FOX TV canlı yayınına çıkan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Türkiye'ye mesajına ilişkin soru üzerine ısrarla üzerinde durduğu noktanın sistem olduğunu vurgulayan Akşener, parlamenter sisteme geçiş yapılması gerektiği görüşünü paylaştı.
Meclis çoğunluğunun AK Parti'de olduğuna işaret ederek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ikinci turda cumhurbaşkanı seçilmesi halinde denge ve denetlemenin sağlanacağını belirten Akşener, "Özellikle AK Parti'li seçmenler, Sayın Erdoğan'ı çok sevenler bu seçimde Sayın Kılıçdaroğlu'na oy versinler ki biz parlamenter demokrasiye geçiş yapalım ve artık şu rövanş işinden vazgeçelim, Türkiye Cumhuriyeti kuruluş ayarlarına dönsün." ifadesini kullandı.
Akşener, 14 Mayıs'taki seçim sonuçlarına ilişkin soru üzerine, birinci turda seçimi kazanacaklarına samimiyetle inandığını ama alınamayınca bu durumun nedenlerinin ele alındığını anlattı. Geçersiz oy kullanan veya sandığa gitmeyen seçmen oranlarına dikkati çekerek, 2,5 milyon seçmene ulaşanın seçimi kazanacağını aktaran Akşener, 14 Mayıs öncesi seçmenler için vaatlerinin yaşanan "kakofoni" içerisinde tam yerine ulaşamadığını, seslerini tam olarak duyuramadıklarını ve şimdi bunun için gayret ettiklerini dile getirdi.
Sığınmacıların vatanlarına geri dönüşü
Akşener, İstanbul'da hane ziyareti yaptığı evlerde ciddi ekonomik sıkıntılar bulunduğunu söyleyerek, sosyal devlet anlayışıyla kira ödeyecek durumu olmayan kişilere destek verilmesi ve sosyal konut yapılması gerektiğini söyledi. Kendileriyle ilgili "teröre destek verdikleri" yönünde "montaj" videolarla kara propaganda yapıldığını, tuzak kurulduğunu, iftira atıldığını savunan Akşener, ikinci tur oylamanın bir "referandum" olduğunu aktardı.
Akşener, geçmişte İYİ Parti'den ihraç edilen Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın Cumhurbaşkanı Seçimi'nin ikinci tur oylamasında Kılıçdaroğlu'nu destekleyeceklerini açıklaması ve sığınmacıların vatanlarına geri gönderilmesine ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine, bugüne kadar prensip olarak partiden ayrılan hiçbir arkadaşı hakkında rencide edici bir kelime kullanmadığını vurguladı. Özdağ'ın partilerindeyken de sığınmacılar konusunda çok hassas olduğunu, bu konuda çalışmalar yaptığını ve aynı görüşü paylaştıklarını anlatan Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Seçimi kazanmamız durumunda eylül ayından itibaren başlayarak 2 yılda sığınmacıların tümünü Suriye'ye geri göndereceğiz, 6 siyasi partinin ortak politikalar metninde de anlaştığımız buydu. Sayın Özdağ, bunu 1 yıla almış. Dolayısıyla benim açımdan sorun yok, yapılabildiği taktirde 1 yılda da gönderilebilir. Ay ay, sayı sayı yazdığımız, çok ciddiye alıp çalıştığımız bir konu bu. Burada hemfikiriz, demografiyi bozuyor. Entegrasyon zaten söz konusu olamıyor, bu kadar çok insana onu yapmak mümkün değil."
"AB, ABD, Rusya, Esad ve Türkiye beraber göndermeli"
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, Türk vatandaşlığına geçmiş yabancıların sayısının tam anlamıyla bilinmediğini söyleyerek, "Türk vatandaşlığına geçmiş yabancıların sayısıyla ilgili çeşitli spekülasyonlar var ama ben iddia ediyorum, biz bu seçimi kaybedersek gelecek seçimlerde sığınmacılardan en az 1,5-2 milyon seçmen olur. Ondan sonra gökyüzüne bakarız hep beraber." diye konuştu. 28 Mayıs'taki ikinci tur oylamanın sığınmacılar üzerinden de bir referandum olduğunu, toplumun büyük bölümünün sığınmacılar için "gitmeli" görüşünde olduğunu aktaran Akşener, "Briket evler formülüyle sığınmacılara çözüm bulunabilir mi?" sorusu üzerine, şunları kaydetti:
"Briket evlerle sığınmacı sorununa çözüm bulunması mümkün değil. Avrupa Birliği, ABD, Rusya, Esad, Türkiye beraber oturup sığınmacıları göndermelidir. Bu uluslararası hukuka göre mümkün. Esad her sene af ilan ediyor, uluslararası hukuka göre esas mesele can güvenliği. Yani orada her af ilan edildiğinde, insanları gönderme yetkiniz, hele kaçakları anında deport etme imkanınız var." Bir başka soru üzerine, "AB ile olan Geri Kabul Anlaşması'nın iptal edilmesi lazım. Bu benim şahsi görüşüm" diyen Akşener, 1996'da İçişleri Bakanıyken bürokratlarından "AB, Bu geri kabul anlaşmasıyla ilgili Türkiye'yi 'göç hendeği' haline getirmek istiyor. Bunu sakın yapmayın" şeklinde uyarıldığını, bu brifingin o dönem her İçişleri Bakanına verildiğini dile getirdi.
"Bir 'Güney Ordusu' kurulmalıdır"
Akşener, seçildikleri takdirde Ege Ordusu gibi "Güney Ordusu" kuracakları yönelik vaatte bulunduğu hatırlatılması üzerine sınır ötesinde harekatlar için 28 farklı birlikten tugay, alay ve tabur kullanıldığını söyledi.
En etkili operasyonel birliklerin yüzde 36'sının Suriye ve Irak'ta konuşlandığını belirten Akşener, "Onun için depremde Kıbrıs'tan asker getirmek zorunda kalmışız. Şimdi bizde diyoruz ki psikologların, sosyologların ve bu tür bilim insanlarının da bulunduğu birinci sınıf eğitimli, hem göç konusunda hem sığınmacıların gönderilmesiyle ilgili konuda hem de terörle mücadele konusunda uzman ve yani bu sınır bölgesinde kalacak bir 'Güney Ordusu' kurulmalıdır dedik. Öyle biz geldiğimizde bunu yapacağız." diye konuştu.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın "Güney Ordusu" kurulması söylemine gösterdiği tepkiye ilişkin değerlendirmesi sorulan Akşener, Akar'ın görevde olduğu dönemde hiçbir müessesenin kalmadığını öne sürdü. Kurumsal anlamdaki askeriyeyi askeriye yapan her şeyin gittiğini ileri süren Akşener, " Ayrıca, (Hulusi Akar) bir terör örgütünün esiri oldu. Netice de esir alındı biliyorsunuz FETÖ kalkışması esnasında.. Onun için birbirimize fazla dokunmasak iyi olur." ifadelerini kullandı.
"Herkesi sandığa davet ediyorum"
Ekonomi ile ilgili vaatleri sorulan Akşener, sosyal konutlar inşa edeceklerini, 18-26 yaş aralığındaki gençlere şartsız "İYİ Gelir Desteği" adı altında 2 bin 500 lira destek ödemesi yapacaklarını ve dar gelirli ailelerin kadınlarına 2 bin 500 lira destek verileceğini ifade etti. Köyde üretim yapmak isteyen gençlerin SSK ve BAĞKUR primlerini ödeyeceklerini anlatan Akşener, şöyle devam etti:
"Çoban maaşını biz ödeyeceğiz. Çünkü besicilik gitti Türkiye'de. Onun için insanları veremiyorlar. Mesela mazotta yüzde 30 bir başlangıç itibariyle hemen bir indirim yapılacak. Şimdi bütün bunlar hem tarımın hem sanayinin hem gençlerin üretime katılması için. İkinci şans okulları diye bunu çok önemsiyorum ben. İnanılmaz üniversite açıldı ve o üniversitelerden mezun olan çocuklar iş bulamıyor. Çünkü beceri uyumsuzluğu var. Buna karşılık iş insanı da, sanayici de ara eleman bulamıyor.
Emeklilerin hemen kurban bayramı öncesinde hesaplarına 15 bin lira para yatacak. Bütün bunlara baktığımız zaman emeklisinden gencine, kadınından erkeğine, herkesi sandığa davet ediyorum. Mutlaka sandığa gelip oy kullanmalarını ve 13. Cumhurbaşkanını da Sayın Kılıçdaroğlu olarak seçmeye davet ediyorum. "