Dr. Frankie Jackson-Spence, kanser oranlarının hızla arttığını ve her iki kişiden birinin yaşamları boyunca bu hastalıkla karşılaşacağını belirtiyor. Birleşik Krallık’ta 3 milyonun üzerinde kanser hastası bulunduğunu ve 2025 yılına kadar bu sayının 3,5 milyona çıkmasının beklendiğini ifade etti.
Türkiye’de ise en son 2022 verilerine göre, 240 bin 13 yeni kanser vakası kaydedildi ve 129 bin 672 kişi kanser nedeniyle yaşamını yitirdi. Ülkemizde en yaygın kanser türleri arasında akciğer, meme ve kolorektal kanserler öne çıkıyor.
KANSER ORANLARINDAKİ ARTIŞA YOL AÇAN FAKTÖRLER NELER?
Kanser oranlarındaki artışa yol açan faktörler üzerine uzmanlar, genetik ve çevresel etkenler üzerinde duruyor. Kanserlerin yaklaşık olarak yüzde 5-10’u, genetik bozukluklar ve hatalı genlerden kaynaklanıyor. Bu, bireyin kanser gelişme riskini artırabilir, ancak her kanserin genetik kökenli olmadığını unutmamak çok önemli. Genetik mutasyonlar, ebeveynlerden çocuklara aktarılabilir, ancak bu durum, çocuğun kesinlikle kansere yakalanacağı anlamına gelmez, sadece riskin arttığına işaret eder. Çevresel faktörler, genetik yatkınlıkla birleşerek kanser gelişimini etkileyebilir ve bu durum epigenetik olarak tanımlanıyor.
Genetik faktörlerin özellikle meme, bağırsak ve mide kanserlerinde daha fazla rol oynadığı gözlemleniyor. Diğer kanser türleri ise daha çok sigara, alkol, beslenme alışkanlıkları, kimyasallar ve enfeksiyonlar gibi çevresel faktörlerden kaynaklanıyor. Yaş, kanser gelişimi için de önemli bir risk faktörü oluşturuyor.
AİLESİNDE KANSER OLAN BİREYLER NE YAPMALI?
Genetik testler, bireylerin kanser riski hakkında bilgi edinmelerine yardımcı olabilir, ancak genetik değişikliklerin tespiti, kansere yakalanacaklarını kesin olarak göstermez. Özellikle BRCA1 ve BRCA2 gibi genler, meme kanseri riskini artıran faktörlerden biri. Ailesinde kanser öyküsü olan bireyler, genetik testler için yönlendirilebilir. Bu testler, riskin değerlendirilmesine ve erken önlemler alınmasına yardımcı olabilir.
Sonuç olarak, aile geçmişi ne olursa olsun, herkesin bireysel kanser riskini göz önünde bulundurup sağlıklı yaşam tarzı seçimleri yapması, kanser riskini yönetebilmesi açısından büyük önem taşıyor.