"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Hafif yağmur
6°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,9739 %0.24
37,3560 %-0.11
3.544.725 %0.898
3.334,31 1,15
Ara
İşçi Haber Sağlık Sarı serum ölümleri artıyor: Uzmanlardan kritik uyarılar peş peşe geldi!

Sarı serum ölümleri artıyor: Uzmanlardan kritik uyarılar peş peşe geldi!

Hızlı iyileşmek ve çabuk ayağa kalkmak isteyen vatandaşlar çareyi sarı serumda buluyor. İçeriğinde genellikle B ve C vitaminleri, magnezyum, mineraller ve bazı ağrı kesiciler bulunan sarı serumlar, hastaneler dışında evlerde de uygulanıyor. Halk arasında sarı serum olarak bilinen bu serumların kullanımı ise can kayıplarına neden oluyor. Son günlerde serumlara bağlı ölümler artarken, uzmanlardan peş peşe uyarılar geldi. Sarı serum tehlikeli mi? Kimler sarı serum kullanmalı? İşte detaylar...

Hızlı iyileşme umuduyla kullanılan ve halk arasında sarı serum olarak bilinen serum uygulamaları can almaya devam ediyor. İçeriğinde genellikle B ve C vitaminleri, magnezyum, mineraller ve bazı ağrı kesiciler bulunan sarı serumlar, hastaneler dışında evlerde de uygulanıyor. Vatandaşların, internetten rahatlıkla ulaşabileceği ve fiyatı genellikle 1000 ila 5 bin lira arasında değişen bu uygulama, hastada gelişebilecek reaksiyonlar sebebiyle ölüme kadar gidebilecek sonuçlar doğuruyor.

SERuM ÖZEL DURUMLARDA TAKILIR

Doktor gözetimi olmadan evlerde yapılan ve ciddi sağlık riskleri taşıyan uygulamaya ilişkin uzmanlar kritik açıklamalarda bulundu. Kış mevsimlerinde grip vakalarının zirveye ulaştığını ve salgın hastalıkların baş gösterdiğini vurgulayan Acil Tıp Uzmanları Derneği Başkanı Prof. Dr. Başar Cander, ateş, baş ağrısı, kırgınlık gibi şikayetlerle hastaların sık sık hastanelere başvurduğunu aktardı.

Prof. Dr. Cander, yaptığı açıklamada, “Birçok hasta, ‘Serum takılırsa daha mı çabuk iyileşirim’ gibi bir düşüncenin içine giriyor. Bunu hastanede bu tedaviye uygun olan hastalara veriyoruz ama hastane dışında tetkik, tahlil, muayane olmadan serum takılması hiç alıştığımız şeyler değil ve son yıllarda karşımıza çıkıyor. Böyle bir sektör oluştu. Normal şartlarda sağlık çalışanları olarak grip geçiriyoruz ama serum taktırmıyoruz. Serum özel durumlarda takılır.” ifadelerini kaydetti.

SERUMLARIN TEDAVİ EDİCİ BİR ÖZELLİĞİ YOK

Genellikle halsiz, yaşlı, ek hastalığı olan, vücut direnci düşük, ağız yoluyla beslenemeyen hastalarda doktor kararı ve gözetiminde sarı serum tedavisinin uygulandığını belirten Cander, “Bu tedavi etmek için değil, vücut direncini artırmak, vücudu hastalığa karşı daha güçlü hale getirmek için takılıyor. Tedavi edici bir özelliği yok. Kendimiz grip olduğumuzda yatıp, dinlenip, ilacımızı alıyoruz. Hastanede bile hasta ‘Bana bir serum takın.’ diyor. Bu hastanede bile yanlışken, bunu bir de evde taktırıyorlar, ciddi yanlış uygulamalar.” söyleminde bulundu.

ACİL DURUMA MÜDAHALE ŞANSI YOK

Hastaların hızlı iyileşme istemesi yerine istirahat ederek ve ilaç alarak iyileşmeyi tercih etmesi gerektiğine dikkat çeken Cander, “Bu tip uygulamalar anafilaksiye sebep olabilir çünkü direkt damardan veriyorsunuz. Bunun dışında kalp yetmezliği, solunum yetmezliği gibi tablolarla da karşılaşılabilir. Birden fazla mekanizmayla hastanın hayatını riske atabilecek durumlar söz konusu. Hastanelerde acil durumlarda müdahale şansı daha yüksek. Verdiğiniz sıvı hastanın kalbinde yük oluşturabiliyor, akciğerinde sorun yaratabiliyor, pıhtı atmasına sebep olabiliyor, böbrek yetmezlikleri karşımıza çıkıyor. Durup dururken insanın dışarıdan bir maddeyi direkt kana alması hiç uygun değil.” açıklamasında bulundu. Cander, sadece sarı serumda değil, yanlış uygulanan bir serum uygulamasının da ani ölümlere yol açabileceğini ifade etti.

SARI SERUM KONUSUNDA EĞİTİM VERİLMELİ

Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlyas Dökmetaş da, serumların hayati tehlikeleri de beraberinde getirdiği işaret ederek serum uygulamalarının yalnızca ihtiyacı olan hastalarda yapılması gerektiğini belirtti ve “Kişiye çok sıvı kaybederse, kusma, bulantı ve ishali varsa o zaman sıvı vermeniz gerekiyor. Örneğin, koleralı ya da dizanterili hasta çok fazla sıvı kaybederse, kaybettiği kadar sıvıyı damar yoluyla veririz. Bir çiçeğe benzetin, kaktüsse hiç su vermezsiniz, camgüzeliyse susuzluğa dayanamaz, ona su vermeniz lazım. Suyu üstten de damla damla verebilirsiniz ya da alttaki kaba da koyarsınız, oradan çekmesini söylersiniz. Atom denilen bir şey yok, sarı serum diye bir şey yok. Bu konuda ilgili dernekler, sağlık müdürlükleri veya ilgili adli kurumlar olayı yakından takip etmeli. Bu konuda eğitimler yapılmalı.” açıklamasında bulundu.

SARI SERUM ÖLÜMLERE NEDEN OLUYOR

Dökmetaş, insanlara fazla serum takılması durumunda kalp yetmezliğinin geliştiğini, akciğer ödeminin oluştuğunu ifade ederek “Hastanın ölümüne sebep olabilir. Hiçbir hastada damar yolunu açıp, şekerli su ya da tuzlu su taktığımızda tedbir almayız. Bunun alerji yapma riski milyonda bir ya da hiç yoktur. Böyle şeyleri hastane şartlarında yapmanız lazım, dışarıda bunu yaptığınızda müdahale edemezsiniz. Sarı serumun içerisine konan ilaçların bir kısmı alerjik reaksiyonla hızlı şekilde solunum sıkıntısı yapar ve ölüme neden olabilir. Bir kısmı da karaciğere ya da böbreğe zarar verebilir. Bu nedenle sarı serum uygulamasına da atom uygulamasına da karşıyız. Gereksiz antibiyotik, ağrı kesici uygulamasının da yanlış olduğunu düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

SARI SERUM,HASTALIK ÖNLEYİCİ BİR SİHİR DEĞİL

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Berivan Karatekin de sarı serumların hastane koşullarında, nezle, gribal enfeksiyonlar, kronik yorgunluk ve vitamin eksikliği gibi durumlarda hekim uygun gördüğünde kullanılması gerektiğini vurguladı ve “Sinir sisteminin sağlığını destekleme, enerji üretimine katkıda bulunma, bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı vücut direncini artırma ve vücudun sıvı dengesinin korunmasına yardımcı olma gibi etkileri vardır. Serum karışımlarının hastalığa bağlı semptomların giderilmesi veya hafifletilmesine katkısı vardır ancak tek serumla hastalığın kesin tedavisi söz konusu değildir. Sarı serum, sihirli formül değildir.” açıklamasını yaptı.

Karatekin, hastaların kendilerinin serum uygulamasını teklif edebildiğini ileterek “Maalesef sarı serum için mucizevi gibi algı var ve bu yüzden hastalar doktor önerisi olmaksızın evde uygulama yönüne gidebiliyorlar. Ne yazık ki geri dönüşü olamayan sonuçlara neden oluyor. Sarı serumun elbette uygun endikasyonla kullanımında faydaları var ancak placebo etkisi de göz ardı edilemez.” ifadelerini kaydetti.