Soruları yanıtlayan Özgür Özel'in, yaptığı açıklamalardan öne çıkan başlıklar şöyle:
"Normalleşme süreci bitmez. Normalleşme bizim birinci parti olma sorumluluğuyla ortaya koyduğumuz özgüvenli ve inandığımız bir süreç. Normalleşmenin özeti şudur; normal demokrasilerde ne varsa onu talep etmek ve muhalefet olarak üstüne düşeni yapmaktır. Selamlaşmak, konuşmak, müzakere etmek. Normal demokrasilerde olanı talep etmek. Anayasaya tam uyum, kanunlara tam uyum, AİHM kararlarına tam uyum. Bunları talep etmek benim görevim. Ha bunları yapmıyorsa kendileri normalleşmiyorsa bırakalım onlar anormal kalsın. Vatandaş da normalle anormal arasında günü gelince tercihini yapar."
"ERKEN SEÇİMİ MİLLET İSTERSE KAÇINILMAZ OLUR DİYORUM"
"Erken seçim için 360 rey gerekiyor. AK Parti'nin evet diyemediği bir erken seçim yapılamıyor. O yüzden de teknik olarak mümkün değil. Ben hep söylüyorum; erken seçimi millet isterse kaçınılmaz olur diyorum.
Tarih olarak da şunu söylüyorum. 5 yıl var iki seçim arasında bunun ortası çok kritik bir yer 2.5 yıl. Sayın Erdoğan eğer Meclis seçimleri yenileme kararı almazsa bir daha aday olamıyor. 2.5. yılda şöyle bir noktaya geleceğiz. Biz gel seçimleri yenileyelim deriz gelip aday olursa 2.5 yıl o koyar, 2.5 yıl biz koyarız ortaya. Tam ortasının öyle bir manası var. Erdoğan kendine güveniyorsa bir kere daha gelir yarışırız. Yok güvenmiyorsa geriye giden her gün onun seçimden kaçtığı gündür."
ÖZEL'DEN "SİZ POLİTİK OLARAK BİR MATEMATİK YAPMIŞSINIZ" SÖZLERİNE YANIT
"Benim gördüğüm bu yani bu sistemde son adaylık ancak Meclis'in desteğiyle oluyorsa Meclis'teki destekte bize de ihtiyaç varsa... Seçimleri yenilemeye AK Parti ve MHP'nin de tek başına gücü yetmiyor. Hep birlikte karar alırsak olacak. Kaçmasınlar yaparız deriz 2.5 yılda seçimi."
"ÖNÜMÜZDEKİ YIL BUGÜNLERDE ERKEN SEÇİM TALEBİNİ DİLLENDİRİRİZ"
"Şartlar böyle giderse biz vatandaşların taleplerini dile getiriyorken ittifak ortağı ona yüz çeviriyor diye hiçbir talebi duymayıp memleketi bu hale getirirse biz önümüzdeki yıl bugünlerde erken seçim talebini dillendiririz ve tam 2.5. yılında kendisine kaçamayacağı bir teklif sunarız. Kaçarsa millet görür neden kaçtığını."
ASGARİ ÜCRET NE KADAR OLMALI?
"Vatandaşların taleplerini bizim bu konudaki önerilerimizi ve bu konuda makro çözüm önerisi götüreceğiz dedik. 4 tane talebi sıralayalım. Eğer bizi dinlerlerse en düşük emekli maaşını asgari ücret durumuna yükseltelim yani bugün için 17 bin lira. Asgari ücrete enflasyon zammı verelim yani bu 6 ayda bu enflasyonun erittiği yüzde 28'i en azından 17 bin liranın üstüne verelim ve asgari ücret en az 22.500 bence 25 bin lira olsun. Çay taban fiyatı 25 lira olması gerekiyor. Buğday taban fiyatının 15 bin lira olması gerekiyor. Çiftçinin de aldığı desteklemenin GSMH'dan yüzde 1'i olması gerekiyor bunu sağlayalım. Büyük bir kredi kartı çıkmazı içinde ülke kredi kartları faizlerini düşürelim faizden alınan yüzde 30 vergiyi sıfırlayalım. Bir kereye mahsus kredi kartı faizlerini silip ana parasını bölelim ki yeniden nefes alsınlar. Bunlar için kaynağa ihtiyaç var. Bunlar için makro öneride bulunuyoruz diyoruz ki gelin Türkiye'nin vergi sistemini baştan aşağı değiştirelim. Bugün Türkiye'de 100 lira vergi toplanıyor bu verginin 68 lirası dolaylı vergi. Yani fabrikatörle fabrika bekçisi elektriğe suya benzine aynı vergiyi veriyor. Yüzde 21 herkesin aldığı maaşlardan kesilen gelir vergisi yüzde 89 yapıyor. Yüzde 11 Türkiye'de para kazanan herkesin ticaretten sanayiden ödediği vergi."