Geçtiğimiz yıl Ukrayna, Romanya, Bosna-Hersek, Karadağ, İtalya, Fransa gibi aşı oranlarının düştüğü ülkelerde kızamık vakalarında ciddi artışlar oldu ve ölümler meydana geldi. Ukrayna’da 40 bin, Sırbistan’da 30 bin, Fransa’da 20 bin vaka oldu. Türkiye’de de aşı reddi 4 yılda 23 bini aştı. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, Türkiye’de 2014 yılında 572, 2015’de 342, 2016’da 9 kızamık hastası görüldü. 2017’de 69 olan vaka sayısı, geçtiğimiz yılın ilk 9 ayında 510’a yükseldi. Vakaların çok büyük bir çoğunluğu aşı yaptırmayan ailelerden kaynaklandı. Neyse ki Türkiye’de henüz kızamığa bağlı ölüm gerçekleşmedi.
DİFTERİ VE TETANOS DA ÇIKAR
Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı Sağlık İstatistikleri Yıllığı verilerine göre, kızamık aşılama oranı 2008 ve 2009 yılında %97, 2010 yılında %95, 2011 yılında %98, 2012 yılında %96, 2013 yılında %97, 2014 yılında %96, 2015 yılında %97, 2016 yılında %98 ve 2017 yılında ise %96 gerçekleşti. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, şunları söylüyor: “Aşılanma oranımız eğer yüzde 95 altına düşerse sadece kızamık değil, yıllardır görmediğiniz difteri, tetanos gibi hastalıklar da gelir endişemiz var.”
Türkiye’de de 2013’deki salgında 7415 kızamık vakası saptandığını hatırlatan Prof. Dr. Ceyhan, “O dönem yapılan yoğun aşılama programıyla vakalar azaldı. Aşılanmak önemli çünkü kızamıktan hiçbir gıda maddesi, vitamin takviyesi ya da başka şeyle korunmak mümkün değil. İlacı da yok. Üstelik solunum yoluyla bulaşıyor. Seyahatler bulaşı kolaylaştırıyor. Aşı karşıtlığı eylemlerinin arttığı ülkelerdeki kızamık vakalarındaki ciddi artış bizim vakaları da bir miktar artırdı. Aşı reddini azaltmamız gerekiyor.”
SONUCU KORKUNÇ
Prof. Dr. Esin Şenol da (Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi enfeksiyon hastalıkları uzmanı) şöyle konuştu: “Kızamık çok bulaşıcı, sekel bırakan ve ciddi bir hastalık. Bir vakada bile görülmesi önemli. Aşılamanın etkili olması için aşılama oranının yüzde 98’lerde olması gerekiyor. Aşı yapılmamış kişi, 9 aşısız kişiye hastalığı bulaştırabilme kapasitesine sahip. Solunum yoluyla bulaştığı için bulaşma katsayısı çok yüksek. Türkiye’deki aşısızların oranı yükselmeye devam eder ve 50 bini bulursa çok hızlı ve büyük kızamık salgınları çıkar. Her bin kızamık vakasında hastaların 100’ü hastaneye yatırılacak, 20’sinde beyin iltihabı olacak. Rakamlara dökülemeyecek kadar korkunç sonuçlar olur. Aşıyla önlenebilir her bir ölüm boş boşuna ölümdür aslında.”
Kaynak:hurriyet