"Kolon (Kalın Bağırsak) Kanseri Farkındalık Ayı" dolayısıyla hastalıkla ilgili Türkiye'de çeşitli farkındalık çalışmaları gerçekleştiriliyor.
Bu kapsamda, önemli günlerde renk ve ışık gösterileriyle aydınlatılan İstanbul'un simge köprülerinden FSM Köprüsü, Türk Gastroenteroloji Derneğinin talebi doğrultusunda kolon kanserinin simge rengi maviyle aydınlatıldı.
"Erken teşhiste sağ kalım oranı yüzde 90'lara ulaşıyor"
Dernekten yapılan açıklamada, dünyada üçüncü sıklıkta görülen kanser türü olan bu hastalığın erken evrede teşhisi halinde tedavisinin mümkün olduğu belirtildi.
Açıklamada, 50 yaş üstünde belirgin olarak artış gözlenen bu kanser türünün son yıllarda 40 yaş altındakilerde obeziteye bağlı olarak görülme sıklığının yükseldiği ifade edildi.
Geç kalınması durumunda kolon kanserinde büyük problemler yaşandığına dikkat çekilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi:
"Erken dönemde teşhis edildiğinde sağlığımıza büyük zarar vermiyor. Erken yakalandığında sağ kalım oranı yüzde 90'lara ulaşıyor. Metastaz olduğunda bu oran yüzde 10'lara düşüyor. Bunları tarama testleriyle erkenden yakalayabiliyoruz. Tarama testlerinin farkındalığının bilinmesi gerekir. Özellikle genetik yatkınlığı olanlarda genç yaşlarda kolon kanserine yakalanma, görülme sıklığı artıyor. Son yıllarda gençlerde kolon kanseri artış gösteriyor. Beslenme, işlenmiş gıda tüketilmemesi çok önemli."
Belirtileri arasında karın ağrısı, kilo kaybı, uzun süreli ishal ya da kabızlık bulunuyor
Tarama testlerindeki yaş sınırının 45'e çekildiği aktarılan açıklamada, ailede kolon kanseri öyküsü varsa taramanın 25-30 yaşa kadar inebileceği kaydedildi.
Açıklamada, kolon kanserinden değil, geç kalmaktan korkulması gerektiğinin altı çizilerek "Gaitada gizli kanla tarama testini aile hekimleri yapıyor. Karın ağrısı, dışkılama değişikliği, dışkı rengi, çapı, kilo kaybı ve uzun süreli ishal ya da kabızlık alarm belirtileridir. Bunlar varsa hemen bir gastroenteroloğa müracaat etmek gereklidir. Bu belirtilerde çok erken tanı koyma şansına sahibiz." denildi.
Kolonoskopinin de kesin tanının konacağı bir yöntem olduğu ve bundan korkulmaması gerektiği vurgulanan açıklamada, erken dönemde kolonoskopide lezyon yakalanırsa bu hastalara cerrahi yöntem uygulanmadığı ifade edildi.