Bipolar bozukluğu, doğru tanı ve tedaviyle yönetilebilir ve bu bireyler sağlıklı bir yaşam sürebilir. Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Güliz Şenormancı, Dünya Bipolar Günü kapsamında yaptığı açıklamada, bipolar bozukluğu olan kişilerin doğru tedaviyle işlevselliklerini sürdürebileceğini vurguladı.
Bipolar bozukluğu olan bireylerde depresif ve manik dönemlerin yaşandığını belirten Doç. Dr. Şenormancı, bu dönemlerin hayat kalitesini ciddi şekilde etkileyebileceğine işaret etti. "Depresif dönemler oldukça ıstırap verici olabilir. Bu dönemde konsantrasyon kaybı, iştah değişiklikleri ve hayattan zevk alamama gibi belirtiler ortaya çıkar. Manik dönem ise aşırı enerji, konuşma artışı ve riskli davranışlarla kendini gösterir" dedi.
Bipolar Bozuklukta Ayrımcılık ve Damgalama Azaltılmalı
Bipolar bozukluğu olan bireylere karşı toplumsal ayrımcılığın ve damgalamanın azaltılması gerektiğine de dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı, hastalıkla ilgili doğru bilgilendirmelerin yapılmasının önemini vurguladı. "Doğru tedavi ile hastalık dönemleri geçtikten sonra bipolar bozukluğu olan bir birey, herhangi bir sağlık sorunu olmayan bireylerle aynı işlevselliğe sahip olabilir ve sağlıklı bir yaşam sürebilir" dedi. Şenormancı, bilgilendirmelerin artmasıyla birlikte, toplumsal dışlanmanın önüne geçilebileceğini belirtti.
Bipolar bozukluğu olan bireylerin tedavi sürecinde sürekli destek ve izleme gerektiğini belirten Şenormancı, "Tedavi başladıktan sonra, ataklar olmasa dahi bireyler sürdürüm tedavisi almalı. Bu, hastaların sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürdürebilmeleri için önemlidir" şeklinde konuştu.
Sürdürüm tedavisi ile tedavi edilen bireylerin, psikososyal destekle de güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Şenormancı, "Sağlık Bakanlığı’na bağlı toplum ruh sağlığı merkezleri, bipolar hastaları tedavi etme konusunda önemli bir rol oynamaktadır. Aile sağlığı merkezleri ve sağlıklı hayat merkezleri de bu sürece katkı sağlayabilir" ifadelerini kullandı.
Bipolar bozukluğu tedavi edilen bireylerin, sadece tıbbi tedavi ile değil, aynı zamanda psikososyal destekle de iyileşebileceğine dikkat çeken Şenormancı, toplumsal ruh sağlığı merkezlerinin bu tedavi sürecinde büyük katkı sağladığını belirtti. Şenormancı, bipolar bozukluğu olan bireylerin sadece ilaç tedavisi ile değil, sosyal destek ve aile desteğiyle de daha sağlıklı bir yaşam sürdürebileceğini söyledi.
Kaynak: İHA