"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Kapalı
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,9951 %0.42
36,9524 %-0.75
3.454.847 %-3.419
3.242,59 0,44
Ara
İşçi Haber Sağlık İthal edilen unlu mamullerdeki tehlike: Fark etmeden yoga matı yemiş olabilirsiniz!

İthal edilen unlu mamullerdeki tehlike: Fark etmeden yoga matı yemiş olabilirsiniz!

Yoga matlarında da kullanılan azodikarbonamid maddesinin zararları konusunda uyarıda bulunan uzman isim, bu kimyasalın tüketilmemesi gerektiğini vurguladı. Türkiye'de kullanımının yasak olmasına rağmen bazı ithal ürünlerde olabileceğini vurgulayan uzman doktor, dikkat edilmesi gerektiğini açıkladı. Gıda katkı maddesi, hamura elastikiyet vermesi için kullanılsa da sağlık açısından risk taşıyor.

Hamburger ekmeği başta olmak üzere unlu mamullerde kullanılan azodikarbonamid maddesi, yoga matlarının üretiminde de kullanılıyor. Türkiye'de kullanımı yasak olmasına rağmen bazı ülkelerde yasak olmayan bu maddenin tüketilmemesi gerektiğini belirten Öğretim Görevlisi Sinem Erdin, "Tüketiciler, ithal ürünleri satın alırken etiket bilgisine bakmalıdır. Paket üzerinde ADA şeklinde bir kısaltma varsa genellikle bu kimyasal bileşiğin kısaltmasıdır. Ya da E927a kodu. Bunları tüketmemeyi tercih edebilirler" uyarısında bulundu.

Hem beyazlatıcı hem de hamura elastikiyet vererek hamur yapısını güçlendiren azodikarbonamid (E927a), unlu gıdalarda, tahıl ürünlerinde kullanılıyor. Gıda katkı maddesi kullanımı hakkında çok sıkı düzenlemeler olduğuna işaret eden İstanbul Beykent Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden Öğr. Gör. Sinem Erdin, "Bütün gıda katkı maddelerine baktığımızda önemli olan iki konu var. Birincisi dozudur. Toksik olan dozdur ve gıda katkı maddelerinin kullanım dozları deneysel çalışmalarla sağlığa zararlı olmayacak şekilde belirlenir. İkinci konu ise gıda katkı maddelerinin gıdalarda eklendikleri hali ile kalmamalarıdır. Hem gıdalara uygulanan ısıl işlem ve benzeri süreçlerde hem de insan metabolizmasında sindirim, emilim, taşıma burada pek çok enzimatik faaliyetler de gerçekleşiyor. Bunların sonucunda da başka ara birleşiklere dönüşebiliyorlar" açıklaması yaptı.

SEM'İN TÜMÖR BÜYÜTÜCÜ ETKİSİ VAR

"Azodikarbonamitin dönüştüğü ara bileşiklerden bir tanesi semicarbazide" diyen Erdin, "Kısaca SEM olarak adlandırılıyor. Bu bileşikle ilgili hayvan (fare) çalışmaları var. Bazı çalışmalarda, tümör büyütücü etkisi olduğu görülmüş. Böyle bir toksik etkisi var. Daha yakın tarihli bir çalışmaya da bakarsak 2020'de Nijerya'da gerçekleştirilmiş. Burada da özellikle yine farelere farklı oranlarda bahsettiğimiz gıda katkı maddesi verilerek çalışma gerçekleştirilmiş. Hem böbrek hem de karaciğer fonksiyonlarının olumsuz etkilendiği görülmüştür. Bu nedenle de Avrupa Gıda Güvenlik Otoritesi ve bizim de bütün dünyanın da bağlı olduğu Kodeks Alimentarius bu gıda maddesinin kullanımına sıcak bakmıyor" dedi.

Öğr. Gör. Erdin, "Ama FDA'ya baktığımızda yani Amerika ve Amerika'nın regülasyonlarını benimseyen ülkelere baktığımızda onlar da şöyle diyorlar; ‘Evet böyle çalışmalar var ama bu çalışmalardaki doz, insanların gıda ile alabilecekleri dozun çok üzerinde ve bu çalışmalar yeterli değil. Bu nedenle de kullanılabilir' şeklinde bir yorum getirmişler. Bu yüzden Amerika, Kanada, Nijerya ve Suudi Arabistan'da örneğin kullanılabildiğini görüyoruz" şeklinde konuştu.

FAST FOOD ÜRÜNLERİNE DİKKAT!

"Ülkemizde bu maddeye izin verilmiyor olması, hiç maruz kalmayacağımız anlamına gelmiyor" diyen Öğr. Gör. Erdin şu uyarılarda bulundu:

“İthal edilen ürünler ya da fast food zincirlerinde kullanımı aracılığıyla biz de diyetlerimizde maruz kalıyor olabiliriz. Tüketiciler, ithal ürünleri satın alırken etiket bilgisine bakmalıdır ya da bir diğer maruziyet de belki saydığımız ülkelere seyahat ettiklerinde olabilir. Burada da yapılabilecek en güzel şey etiket bilgilerini okumak. Paket üzerinde ADA gibi kısaltmalar varsa genellikle bu kimyasal bileşiğin kısaltması şeklinde oluyor ya da dediğim gibi E927a kodu şeklinde.”

Öğr. Gör. Sinem Erdin sözlerine şunları ekledi:

"Fast food tüketimine baktığımızda, bu gıda katkı maddesinden tabii ki de korkalım, hiç korkmayalım değil. Ama fast food ürünler söz konusu olduğunda en başta korkmamız gereken şey bu olmamalı. Fast food ürünlerinin trans yağ asidi, şeker, doymuş yağ ve tuz içeriği oldukça yüksek. Bunlar; diyabet, kalp, hipertansiyon gibi kronik hastalıkları artıran şeylerdir. Ayrıca bazı kanser türlerinin artışına etkileri de kanıtlandı. Bu yüzden yapılması gereken en güzel şey mümkün olduğunca fast food tüketiminden kaçınılmak olmalı."

Kaynak: İHA