İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, "Bizim siyasetimizde tutulacak tek el milletimizin nasırlı elleridir, bakılacak tek göz milletimizin şuurlu gözleridir. Bakacağımız tek yüz, sevdalısı olduğumuz milletimizin yüzüdür." dedi.
Dervişoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, İYİ Partinin kuruluş süreci ve ilkelerini anlattı.
Türk milletinin özüyle oynayanlara ve bu milletten kendilerine köle oluşturmaya çalışanlara itiraz ettiklerini dile getiren Derivişoğlu, "Kavgamız; muhafazakarlık masalları anlatıp makamları ve maaşları dışında hiçbir şeyi muhafaza etmeyen, yüzyılların yoğurduğu inancımızı bile Türk'e olan düşmanlıklarının bir aracına dönüştürenlerledir. Siyasi ikbal ve emelleri için kutsal değerleri kullanmaktan çekinmeyenlerledir. Çocuklarımıza robotlar yapmayı öğretmek yerine onları robotlaştırmak isteyenlerledir. Bundan da bir an bile utanmayanlarla hicap ve vicdan azabı duymayanlarladır. İsyanımız bu vatanı kurtaran büyük bir Cumhuriyet kuranlara kin duyanlaradır." diye konuştu.
"VAPURDA TARAK SATAN İŞPORTACILAR GİBİ BAĞIRIP DURUYORLAR"
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni eleştiren Dervişoğlu, 21. yüzyılda Türk milletine yakışmayan, onun değerleriyle bağdaşmayan "bu ucube nizama" başkaldırdıklarını kaydetti.
Siyasetteki normalleşme tartışmalarının "gündem kaçırma oyunu" olduğunu savunan Dervişoğlu, "Bu tezgahın pazarda kaldığı her gün; gerçeklerin konuşulmadığı, asıl sorunların çözülmediği milletimiz, daha yoksul bir hayata, daha adaletsiz bir sisteme, daha onur zedeleyici olaylara şahit oluyor. Ve bu tezgahın en popüler ürünü de malumunuz normalleşme. Hatta öyle ki 'normalleşme alana, yeni anayasa bedava' diye vapurda tarak satan işportacılar gibi bağırıp duruyorlar." ifadelerini kullandı.
"DEVLETİN VARLIĞI, MİLLETİN VARLIĞI VE İSTİKBALİYLE BİR BÜTÜNDÜR"
Siyasete bakışlarını anlatan Dervişoğlu, şöyle konuştu:
"Devletin varlığı, millettin varlığı ve istiklaliyle bir bütündür. Müştereken deruhte ettiğimiz devlet görevinin anlamı da bu şarta, yani milletle olan ahde tabidir. Bu ahitle de iki vebali omuzlayacağınıza dair büyük bir söz vermiş olursunuz. Bir yükünüz milletin oyunun vebalidir, bir yükünüz ise milletin güveninin vebalidir. Ve o taşınan yükler bırakılırsa o yol artık siyaset yolu değildir, ismi veya şekli ne olursa olsun şahsi ikbal ve istikbal yoludur. Ve tarih maalesef ki şahsi emellerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle birleştirenlerle, bunu da bir şekilde izah etmeye çalışanlarla doludur. İYİ Partide bin odasında bin fitne mumu yanan ve sarayın karanlık dehlizlerinden çıkan sözde bir siyasete yer yoktur. Bizim siyasetimizde tutulacak tek el milletimizin nasırlı elleridir, bakılacak tek göz milletimizin şuurlu gözleridir. Bakacağımız tek yüz, sevdalısı olduğumuz milletimizin yüzüdür. Allah, hiçbirimizi milletimizin yüzüne bakamayacak ve onun huzurunda utanacak hale getirmesin."
"BUNLARIN OYUNLARINA DÜŞMEYECEĞİZ"
Milliyetçi, demokrat ve kalkınmacı bir parti olduklarının altını çizen Dervişoğlu, "Bu üçünü birden tek bünyede taşımanın zorluklarını gayet iyi biliyoruz. Bu zorluğu bilenler olarak Erdoğan'ın şahsım devletine, ucube rejimin doğurduğu sonuçlara, saray medyasınca sürekli olarak tertiplenen dünya lideri törenlerine, devlet adamı tiyatrolarına ve sözde Türkiye milleti yaratma deneylerine karnımız ziyadesiyle toktur. Vefayı boza sanıp içenlere de onlara eşlik eden şıracılara da hiç ama hiç ihtiyacımız yoktur. İktidar ve avenelerinin tüm toplumu adeta bir cadı kazanında kaynatıp, bol kepçeyle dağıttığı o uslu çocuk muhalefet şırasını asla ve kata içmeyeceğiz. Bunların oyunlarına düşmeyeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
"ÇİFTÇİNİN İDAM FERMANINI VERMİŞSİNİZ"
Tarım sektöründe yaşanan sorunlara dikkati çekerek, buğday ve arpa tavan fiyatlarının yetersizliğini dile getiren Dervişoğlu, "TÜİK'in 'aman hünkarım duymasın' enflasyonu bile yüzde 75 artarken, buğdaya verdikleri fiyat geçen seneye göre sadece yüzde 12, arpaya verdikleri fiyat ise yüzde 3,5 artmış. Geçen yıla oranla mazot yüzde 110, gübre yüzde 60, zirai ilaçlar yüzde 70 yükselmiş. 11 liraya mal olan bir kilo buğday 9 bin 250 lira. Sanki zamanında veriyorlarmış gibi bir de primleri arttırmakla övünüyorlar. Yazıklar olsun size. Siz çiftçinin idam fermanını vermişsiniz de kendinizden haberiniz yok." şeklinde konuştu.
Dervişoğlu, Avrupa'da kişi başı et tüketiminin 80 kilo, Türkiye'de ise 20-25 kilo civarında olduğunu, Almanya'da bir asgari ücretle 260 kilo kıyma alınabilirken Türkiye'de 25 kilo kıyma alındığını kaydetti.
"BİZ DÜNYANIN 2,5 KATI PARAYA ET TÜKETİYORUZ
İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu, "Yapılan tüm ithalata rağmen kurbanlık hayvan fiyatları geçen seneye göre yüzde 100'ün üzerinde artmış halde. Diyanet'in açıkladığı rakamlara bakın, kurbanlık bağışları yurt içinde 11 bin 750 lira, yurt dışında 4 bin 750 lira. Bu bile gösteriyor ki biz dünyanın 2,5 katı paraya et tüketiyoruz." diye konuştu.
Hükümetin emeklilere bayram ikramiyesi olarak 3 bin lira ödediğini hatırlatan Dervişoğlu, "Ortalama küçükbaş 12 bin 500, koç 15 bin, büyükbaş hisse 25 bin lira. Vatandaşımız bu ikramiye ile küçükbaşın dörtte birini, büyükbaşın ise sekizde birini alabiliyor. Dinimize göre büyükbaş hayvana yedi kişi dahil olabiliyorken, Erdoğan Türkiyesinde 8 emekli bir araya gelip bir kurbanın yedide bir hissesini karşılayamıyor. Diyanet Vakfı kurban fiyatı 11 bin 750 lira. En ucuz onlarda görünüyor. Üç emekli bir araya gelse hükümetin kendilerine verdiği emekli ikramiyesini ortaya koysa, toplam para Diyanet Vakfından bir küçükbaş kurbana yetmiyor." diye konuştu.
Dervişoğlu, bu kötü gidişin önüne ancak milli tarım politikalarıyla geçilebileceğini, bunun için mutlaka dişi hayvan sayısının arttırılması gerektiğini belirtti.
"DÜN OLDUĞU GİBİ BUGÜN DE SARAYLAR HİÇ BİZE GÖRE DEĞİLDİR"
Dervişoğlu, Ankara'da öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'in, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmeyi anımsatarak, "Bu bayramın Ateş ailesinin, adaletten yoksun geçirdikleri son bayram olmasını yürekten temenni ediyorum." dedi.
Müsavat Dervişoğlu, "Cumhurbaşkanlığı sistemi denilen, milletimize yabancı olan bu yırtık deli gömleğini yeniden giymeye ısrarcı çevrelerle asla birlikte olamayız. Biz, millet adına yanlışlığa itiraz edenleriz, bu yoldan dönemeyiz. Herkes iyi bilmelidir, milletin merkezi olarak kurulan bu kutlu çatının sahibi şahıslar değil, doğrudan doğruya millettir. İYİ Parti, bu milletin eseridir ve öyle devam edecektir. Yani demek istiyorum ki tıpkı dün olduğu gibi bugün de saraylar hiç bize göre değildir." ifadelerini kullandı.