkü insanların hala idrak edemedikleri bir tarzda 'Nasıl olur da siz CHP'yle bir araya gelirsiniz' denildiği bir dönemde gitti, Ecevit ile hükümet oldu. Ecevit hükümeti döneminde atılan adımlar tarihe damga vuran adımlardır. İlk defa Cumhuriyet Halk Partisinin başındaki bir insan çıktı 'Tarihi bir yanılgı içindeymişiz, biz bu inançlı insanlarla birlikte çalışılamaz zannediyorduk, meğer çalışmanın ötesinde devrim mahiyetinde kararlar bile almak mümkünmüş' dedi." Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, insanca bir yaşamın ancak adil bir devletin içinde olabileceğine işaret ederek, adaletin olmadığı yerde huzurun ve barışın olmayacağını, kimsenin kendini emniyette hissetmeyeceğini söyledi. Sistem değişikliğine ihtiyaç olduğunu savunan ve 6 partinin bugün tekrar bir araya geleceğini hatırlatan Karamollaoğlu, "Bundan önce yaptığımız iki toplantının ötesinde neler yapabiliriz, yeni seçim kanunu, seçim birlikteliklerine verdiği avantajlar kayboldu gibi ama buna rağmen bu sistem değişmezse Türkiye'nin başındaki sıkıntılar gitmez. Her şey bir kişiye bağlı. Her şey bir kişi 'evet' derse oluyor 'hayır' derse olmuyor. Yok arkadaş dünyada böyle bir sistem yok." görüşünü dile getirdi. Sistemin değişmesinin elzem olduğunu öne süren, farklı fikir ve politikalara sahip partilerin de bu sebeple bir araya geldiğini belirten Karamollaoğlu, şunları kaydetti: "Bu sistem düzelecek, daha demokratik bir sistem gelecek. Partiler aldıkları oy nispetinde temsil edilecekler. Cumhurbaşkanı herkesi temsil edecek, huzur gelecek memlekete. Bu geçiş döneminde de birtakım adımların atılması da elzem. Niye? En az 6 ay belki bir sene bu değişikliklerin yapılması için zamana ihtiyaç var. O alınacak oya bağlı. Eğer Meclis'te 400'den fazla milletvekili olursa bugünkü Millet İttifakı'nın çok kısa zamanda değişiklikleri yapması mümkün ama olmazsa elbette zaman gerekecek. Cumhurbaşkanı yetkili olacak. Cumhurbaşkanı daha seçilmeden, şimdiden cumhurbaşkanı adayının belli olmasını, belirtilmesini doğru bulmuyorum, bunu tekrar tekrar söyledim, yine söylüyorum ancak cumhurbaşkanı bu ittifak tarafından belirlenir ve seçilirse o zaman bu ülke nasıl yönetilecek, kanunlarda değişiklik yapılmadan onlar da belirlenecek elbette. Onun için 'Falancanın peşine takılmışlar gidiyorlar, filancanın istikametinde hareket ediyorlar' bunlara hiçbir zaman itibar etmeyin."