"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Parçalı az bulutlu
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,5398 %0.22
36,4423 %0.23
3.375.936 %4.525
2.961,68 0,90
Ara
İşçi Haber Siyaset Devlet Bahçeli'den Kudüs çağrısı: Bölge ülkeleri bir ‘Kudüs Paktı’ kurmalı

Devlet Bahçeli'den Kudüs çağrısı: Bölge ülkeleri bir ‘Kudüs Paktı’ kurmalı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye, Suriye, Irak ve Mısır gibi bölge ülkelerinin öncülüğünde bir ‘Kudüs Paktı’ kurulması için çağrıda bulundu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Türkiye, Suriye, Irak ve Mısır gibi bölge ülkelerinin öncülüğünde bir ‘Kudüs Paktı’ kurulmalıdır" şeklinde çağrıda bulundu.

Bahçeli'nin açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:

"Kudüs demek tarih demektir.

Kudüs aynı zamanda dinlerin, kültürlerin, farklı kökenlerden gelen insanların asırlarca iç içe, yan yana, huzur ve sükûnetle yaşadığı barış ve kardeşlik kentidir.

Hz.Adem’den Hz.Muhammed’e nice peygamberlerin ayak bastığı, büyük medeniyetlerin barındığı, melikler, sultanlar, komutanlar, alimler ve gönül insanlarının isimlerini toprağının her köşesine kazıdığı tarihsel mirasın medar-ı iftiharıdır Kudüs.

Kudüs’ün kalbi Mescid-i Aksa, Mescid-i Aksa’nın kalbi ise Muallak Kayasıdır. Altın kubbeli Kubbetü’s Sahra ise Kudüs’ün sembolüdür.

Efendimizin Recep ayının 27. gecesi Cenab-ı Allah’ın lütfu üzerine yücelerin yücesi ilahi makamlara mucizevi yükselişinin ilk adım ve anısıdır Kudüs.

Kudüs inancımızın namusu, İslam’ın nigehbanı, dinlerin, kültürlerin ve medeniyetlerin buluşma ve kucaklaşma nirengidir.

Kudüs mukaddesatımızın kemer taşı, inanç haklarımızın ebedi yadigarıdır.

Kudüs ilk kıblemiz ve ortak kaderimizdir.

Mescid-i Aksa Miraç Mucizesinin kutlu yadigârıdır.

Kudüs zalimlerin tasallutu altında inim inlemekte, manen feryat etmektedir.

Yeryüzünün en faziletli mekanları camiler, camilerin en faziletlileri Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi ve kuşatılmış, hüzne boğulmuş, için için yanmış Mescid-i Aksa’dır.

7 Ekim 2023 tarihinde başlayan İsrail’in Gazze’ye yönelik katliam ve saldırıları hız kesmeden sürmektedir.

ABD destekli İsrail, bir soykırıma, insanlık dramına dönüşen saldırılarına devam etmektedir.
Binlerce bebek, çocuk, kadın yaşlı hunharca şehit edilirken ne dünya ne de İslam ülkeleri soykırımın önüne geçen sonuç alıcı bir girişimde bulunamamaktadır.

İsrail terörü, taşınması, kaldırılması, hazmedilmesi imkansız bir sınırdadır.

Eğer böyle giderse, vahşet durmazsa, inanç ve insan haklarına kategorik saldırılar ısrarla devam ederse ya küresel ya da bölgesel bir savaş son tercih olarak karşımıza çıkacaktır.

Geldiğimiz noktada öncelikle katliamı durduracak bir ateşkes rejiminin süratle hayata geçirilmesi gerekmektedir.

Ardından Ortadoğu’da barış ve huzuru sürdürebilir kılacak adımların süratle atılması gerekmektedir.

Bu amaçla Türkiye, Suriye, Irak, Mısır başta olmak üzere bölge ülkelerinin girişimiyle bir “Kudüs Paktı” oluşturulmalıdır.

Milliyetçi Hareket Partisi, Türk milletinin vicdanının sesi, ileriyi gören gözüdür. Bu itibarla, bugün Gazze’yi yerle bir eden, Kudüs’te Mescid’i Aksa’yı her gün taciz eden, Batı Şeria’daki Filistinlilere huzur yüzü göstermeyen İsrail’in durdurulması hem Türk milletinin arzusu, hem de bölgenin ve dünyanın huzuru için asgari bir zarurettir.

Bütün bunlar güçlü bir bölgesel dayanışma olmadan sağlanamayacaktır.

Türkiye’nin çağrıları ve çabalarına bölge devletlerinin de samimi ve olumlu cevap vermeleri gerekmektedir.

Bu kapsamda, bugüne kadar farklı şekillerde var olan Filistin veya Kudüs temelli bölgesel diyalog ve işbirliği zeminlerinin hepsini kapsayacak biçimde daha sıkı ve güçlü bir bölgesel ittifaka ihtiyaç vardır.

İslam toplumlarının bir ve beraber olması gereken, tek ses, tek nefes halinde bulunması mecburiyet arz eden bugünkü insanlık döneminde,  hakkımıza sahip çıkamazsak şerefimizi kaybedeceğimiz herkes tarafından iyi bilinmelidir.

Kudüs konusu, sadece Filistinlilerin sorunu olmayıp bütün Müslümanların, aynı şekilde adalet ve hakkaniyet kaygısı taşıyan herkesin sorunudur.

Kudüs, küresel barış ve huzurun anahtarıdır.

Bu anahtar doğru kullanılmazsa tetiklenen kaos Ortadoğu’yu vurmakla kalmayacak, tüm dünyayı kasıp kavuracaktır.

Milliyetçi Hareket Partisi inancımızın haysiyet ve davasını, mazlumların varlık ve yaşam haklarını sonuna kadar müdafaaya devam edecek, bu uğurda da taviz vermeyecektir.
Zalimlere karşı safımız masumların yanıdır.

Canilere ve insanlık dramına karşı tarafımız hakkın, hakikatin ve adaletin çizgisidir.
Türkiye, 1967 şartlarında başkenti doğu kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin derhal kurulmasının Ortadoğu’da kalıcı barış ve çözüm için tek seçenek olduğunu başından beri ileri sürmektedir.

Türkiye Filistin davasının samimi savunucusudur.

İktidarıyla muhalefetiyle aziz Türk milleti bu mücadeleyi sürdürmektedir.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak, ülkemizdeki huzur, refah ve istikrar ortamının devam ettirilmesinin bölgesel gelişmelerle yakından ilişkili olduğuna inanıyoruz.

Türkiye’nin güvenlik halkasında yer aldığı Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinin siyasî ve ekonomik bakımdan istikrara kavuşmasına millî güvenliğimiz açısından büyük önem atfediyoruz.

Bu çerçevede, Türkiye ile birlikte diğer İslam ülkelerinin katılımıyla oluşturulacak bir “Kudüs Paktı”nın ülkemizin güvenliği bakımından da gerekli görüyoruz.

Geldiğimiz noktada bölgenin; kendi ayakları üstünde durmak, emperyalist ülkelerin çizdiği politikalara göre değil, kendi imkân ve kaynaklarını halkının geleceği için kullanma becerisini göstermek, aynı zamanda da bölge ülkelerini bir insanlık suçu olan terörün menşei ve merkezi konumu olmaktan kurtarmak, tüm bölge ülkeleri için ertelenemez bir ihtiyaç haline gelmiştir.
Suriye’nin kaos üreten yapısına toprak bütünlüğü ve egemenliği çerçevesinde çözüm üretilmesi bölgenin istikrarı bakımından öncelikli bir zorunluluktur.

Bununla birlikte, bölgede yaşayan tüm halkların huzur ve güvenliğini sağlamak, insanca yaşamanın erdeminden nasiplerini almalarını temin etmek gibi bir insanî yükümlülük de vardır.
Demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları gibi evrensel değerlerin hiçe sayıldığı ve her gün biraz daha anlamını yitirdiği Gazze’de, İsrail’in mazlum Filistinlilere uyguladığı soykırım politikasının derhal son bulması gerekmektedir.

Tüm Dünyayı karşısına alarak katliama devam eden Netenyahu yargılanıp tutuklanmalıdır.
Gazze’de gelinen nokta, 1967 şart ve sınırlarını esas alan iki devletli bir çözümün zorunlu olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.

O sebeple bu sorunlu coğrafyada huzur ve barışı, istikrarı ve ekonomik kalkınmayı, paylaşma ve dayanışmayı mümkün kılacak bir adıma ihtiyaç bulunmaktadır.

Bölgenin bir “huzur kuşağı” olmasını mümkün kılacak “Kudüs Paktı”nın kurulmasına Türkiye öncülük edebilecektir.

Zira, bölge ülkelerinin tüm inisiyatifi eline alarak, dayanışma ve işbirliği içerisinde bölgesel sorunları çözebiliyor olması, bölgenin geleceği açısından hayatî derecede önemlidir.

Bu bölgenin kaos üreten yapısının derhal sona erdirilerek dünyaya refah ve istikrar ihraç eden bir yapıya kavuşturulması acil bir ihtiyaçtır.

İnanıyoruz ki bu girişim, ilgili ülkelerde de karşılık bulacak, Gazze’nin, Kudüs’ün ve bölgenin makûs talihini değiştiren tarihî bir adım olacaktır."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *