"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Parçalı az bulutlu
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,5205 %0.1
36,2455 %-0.31
3.407.265 %5.119
2.964,69 1,01
Ara
İşçi Haber Siyaset Devlet Bahçeli'den bayram mesajı: Herkes aklını başına almalı

Devlet Bahçeli'den bayram mesajı: Herkes aklını başına almalı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ramazan Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli, yerel seçim sonuçları hakkında da çarpıcı göndermelerde bulundu.

Cumhur İttifkakı ortağı Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Devlet Bahçeli Ramazan Bayramı sebebiyle yayımladığı mesajda dikkat çeken ifadeler kullandı.

Devlet Bahçeli, yayınladığı mesajda Cumhuriyet Halk Partisi'nin yerel seçim başarısına göndermede bulundu.

Bahçeli, "Türkiye Cumhuriyeti sandıkta kurulmamıştır. Türk tarihi sandıkta yazılmamıştır. Herkes aklını başına almalı, rüzgar ektiği müddetçe fırtına biçeceğini unutmamalıdır" ifadelerini kullandı.

DEVLET BAHÇELİ'NİN BAYRAM MESAJINDA DİKKAT ÇEKEN GÖNDERMELER

"Bir yanda tekrarına cümlemizin ulaşmasını niyaz ettiğim Mübarek Ramazan-ı Şerif’i uğurlarken, diğer yanda bayram günlerine kavuşmanın sevincini ve sıcaklığını yaşıyoruz.

Evvelemirde dileğim, her günümüzün bayram tadında ve tavında geçmesidir.

Ramazan ayında yaptığımız ibadetlerin, ettiğimiz duaların, hakkını vererek tuttuğumuz oruçların kabul ve makbul olması gönülden temennimdir.

Bölgesel ve küresel huzursuzluk sarmalının gittikçe sertleştiği günümüzde milli birlik ve dayanışma ruhumuzun takviye ve tahkimi her alan ve aşamada temin edilmelidir.

Maddi, mekanik, melez ve menfaat temelli bir dünya tablosunun insanlığın değer ve miras zenginliğini sürekli tahrip ettiği, hoşgörü ve merhamet duygularını tehlikeli ölçülerde zedelediği izahtan varestedir.

Siyasi, ticari, diplomatik ve ekonomik cepheleşmelerin medeniyet ve milletler arasında çok boyutlu kriz ve anlaşmazlıklara yol açtığı, hatta çatışma ve savaş ortamlarına davetiye çıkardığı pek çok tecrübeyle sabittir.

Maalesef beşeriyetin pençesine düştüğü anlam ve maneviyat bunalımı devamlı derinleşip genişlemektedir.

Bundan mülhem huzursuzluk ve güvensizlik yaygın haldedir.

Öngörülemez bir dünyanın önüne geçilemeyen karmaşa ve kaos girdabı devamlı surette yoğunluk kazanmaktadır.

Rusya ile Ukrayna arasında süregelen savaş, Gazze’yi ablukaya alan İsrail soykırımı, İran ile İsrail’in karşılıklı alarma geçmesi, terörizmin hunhar eylem ve emelleri, yeni bir dünya savaşının telaffuz edilmesi küresel çapta barış, istikrar ve sükunete akut ihtiyaç olduğunu resmetmektedir.

Adil, adaletli, huzurlu, güvenli ve müreffeh bir geleceğin inşası her ülkenin, her toplum ve milletin ortak sorumluluğudur.

Aksi halde nevzuhur bir ortaçağın doğuşu, bugüne kadar elde edilen kazanımların mahvı kaçınılmazdır.

Sadece Türk ve İslam coğrafyalarının değil, tüm dünyanın da bayramların manevi iklimine muvafık ve müzahir şekilde kucaklaşması, sıkılı yumrukların açılması, münakaşayı ve hegemonya mücadelelerini ikame edecek iyi niyetli, dostane ve kalıcı ilişki ağlarının kurulması yaşanabilir bir dünya için elzem ve mecburidir.

İnsanlık vicdanı zulme karşı seferber olmalıdır.

Zalimlerin şiddet ve nefret politikalarına karşı aynı cenahta bulunmak haysiyet ve hakkaniyet gereğidir.

Milyarlarca insan aç ve yoksul haldeyken, hak ve hürriyetlerden mahrumiyet içinde çırpınırken, sınırlı ve sayılı seviyedeki sözde ayrıcalıklı ve kaymak tabakanın servet ve lüks içinde hayat sürmesi, bunun yanında eşitsizliğin ve haksızlığın küreselleşmesi elbette iyimser bekleyişleri acze düşürmektedir.

Esasen çözülmesi gereken ilk düğüm de budur.

Denetimsiz hırsın, dizginsiz nefsin, dipsiz heva ve hevesin peşinde sürüklenen; daha çok kazanma, daha çok yeme, daha çok hakimiyet kurma, daha çok elde etme gayesiyle hiçbir insani ve vicdani eşik tanımayanların dünyayı ateşe vermek için adeta yarış halinde olduklarını inkar etmek mümkün değildir.

İnsanı saran sert kabuğun kırılarak özün ortaya çıkarılması, yeniden ortak değerler ve maneviyat dairesinde buluşulması mutlak hedef olmalıdır.

Bayramın vaaz ve vaat ettiği yakın ve yalın gerçek de bu hedefin tezahürünün gönül birliğiyle ifa ve ifadesidir.

Bayramın mehabetinde küslük ve kutuplaşma yoktur.

Bayramın muhabbet ikliminde dargınlık ve ayrılık yoktur.

Bayramın mana ve muhteva iradesinde sıla-i rahim güzelliği, vuslat aydınlığı, ayrı kalmış ellerin yeni baştan tutuşmasının yanı sıra mesafeli gönüllerin samimiyetle kavuşması ve kaynaşması yer almaktadır.

İnanıyorum ki, Türk ve Türkiye Yüzyılı da Türk milletine, gelecek nesillere zamanlar üstü bayram lezzeti yaşatacaktır.

Bu lezzete zehir katmanın arayış ve amacında olanların mevzi kazanımlarla şımarmaya başlaması, içine gömüldükleri yılgınlığı mal bulmuş mağribi gibi çılgınlıkla telafi çabaları siyasi şuursuzluktan daha çok Türkiye’nin ve dünyanın gidişatını okumayan miyop bakıştan ve vizyon fukaralığından kaynaklanmaktadır.

Hiçbir umut, ufuk ve parlak bir gelecek sunmadan, emperyalizmin suflesi ve PKK ittifakıyla yol yürüyenlerin ilk virajda devrilecekleri kesindir.

Bugün dönemsel yükselişlerinden dolayı böbürlenip değişim methiyesiyle caka satanların Türkiye’yi kuruluş ilkelerinden koparması söz konusu olamayacaktır.

Demokratik hakları anarşiye tahvil etmeye kalkışan bedhah bölücülerin dün olduğu gibi bugün de meydanın boş olmadığını, Türk devletinin egemenliğini zedeleyici mütehakkim eylemlerinin acıklı sonuçlarına maruz kalacaklarını bilmelerinde sayısız yarar vardır.

Van’da hukuki bir meseleyi çarpıtıp sokakları savaş alanına çevirenler esasen demokrasi celladı, devlet ve millet muarızıdır.

Hukuken seçime girmesi baştan yanlış olan ve bölücü terör örgütü PKK’ya övgüler düzdüğü bilinen bir şahsa belediye başkanlığı mazbatasının verilmesi de baştan ayağa skandaldır ve yanlıştır.

Bunun millet iradesine saygı olduğunu ileri sürmek ise ahmaklık ve aldatmadır.

Çünkü Türk milletinin muazzez iradesi her türlü bölücüye, bölünmeye, teröre ve teröriste sonuna kadar karşıdır ve karşı duracaktır.

Sokakların hak arama yeri olmadığı, şiddet ve zor kullanarak olmayan bir hakkın alınamayacağı iyi bilinmelidir.

Tam tersi bir süreç devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü sarsacak ve devlette zaaf oluşturacaktır.

Üstelik devlet ile milleti karşı karşıya getirme sinsilikleri, bilahare devleti kötü gösterme niyetleri bilhassa 31 Mart seçimlerinden sonra hızlanmıştır ki, buna tahammül etmek ve görmezden gelmek milli iflasa çanak tutmak demektir.

Zira tarihimizin her döneminde devlet ile milletin kaderi bir ve aynıdır.

İkisini birbirinden ayırma ve ayrıştırma çabalarının uzun vadede hain senaryoların tedavülüne, milli güç unsurlarının zayıflamasına kapı aralaması muhtemeldir.

“Cam tavanı kırdık” diyenlerin Türk devletinin çatısını ve Türk milletinin varlığını dinamitlemesine asla fırsat verilmeyecektir.

Türkiye Cumhuriyeti sandıkta kurulmamıştır.

Türk tarihi sandıkta yazılmamıştır.

Herkes aklını başına almalı, rüzgar ektiği müddetçe fırtına biçeceğini unutmamalıdır.

Türkiye demokratik olgunluğu, tarihsel ve kültürel müktesebatı, birlik ve kardeşlik duygularıyla istikbalin huzur, istikrar, kudret, refah ve güvenlik timsali olarak sivrilecektir.

Türk milletine kan, renk ve ruh veren Türk vatandaşlarının tamamı birdir, eşittir ve hepsi bin yıllık kardeşliğin aziz mensuplarıdır.

Bu duygu ve düşüncelerle, kahraman şehitlerimizi rahmetle, hürmetle anıyor; şehit analarımızın, şehit babalarımızın ve şehit yakınlarımızın bayramını gönülden kutluyorum.

Gazilerimize en iyi dileklerimi sunuyor, halen tedavi altında bulunanlara şifa temennilerimle hayırlı bayramlar diliyorum.

Nerede yaşıyorsa yaşasın, yurt içinde ve yurt dışında hayatın yükünü omuzlamış değerli vatandaşlarımızın, büyük Türk milletinin, gönül ve kültür coğrafyalarında varoluş mücadelesi veren kardeşlerimizin mübarek Ramazan Bayramı’nı içtenlikle tebrik ediyor, selam ve saygılarımı sunuyorum.

Her günümüz bayram olsun.

Cenab-ı Allah yar ve yardımcımız olsun.

Ümit ederim ki, bu bayramda uzatılan hiçbir el geri çevrilmesin, barış ve kardeşliğimiz ebediyete kadar var olsun."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *