CHP Heyeti, Bakan Bozdağ ile görüşmelerinin ardından TBMM’de açıklama yaptı.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, şunları söyledi:
“Türkiye’de yaşanan hukuksuzluklar ile ilgili her alanda her zeminde mücadelemiz ve hak arama gayretlerimiz sürüyor. Bu çerçevede; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’na yönelik hukuksuzluklar ile ilgili olarak da bugün hukuk aramak için Adalet Bakanlığı’na gittik.
Güzel bir enstantane oldu. Ben Bakan’a dedim ki; ‘Adalet Bakanı olarak ilk cümlenizin, ‘ben mahkemelere müdahale edemem’ diyeceğinizi biliyoruz.’ O arada Sayın Tezcan dedi ki ‘Evet, mahkemelere müdahaleye müdahale etmenizi istiyoruz.’ Yaşadığımız olay, tam olarak bugün yaşadığımız bu.
İmamoğlu hakkında süren ve ilk derece mahkemede 14 Aralık’ta sonuçlanan, kamuoyunca da ‘ahmak davası’ olarak bilinen dava ile ilgili süreçte; sosyal medyada, yazılı ve görsel medyada kimi haberler çıkmıştı. Davanın ilk hakimine baskı yapıldığına, İmamoğlu’na iki yıl ve üstü ceza ve siyasi yasak getirmesi ile ilgili basınç uygulandığıyla ilgili o hakimin, ilk hakimin yakın çevresine ve kimi insanlara bu baskıyı anlattığı ile ilgili gazete haberleri ile Türkiye sarsılmıştı.
Normal ülkelerde, normal demokrasilerde aslında bizim bir talebimiz olmadan; Sayın İmamoğlu’nun avukatlarının talebi olmadan HSK’nın bu meseleye el atması gerekirdi. Geldiğimiz noktada bugüne kadar el atmak şöyle dursun; HSK’nın bu işle vazifeli birinci dairenin bu konuda hiçbir gayreti olmadı.
Ama bu arada bilindiği üzere ‘İmamoğlu’na ceza ver’ diye baskı yapılan hakimin İstanbul’da daha 7 yıllık görev süresi varken, İstanbul’da birinci yılı yeni dolmuşken; tekrar Anadolu’ya tayini çıktı. Bu şüpheli bir durumdur. Bu iddialar üzerindeki şüpheyi artıran bir durumdur. Sonra gelen hâkim de bilindiği gibi istenen ve beklenen cezayı verdi. Mahkeme tuzun koktuğu yer noktasına gelmiştir.
İPE UN SERDİ
Adalet Bakanı’na bir çağrı yapmaya, HSK’nın ilgili dairesinin bu iddiaların soruşturulmasının, incelenmesinin zaruri olduğunu Sayın Bakan’a arz ettik. Sayın Bakan, birinci daire çalışmalarına katılmadığını, kurul başkanı sıfatı ile kurulun bu tür çalışmalarına katılmadığını ve talimat verme yetkisinin de kendisinde değil birinci daire başkanında olduğunu, soruşturma açılması noktasında; düşüncesini bize belirtti.
Aslında tabii ipe un serdi diyebiliriz. Bundan sonra hukuk mücadelemiz devam edecek. Belki Sayın Erkek, belki Sayın İmamoğlu’nun avukatları HSK Birinci Daire’ye bu konuda inceleme talebini, dilekçesini; kimseyi itham etmeden, kamuoyunun bu konuda aydınlatılmasının zaruri olduğunun ve davanın seyri bakımından bunun çok önemli olduğunun altını çizeceğiz.”
İBB’YE ÇÖKMESİNE MÜSAADE ETMEYECEĞİZ
Altay, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin terör ile ilişkilendirilmeye çalışıldığını da kaydederek, “Öyle görülüyor ki saray, Ekrem İmamoğlu’nun ve İstanbul halkının attığı şamarın acısını henüz tam unutmamış, bu acı henüz geçmemiş. Herkesin şunu bilmesi lazım. Artık bu dava CHP için, 16 milyon İstanbullu için ve Ekrem İmamoğlu için haysiyet davası ve mücadelesidir. Bu mücadeleyi her türlü bedeli ödemeyi de göze alarak, hukuk sınırları içinde kalarak sürdüreceğimizden kimsenin de şüphesi olmasın. Millet iradesini kimseye yem etmeyeceğiz, kimsenin İBB’ye çökmesine müsaade etmeyeceğiz. Sayın Erkek veya İmamoğlu avukatları aracığıyla yasal başvurumuzu yapacağız” dedi.
Kaynak:ANKA