Bakan Bayraktar, bugün Çin Tabii Kaynaklar Bakanı Vang Guanghua ve Ulusal Enerji İdaresi Başkanı Cang Cienhua ile görüştü.
Mevkidaşı Vang ile görüşmesinde Türkiye ile Çin arasında başta kritik mineraller ve nadir toprak elementleri olmak üzere, doğal kaynaklar ve madencilik alanlarında mevcut ve potansiyel iş birliğini ele alan Bayraktar, işbirliğini iki ülkede ve üçüncü ülkelerde geliştirme yönünde mutabık kaldı.
Bayraktar, Çin Ulusal Enerji İdaresi Başkanı Cang ile nükleer enerji ve yenilenebilir enerji alanlarında yeni iş birliklerine temel teşkil edecek fırsatları değerlendirirken taraflar, somut projeleri en kısa sürede hayata geçirme hedefini vurguladı.
Görüşmenin ardından iki ülke arasında "Enerji Dönüşümü Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı" imzalandı.
Bakan Bayraktar, Pekin'de ilk olarak Çin'in en büyük enerji firmalarından olup Türkiye'de önemli yatırımlar yapan Çin Devlet Enerji Yatırım Şirketi (SPIC) ve ona bağlı Çin Devlet Nükleer Enerji Teknolojisi şirketi yetkilileriyle bir araya geldi.
Bayraktar, bugün de enerji alanında faaliyet gösteren, elektrik şebekesi inşaatı şirketi PowerChina, mühendislik hizmetleri veren Çin Enerji Mühendisliği Şirketi, Çin Makina Mühendisliği Şirketi, Çin Teinçın Mühendislik Şirketi, nükleer enerjide uzman Çin Ulusal Yurtdışı Nükleer Enerji Şirketi ile batarya ve depolama üniteleri üreticisi Contemporary Amperex Technology (CATL) yetkilileriyle görüştü.
"ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ" TEMALI MUTABAKAT ZAPTI İMZALANDI
Bakan Bayraktar, görüşmelerinin ardından Anadolu Ajansı (AA) ve TRT'ye yaptığı değerlendirmede, enerji alanında Türkiye ile Çin işbirliğinin çok sayıda alana yayıldığını; nükleer enerji, yenilebilir enerji, enerji depolama ve özellikle son dönemde özellikle kritik mineraller alanlarında işbirliğini daha ileriye götürebilmek ve daha somut projelerle yürüyebilmek adına Pekin'i ziyaret ettiğini belirtti.
Bugün ilk olarak Çin Tabii Kaynaklar Bakanı ile bir araya geldiğini aktaran Bayraktar, "Görüşmede kritik madenler, özellikle enerji dönüşümü için hayati önemi haiz, son dönemde hemen hemen tüm ülkelerin üzerinde büyük çaba sarf ettiği, bizim de Eskişehir Beylikova'da dünyanın tek sahadaki en büyük ikinci rezervini bulduğumuz nadir topak elementleriyle alakalı işbirliğini nasıl geliştirebileceğimizi konuştuk." dedi.
Bayraktar, ekim ayına kadar Türkiye ile Çin arasında doğal kaynaklar alanında bir işbirliği anlaşması imzalama konusunda mutabık kaldıklarını, bu konuda çalışmalara başladıklarını belirtti.
Ulusal Enerji İdaresi ile yaptıkları görüşmelerde nükleer enerji, yenilenebilir enerji, enerji depolama ve hidrojeni kapsamına alan ve "enerji dönüşümü" temalı bir mutabakat zaptını imzaladıklarını söyleyen Bayraktar, "Bu yenilebilir enerji başta olmak üzere, ülkemizin karbonsuzlaşmaya giden yolda çok önemli projeleri birlikte geliştirebilmemizin önünü açacak." ifadesini kullandı.
SİNOP VE TRAKYA'DA NÜKLEER SANTRAL PROJESİ
Bayraktar, Pekin'deki temasları kapsamında dün, ilk olarak Türkiye'nin nükleer alanda bugüne dek çalışmalar yürüttüğü SPIC yetkilileriyle bir araya geldiği ve işbirliğinde bir sonraki adımda neler yapacaklarını konuştuklarını belirterek şunları kaydetti:
"Bizim Türkiye olarak uzun dönemli enerji planımızda hem iklim hedeflerimiz hem de ülkemizin uzun dönemli sürdürülebilir enerji güvenliği açısından, nükleer enerjide 2050 yılına kadar mutlaka 20 bin megavatlık bir kurulu güce erişmeyi hedefliyoruz. Malumunuz şu anda bir tane yürüyen projemiz var. İnşaat çalışmaları devam eden Akkuyu Nükleer Santrali projemiz var. Bunun yanı sıra iki tane daha, bir tanesi Sinop'ta, bir tanesi Trakya'da, büyük ölçekli nükleer santral yapmak istiyoruz. Çinli şirket (SPIC) ile Trakya projesi için uzun yıllardır görüşmelerimiz devam ediyor. Pandemi süreci bizi epey yavaşlattı. O dönemde gidiş ve gelişlerde sıkıntılar yaşandı ama biz şimdi bu sürece biraz daha fazla hız verdik, daha fazla ivmelendirmek istiyoruz."
Nükleer enerjide Türkiye'nin büyük santrallerin yanı sıra küçük modüler reaktörlere de ihtiyacı olduğuna dikkati çeken Bayraktar, bu konuda birçok Batılı şirketle görüştüklerini ancak bu teknolojiye sahip Çinli şirketlerle temas kurduklarını anlattı.
Bayraktar, "Yeni dönemde Akkuyu'dan edindiğimiz tecrübeyle daha çok yerlileştirmenin olduğu, insan kaynağı ve işletmecilikte yerliliğin olduğu bir modeli hedefliyoruz." dedi.