Anadolu coğrafyasında bin yıldır varlığımızı sürdürüyoruz. Varlığımız gücüne güç katarak mevcudiyetini muhafaza edecektir. Jeopolitik bilek güreşlerine eklemlenen hakimiyet mücadelelerinin farkındayız. Maruz kaldığımız ağır sorunları ele alırken tarih şuuru rehberliği ile hareket etmeliyiz.
Gizli amaçların iç yüzüne ışık tutup oyunları bozacak cesaret ve zekaya sahip olmalıyız. Macerayı akımlara kapılmaktan özenle sakınmalıyız. Kulis bilgisi diye servis edilen dedikoduları, yalan rüzgarlarını, özellikle sayın Cumhurbaşkanımızın görüşmelerinin çarpıtılmasını ibretle takip ediyoruz.
ERDOĞAN HERKESLE GÖRÜŞEBİLİR
Sayın cumhurbaşkanımız doğal olarak herkesle görüşebilir, dinleyebilir, bizce mahsuru yoktur. Mahsurlu olan taraf aslı olmayan söylentileri, gemi azıya alması, fitnenin kamçılanmasıdır. Kaynayan dedikodu kazanının basıncını düşürmek alternatif yol olarak değerlendirilmeli. Maşayı değil tutan ve tutturan elleri de görmeliyiz.
Dolduruşa gelerek davamızı sürdürmedik. Dibi görünmeyen kuyulardan susuzluğumuzu gidermek için dahi olsa su içmedik. Dik durduk, doğru olduk; düzgün yaşadık. Kalbimizde Allah inancı, kaderimizde millet iradesi, arkamızda şehitlerimizin hatırası, ömrümüzde lider ülke Türkiye'nin hayali ile aralıksız yürüyoruz. Son zamanlarda ülkemiz aleyhine tehdit sarmalının gittikçe ilerlediğini, provokasyonlara hız verildiğini görüyoruz. Türkiye'yi hedef haline getirmek isteyenlere taviz vermeyeceğiz. Tersi olursa milletimizin yüzüne bakamayız.
ASIL HEDEF TÜRKİYE'DİR
Türkiye çevresini saran hain kuşatmanın yeni mevziler elde etmesi ile tahrip süreci, küresel güçlerin mihvandarlığı ile mesafe almakta. Suriye'nin parçalanmasını hedef alan emperyalist plan yürütülmektedir. Şirret kampanyalarını hızlandırdılar. Asıl hedef Türkiye'miz, yakın hedef son yurdumuzdur. Milli güvenliğimiz tehdit ve tehlikelerle sınanmakta. Enerjisini Türkiye düşmanlığından alan yıkıcı mekanizma faaldir.