Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Anayasa'ya göre hiç kimsenin eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamayacağını, Türkiye'deki en temel sorunlardan birisinin eğitim olduğunu söyledi. Hükümetin mevcut Anayasa'da yer alan maddeleri uygulamadığını savunan Kılıçdaroğlu, özellikle ailenin korunması ve çocuklar konusunda önlemler alınması gerektiğini belirtti.
Ücretsiz yemek dağıtımı uygulamasının sadece deprem bölgesindeki okulları kapsamasını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Kadın kardeşlerime sesleniyorum: Anayasa ne diyor? 'Çocukların korunması devletin görevidir.' Tasarruf diye çocukların yemeğini mi buldunuz? Başka bir şeyden tasarruf yapıp Milli Eğitim Bakanlığına veremediniz mi? Onların çocukları doyuyorsa mesele yoktur." ifadesini kullandı.
"Ailenin temeline dinamit koydular"
Kılıçdaroğlu, 3-6 yaş arası 7 milyon 662 bin 800 çocuğun maddi yoksulluk çektiğini ve dengeli beslenemediğini öne sürerek, "Çocuğun beslenmesi anayasada belirlenir. Bana da diyorlar ki 'biz sivil bir anayasa yapacağız, güzel bir anayasa yapacağız.' Hele sen bu Anayasa'ya bir uy gerisi Allah kerim. Buna bile uymuyorsun sen. Ailenin temeline dinamit koydular. Anne işsiz, baba işsiz. Ailede belirli bir gelir düzeyini koruyamazsanız aileyi nasıl koruyacaksınız? Ailenin hangi duruma düştüğünü öğrenmek istiyorlarsa boşanma davalarına baksınlar." diye konuştu.
Anayasa'nın 21. maddesinin tarımla ilgili olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, 2016'da çıkan kanuna göre çiftçilere her yıl bütçeden milli gelirin en az yüzde biri oranında tarım desteği verilmesi gerektiğini ancak hiçbir zaman yüzde bir verilmediğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, "Sen ne kanuna uyuyorsun ne Anayasa'ya uyuyorsun. Kalkıyorsun bana diyorsun ki 'Gel beraber sivil Anayasa yapalım, hakları koruyalım. Demokratik bir Anayasa olsun.' Sen çiftçiye TBMM'nin kabul ettiği bir kanunun gereği olarak yüzde biri vermen gerekirken bunu dahi vermiyorsun. Sen önce kanuna uy, çiftçiye hakkını teslim et. Ondan sonra gel benimle konuş." ifadelerin kullandı.
"Gencecik çocuklarımız iş bekliyor"
Türkiye'de milyonlarca işsiz bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, işsizliğin "bütün kötülüklerin anası" olduğunu dile getirdi. İşsizlikle mücadele etmeyen bir devletin "devlet olmayacağını" kaydeden Kılıçdaroğlu, "'Mülakatı kaldıracağız.' diye söz verdiler. 'Mülakatı mülakat gibi yapacağız.' diyorlar. Demek ki daha önce mülakat yapmamışlar, itiraf ettiler. Gencecik çocuklarımız iş bekliyor. Anayasa herkesin hakkıdır ama bu hak teslim edilmiyor." dedi.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'de açlık sınırının bugün itibarıyla 13 bin 334 lira, asgari ücretin 11 bin 402 lira, yoksulluk sınırının ise 39 bin 733 lira olduğunu belirterek, bir çalışanın hayatta kalması için yapması gereken harcamanın da 17 bin 336 lira olduğunu ancak asgari ücretin bunların hepsinin altında bulunduğunu söyledi.
"6 lider bir araya geldik, parlamenter sistemle ilgili düzenlemeyi yaptık"
Anayasa'nın 58. maddesinin ise gençliğin korunmasıyla ilgili olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, devletin gençleri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri almakla sorumlu olduğunu dile getirdi. Hükümete seslenen Kılıçdaroğlu, "Uyuşturucu baronları ile gezenler kimler? Uyuşturucu baronlarını mahkemelerden, hapislerden çıkaranlar kimler? Türkiye'yi bir uyuşturucu batağının içine soktular. Türkiye'nin 81 ilinde uyuşturucu bağımlıları var. Bunların büyük bir kısmı gençlerden oluşuyor. Artık uyuşturucu ile mücadele bir iktidar mücadelesi olmaktan çıkıp milli güvenlik sorununa dönüşmüş durumda." diye konuştu.
"6 lider bir araya geldik"
Kılıçdaroğlu, milletvekili dokunulmazlıklarına da değinerek, "Anayasa'ya göre, seçimden önce veya sonra bir suç işlendiği ileri sürülen bir milletvekili Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Anayasa bu kadar açık. Milletvekili seçilen Can Atalay şu anda hapiste. Niye? Can Atalay seçim öncesinde gitti YSK'ye başvurdu. Savcılıktan iyi hal kağıdı aldı. Başvurusunu yaptı, seçime girdi, milletvekili oldu. Hapiste, çıkarmıyorlar. Yargıtay kalktı ceza verdi. Bu hukuku katletmektir. Bunu yapanlar; Anayasa değişikliği için bizim kapımıza gelmesinler." dedi.
Anayasa değişikliği konusundaki kendi çalışmalarına ilişkin de Kılıçdaroğlu, "Vatandaşlarımız 'siz bir çalışma yaptınız mı?' diye sorarsa, evet yaptık. 6 lider bir araya geldik, güçlendirilmiş parlamenter sistem ile ilgili düzenlememizi yaptık. Bunu kamuoyu ile paylaştık. Kitap halinde bastık. Bütün ilgili kurumlara da gönderdik. Türkiye Cumhuriyeti'nin gerçek anlamda güçlendirilmiş bir parlamenter sisteme ihtiyacı var. Milletvekillerinin güçlü olduğu, yasama organının güçlü olduğu, yürütme organının emrinde olmadığı; güçler ayrılığının sağlıklı bir şekilde uygulandığı bir sistemi öneriyoruz." ifadelerini kullandı.