Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ve AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde Önder İmam Hatipliler Derneği'nce düzenlenen Yolunda Genç Gönüllüler Buluşması´nda gençlerle bir araya gelerek orada konuşma gerçekleştirdi.
"BU SORUNU İNSANLIK SUÇU DİLLE KONUŞAMAYIZ"
AK Parti Genel Başkan Vekili Kurtulmuş ise 'Gönül Coğrafyamızda Yunus Emre' konulu açılış dersini yaptı. Kurtulmuş, son günlerde Türkiye'de uluslararası göçmen krizinin gündem olduğunu belirterek, "Biz Avrupa'nın faşist, aşırı ırkçı, radikal bazı çevreleri gibi bunu bir insanlık suçu dille asla konuşamayız; gündemimize getiremeyiz. 'Anadolu toprakları' dediğimiz, ana kucağı gibi tarihi boyunca dünyadaki bütün mazlumlara kucak açmış, mazlumlara yardım elini uzatmış olan bir coğrafyadır. Göçmen meselesi sadece bir sonuçtan ibarettir. O sonucu ortadan kaldırmaya odaklanılmazsa sorunun tam manasıyla kaldırıldığı anlamına gelmeyecektir. Mesela herkes göçmen meselesinden konuşuyor, `Türkiye'de Afganlılar var. Afganlar geldi burayı dolduruyorlar´ diyor. İyi de kardeşim '50 senedir Afganistan'ı niye işgal ettiniz' diye niye Batı'ya bir şey söylemiyorsunuz? Eğer Amerika'nın ondan evvel Rusya'nın işgali olmasaydı bugün bir tane Afgan hayatını dünyanın başka bir yerinde geçirmek için mücadele etmeyecekti. İnsanlara sadece ölümü, sadece açlığı, sadece iç çatışmayı, sadece geri kalmışlığı dayatırsanız o insanlar hayatta kalmak için dünyanın neresine olursa oraya gelmeye çalışır. Bu göçlerin arkasındaki temel meselelerden birisi işgallerdir" dedi.
Kurtulmuş, göçmen meselesinde insani olanın yapılacağını söyleyerek, şöyle devam etti:
"Biz bu soruna hamasi bir ırkçılık üzerinden asla bakamayız. Biz bu soruna, insanları ötekileştiren bir perspektifle asla bakamayız. Biz bu soruna insani gözle bakmak zorundayız ve inşallah ümit ediyoruz şu anda 500 bine yakın Suriyeli kardeşimiz geri döndü. Bu operasyonların sebeplerinden birisi de budur. Orada güvenliği ve esenliği sağlamaktır. En kısa zamanda diğer bölgelerde de güvenlik sağlandıktan sonra 1 milyonu aşkın Suriyeli kardeşimiz yurtlarına geri dönecektir ve inşallah Suriye'nin tamamıyla bir barış devleti, bir barış ülkesi olduğunu göreceğiz. Suriye, Irak, Lübnan dediğimiz yer, yakın coğrafyada bahsettiğimiz ülkelerin tamamı bizim dostlarımızın, kardeşlerimizin, akrabalarımızın olduğu yerlerdir. İnşallah Türkiye barış perspektifiyle nasıl Ukrayna-Rusya arasında barışın sağlanmasını, Karadeniz'in bir barış adı denizi olmasını istiyorsa bu coğrafyanın da bir barış bölgesi olması için mücadele ediyor."