"Haberin İşçisi"
İstanbul
Hafif yağmur
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
38,0278 %0
41,1642 %-0.17
3.772,73 % 0,13
3.162.377 %-0.983
İşçi Haber Sağlık Epilepside erken teşhis gerçekten hayat kurtarır mı? Nöroloji uzmanı cevaplıyor!

Epilepside erken teşhis gerçekten hayat kurtarır mı? Nöroloji uzmanı cevaplıyor!

Epilepsi hastalığında erken teşhis ve doğru tedavi ile yaşam kalitesinin artırılabileceğini belirten Nöroloji Uzmanı Dr. Eren Toplutaş, yanlış tanı ve tedaviye karşı dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.

Okunma Süresi: 2 dk

Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nden Nöroloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Eren Toplutaş, epilepsi hastalığında erken ve doğru teşhisin, hastaların yaşam kalitesini doğrudan etkilediğini açıkladı. Epilepsi, beynin anormal elektriksel aktiviteleri sonucu oluşan nöbetlerle seyreden, her yaş grubunda görülebilen nörolojik bir hastalık olarak tanımlanıyor. Dünyada yaklaşık 65 milyon kişiyi etkileyen epilepsi, Türkiye'de ise 700 bin ile 1 milyon arasında bir hasta kitlesine sahip.

Epilepsi Hastalığında Erken Teşhisin Önemi nedir?

Dr. Eren Toplutaş, erken teşhis yapılmayan epilepsi vakalarının, hastaların sosyal yaşamını olumsuz etkilediğini söyledi. Epilepsinin, her zaman kasılmalar ve bilinç kaybıyla kendini göstermediğini, bazen çok daha hafif belirtilerle de ortaya çıkabileceğini belirtti. "Örneğin, bazı hastalarda sadece alkışlama isteğiyle başlayan nöbetler görülebiliyor" diyen Toplutaş, bu tür belirtilerin fark edilmesinin, doğru teşhis ve tedavi için kritik olduğunu vurguladı.

Toplutaş, epilepsi hastalığında tedaviye erken başlandığında hastaların yüzde 70’inin nöbetsiz bir yaşam sürdüğünü belirtti. Anti-nöbet ilaçlarının düzenli kullanımıyla çoğu hasta nöbetsiz bir yaşam sürdürebiliyor. Tedaviye erken başlanmasının hastaların sosyal hayatlarına olan etkilerini de olumlu yönde artırdığını ifade eden Toplutaş, "İlaç tedavisiyle nöbetler kontrol altına alınabilir ve hastaların yaşam kalitesi artar" dedi.

Son yıllarda epilepsi tedavisinde önemli gelişmeler yaşandığını belirten Dr. Toplutaş, ilaç tedavisinin temel yöntem olmayı sürdürse de bazı hasta grupları için cerrahi müdahale ve nöro-modülasyon gibi yeni tedavi yöntemlerinin umut verdiğini aktardı. Yüksek çözünürlüklü EEG ve manyetik rezonans görüntüleme teknikleriyle beynin belirli bölgelerinden kaynaklanan nöbetler tespit edilebiliyor. Bu sayede cerrahi müdahale ile nöbetlerin ortadan kaldırılması mümkün olabiliyor.

Nöro-modülasyon yöntemleri, epilepsi tedavisinde giderek daha fazla kullanılmaya başlanan ilaç dışı bir tedavi seçeneği olarak öne çıkıyor. Bu yöntemler arasında elektriksel ve manyetik stimulasyon gibi teknikler, hastaya herhangi bir ağrı ya da sızı vermeden, kafa tası üzerinden uygulanan uyarımlar ile epilepsi nöbetlerini kontrol altına almayı amaçlıyor.

 

 

Kaynak: AA