Kurum, NTV'de katıldığı canlı yayında seçimlere işaret ederek, İstanbul'un yorulduğunu, bazı beklentilerin karşılanmadığını, kendilerinin gittiği yerlerde de ulaşımdan kentsel dönüşüme, yeşil alanlardan sosyal politikalara kadar projelerini paylaştıklarını söyledi.
İmamoğlu'nun kendisine yönelik eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Kurum, "Sürekli biz bu polemiklerle 55-60 gündür karşılaşıyoruz ama şununla karşılaşmadım, Yani 'Murat Kurum işte 650 bin konut yapacak, bunu yapabilir mi?' metroyla ilgili 'Metro hattını 2 katına çıkaracak, bunu becerecek bir ekibi, kadrosu var mı?' veya 'Yeşil alanla, çevreyle ilgili hedeflerini paylaştı, bu hedefler yapılabilir mi, yapılamaz mı?' gibi proje üzerinden, İstanbul sorunları üzerinden hiçbir şekilde konuşmuyoruz. Maalesef bunları konuşamıyoruz, karşıda kibri siyasi aklının önüne geçmiş bir belediye başkanı adayımız var ve bu aday sürekli, her gün bir farklı gündem ve polemik peşinde, aslında 5 yıldır da böyleydi." diye konuştu.
Kurum, kendisine yönelik "ithal aday" eleştirisiyle ilgili olarak geçmişte İstanbul'da yürüttüğü projeleri aktardı, "Birine 'Buraya yabancı' diyebilmeniz için gerçekten sizin buraya çok daha fazla eserinizin, hizmetinizin, geçmişinizin olması gerekir ki böyle bir ifade kullanın. Yani bizim yaptığımız işleri, bitirdiğimiz işleri koyduğunuzda emin olun yanından bile geçemezler. Bizim yanımızda çırak bile olamazlar, çırak." ifadelerini kullandı.
Gazze ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine Kurum, "Dün bizi Gazze, Filistin üzerinden eleştiren belediye başkanı bugün tır dorsesinin arkasına geçip sevimlilik pozu veriyor. Tabii bu pozdan ötürü kendisini ben tebrik ediyorum, iyi poz vermeyi biliyor ve şunun için de seviniyorum, ucunda Gazze'ye iyilik dokunacak her işin biz yanındayız. Ekrem Bey bizi takip ederse aslında böyle iyi örnekleri, böyle iyi hizmetleri yapacaktır. Bizim bu söylemimiz üzerinden Gazze'ye yardım yapmış olması da bizim için sevindirici bir durumdur." dedi.
Kurum, her zaman mazluma el uzatan bir toplum olunduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
"Biz her zaman ülke olarak destek olan bir toplumuz. Burada İstanbul Büyükşehir Belediyesi işte bizim söylemimiz üzerine bir tır gönderiyorsa, bu yanlış bir şey olamaz. Oraya bir çadır kuruyorsa, oraya çocukların ihtiyacı için bir anaokulu yapıyorsa, bir okul yapıyorsa bundan daha büyük güzellik olabilir mi? Yani şimdi bunu siyasi bir malzeme haline getirmek olan yanlıştır. Şimdi biz söyledikten sonra oraya gidip tırın dorsesi önünde fotoğraf çekmek, poz vermek yanlış olan budur. Biz Gazze'ye, oradaki yavrularımıza, çocuklarımıza yardım etmemiz kadar bence insani bir duruş, bunun dışında bir duruş olamaz. Bu gerçekten insani ve vicdani bir duruştur. Bunu söyledim ben, bunun üzerinden tabii yine siyasi polemikler üretmeye çalıştılar. Bunu üretip diğer taraftan da gidip tır dorsesinde poz verdiler. Nasıl bir anlayış bu o zaman? Madem bizim söylemimiz yanlışsa, evet oradaki, Gazze'deki çocuklar sevinecek çünkü onları düşünen birileri var."
Açıklamasında sanki kazanamazsa ya da rakibi kazanırsa Gazze üzülecek gibi bir anlam çıkabileceğinin söylenmesi üzerine Kurum, "Kaç aydır Gazze'de bir zulüm var, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bir yardım yaptığını gördünüz mü, orası için bir mücadele verdiğini gördünüz mü? Şu 5 yıllık süreçte o bekleyen sadece Gazze değil işte Ukrayna'da da var, öbür tarafta Afganistan da var, Pakistan da var. Ya ne olur şurada bir araya gelsek de hep birlikte tır yollasak, oraya yemek yollasak, oradaki insanların kıyafetlerini yollasak? İstanbul'un gönlü o kadar büyük ki yani şimdiye kadar niye yapmadılar? Ellerinden tutan mı vardı?" diye konuştu.
Kurum, süreç içinde yaşanan dil sürçmeleri ve bunlara yönelik eleştirilerle ilgili olarak, şu ifadeleri kullandı:
"Bu konuların geneline baktığınızda İstanbul var mı? Gene yok. İstanbul'un sorunları var mı? Gene yok. Ne var? Aynı 5 senedir yaşanan polemikler var. Sırf o polemiklerle bir yere gelmeye ve bir yerde tutunmaya çalışıyorlar. Aslında bunların tamamının nedeni şu, telaşlandılar. Ne yapacaklarını hem Özgür Özel hem de Ekrem Bey tam olarak bilmiyorlar. Neden? Çünkü kendilerini öyle bir yerde görüyorlardı ki 'Ya biz bu seçimi açık ara alırız ve büyük bir coşkuyla büyük bir zafer kazanırız ardından da işte başka emellere ve hedeflere yürümek üzere burayı bir basamak olarak kullanırız.' bakış açısı vardı. Ama gelinen süreçte bunun böyle olmadığını, 'Nasıl olur da böyle olmaz?' düşüncesi aslında onların bu anlamda ne yapacaklarını şaşırdıkları bir durum içerisine kendilerini soktu. Dolayısıyla biz insanız, hata da yapabiliriz, gaf da yapabiliriz, farklı bir söylem de bu manada söyleyebiliriz ama en azından samimiyiz. Yani samimi olmak her şeyden daha değerli. İnsansınız, hata yaptığınızda o hatadan dönmek de bir erdemliktir. Veya gaf da yaparsınız, hemen arkasından düzelttiğinizde aslolan 'Adam söyledi ama düzeltti ya olabilir, ne olacak?' Yani bu bakış açısı doğru olandır. Diğer tarafta ya bunu kendi adına bir siyasi rant meselesi yapmak insanlığa da yakışmaz. Yani onlar da yapıyor, daha büyüklerini yapıyorlar ama ben onları kullanmam, kullanmanın doğru olduğunu da düşünmüyorum. Yani bunu tartışmanın İstanbul'a bir faydası yok ama dönüp dolaşıp oraya geliyorlar."
İBB Başkan adaylarının performanslarının sorulması üzerine Kurum, "Başında Başak Demirtaş adaylığını ilan etti, sonra Kandil'den bir talimat geldi. O talimat çerçevesinde Başak Demirtaş 'Ben aday değilim.' dedi. Orada terör örgütü elebaşı açıklama yaptı, ittifakı işaret etti, 'İttifak şöyle olmalıdır.' dedi. Sonra aday değişti, iki tane aday çıktı. O adayların da ne yapıp yapmayacağını göreceğiz. Ama sonuçta masa arkasında her zaman yaptıkları gibi gerçekleri ifade edemedikleri bir ittifak söz konusu. Bunu da niye gizlerler onu da anlamıyorum. Yani yaptıysanız, yaptınız açık bir şekilde çıkıp mertçe deyin ki 'Biz ittifak yaptık.' Bunu da söyleyemiyorlar. İşte hep aynı masada bir bakıyorsunuz 6 kişi, 8 kişi, biri üstünde, biri altında. Ucu nereye uzanıyor? Zaten milletimiz biliyor. O yüzden bunların ne yaptığı da açıkçası bizi ilgilendirmiyor. Diğer adayların nasıl bir söylem içerisinde olduğu da beni ilgilendirmiyor, 'Sadece İstanbul, İstanbul'a odaklanacağız' dedim." diye konuştu.
Kurum, İstanbul'da yürütülecek kentsel dönüşüm ve afetlere hazırlık projelerini şöyle anlattı:
"Mesela metrobüs yolunu afette acil ulaşım yolu olarak kullanacağız. Yani ona göre bir tedbir alacağız, bariyerleri olacak. Afet esnasında sadece oraya ambulansların, arama kurtarma ekiplerinin kullanacağı yollar olacak. Yine o metrobüs yolunda kuzeye ve güneye bağlayacağımız afet yolları olacak. Buralarda deprem esnasında vatandaşımızın ulaşabileceği, erişebileceğimiz onlara, yardım götürebileceğimiz ulaşım yolları olacak."
Kurum, kente yönelik ulaşım projelerinin sorulması üzerine mevcut duruma ilişkin verileri paylaştı ve "Uğraştıran değil ulaştıran İstanbul" sloganıyla hazırladıkları projeleri aktardı.
Murat Kurum, Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli Metro Hattı'nın açılışıyla ilgili olarak hattın 10,9 kilometre uzunluğunda olduğunu fakat 5,3 kilometrelik kısmının açılacağını, bu kısmın da 3 kilometresinin 2019'dan sonra yapıldığını kaydetti.
Kanal İstanbul projesine ilişkin Kurum, şunları söyledi:
"Anketler yaptığımızda da sahada da vatandaşımızın en önemli gündemlerinden bir tanesi ulaşım, diğeri deprem, deprem dönüşümü, kentsel dönüşüm, konut, kira fiyatları, hane ekonomisinin yükseltilmesi gibi sosyal yardımlar, gençlerin kütüphane, yeşil alan talepleri gibi sıralanıyor. Yani bu acil gündemlerimiz, bu gündemleri yapmadan biz farklı bir gündem peşinde İstanbul'un kaynaklarını kullanmayacağız, gündemimize almayacağız."
Kurum, seçmenlere seslenerek, "Kim, ne yapmak istiyor? Geçmişte ne yapmış? Bugün söylediklerini yapar mı, yapmaz mı? Buna baksınlar. Ve işin sonunda İstanbullu huzurla, güvenle yaşayacağı, yeşilin arttığı, mavinin korunduğu, ulaşabildiği, sokaklarında huzurla, güvenle gezdiği bir İstanbul olsun istiyoruz. Bunu yapmak için de tüm İstanbulluların oyuna talibiz, onlarla birlikte kazanacağız, onlarla birlikte çalışacağız, onlarla birlikte yöneteceğiz." ifadesini kullandı.