CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, ekonomide model üstüne model icat edildiğini ancak hepsinin hüsranla sonuçlandığını savundu.
Altay, "Enflasyon düşecekti, fırladı; cari açık ikiye katlandı, faizler şişti, döviz kuru sabitlenecekti, patladı. Artık model işinden vazgeçsinler. Erdoğan'ın çıraklık dönemi en iyisiydi, çıraklığını mumla arıyoruz." diye konuştu.
"Tansiyonu fırlamış hastaya tuzlu ayran verirsen..."
Türkiye'nin dünyanın ilk on ekonomisi içine girme çabasındayken, 1974'ten beri bulunduğu "G20 liginden de küme düştüğünü" savunan Altay, şunları kaydetti:
"Türkiye, enflasyonda dünya yedincisi. Bu, Türkiye için bir utanç. Nisan sonunda Surinam ve Zimbabve'yi de geride bırakacağız ve bizden kötü dünyada 4 ülke kalacak. 184 ülke var bu listede. Türkiye'ye en yakın ülke Avrupa'da Moldova 18,5. Burnumuzun dibinde iki ülke savaşıyor; Ukrayna'da enflasyon yüzde 10, Rusya'da yüzde 9,2; Türkiye'de yüzde 61. Bütün dünya enflasyonla mücadele ediyor, tamam ama onlar yüzde 6 enflasyon ile mücadele ediyor. Sende yüzde 61 var ve sen bunu yüzde yüze dayama peşindesin. Bu ekonomik durumun sebepleri kur korumalı mevduat, düşük faiz takıntısı, devlette israf, kamu-özel işbirliği, döviz garantili ödemeler ve güven ortamının olmaması. Tansiyonu fırlamış hastaya tuzlu ayran verirsen hastayı öldürürsün. Türkiye ekonomisinin durumu bu. Erdoğan 'sabır' istiyor; Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati 'çok şükür' diyor. Neye şükredeyim, ölmediğimize mi şükredelim? Sen kusur işle, günah işle, milleti aç, açıkta bırak; sonra 'şükret' de."
Kur korumalı mevduatta, yasal faizin dışında "hak etmedikleri halde milletin kesesinden bir avuç zengine ne kadar verildiğinin" açıklanması gerektiğini belirten Altay, "Bu paraları nasıl verdin? Akaryakıt, elektrik, doğal gaz zammı bunun içindir. Büyük ustanın kibrinin faturası çok ama çok ağır." dedi.
"Dünyada böyle bir karar bulamazsınız"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "beşli çete" ile ilgili sözlerine ilişkin mahkeme kararını gösteren Altay, bunun bir "hukuk skandalı" olduğunu savundu.
Altay, "Hukuk fakültesini bitirmiş bir hakime, Anayasamızın 25 ve 26. maddelerini bir sınıf öğretmeni olarak hatırlatmaktan utanıyorum. Kılıçdaroğlu'na, 'bu ifadelerini kullanmayacaksın' diyor. Diline, beynine, kanaatine tedbir koyuyorlar. Dünyada böyle bir karar bulamazsınız." diye konuştu.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın, Kılıçdaroğlu'na yönelik "yargıya müdahale ediyor" dediğini kaydeden Altay, "Dünyanın neresinde muhalefetin yargıya müdahale ettiği görülmüş. Yargıya müdahalenin örneği işte bu mahkeme kararı. Saray şürekası yargıyı baskılamaktadır, tahakküm altına almaktadır." ifadelerini kullandı.
Altay, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, sivil toplum il müdürleri toplantısında "altılı masayı hedef gösterdiğini" savunarak, eleştirilerde bulundu.
Altay, "Polis akademisi öğrencilerine muhalefet liderlerini hedef gösteren anlayış sapkın anlayıştır. Bu, bir siyasi ahlaksızlıktır. Polis akademisi öğrencileri AK Parti gençlik kolları değil." diye konuştu.
Sağlık çalışanlarının, özlük haklarıyla ilgili haber beklediğini kaydeden Altay, emeklilerin bayram ikramiyesinin asgari ücret ile eşitlenmesini istedi.
Altay, temmuzda, asgari ücrete de mutlaka güncelleme yapılması gerektiğini söyledi.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın, Cumhurbaşkanı adayı olarak Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ı istediği açıklamasıyla ilgili bir soruya Altay, "Cumhurbaşkanı adayına Millet İttifakı'nı oluşturan partilerin yetkili kurulları ve genel başkanları karar verecektir. Sayın Özdağ'ın açıklamasını, toplumun kahir ekseriyeti gibi, Millet İttifakı'nın adayının 13. Cumhurbaşkanı olacağını görmesi olarak yorumluyorum. Millet İttifakı'na olan güven ve umudun bir ölçüsü olarak alıyorum." karşılığını verdi.
