MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM'deki grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile arasında herhangi bir görüş ayrılığı olup olmadığına dair soruya sert bir tepki gösterdi.
"Türkiye'yi Tahrik Edici Davranışlardan Vazgeçin"
MHP lideri, gazetecinin sorusuna verdiği yanıtta, Türkiye'nin iç politikadaki durumu ve çözüm süreci konularında yanlış ve tahrik edici bilgilerle toplumu kutuplaştıran davranışların doğru olmadığını vurguladı. Bahçeli, özellikle ayrımcılığı körükleyici haberlerin tehlikeli olduğunu ifade ederek, meslektaşlarına önemli bir uyarıda bulundu. Bahçeli'nin açıklamaları şu şekilde:
“Bir defa basın mensubu kardeşlerim, Türkiye'yi tahrik edici yanlış bilgilerle ayrımcılığı körükleyici davranışlardan vazgeçsin. Vazgeçemiyorsan mesleğini bırak! Hadi bakalım.”
MHP Lideri'nin Gündem Değerlendirmesi
MHP Genel Başkanı, grup toplantısında gündemdeki birçok konuyu da ele aldı. Çözüm süreci, terörle mücadele ve Türkiye'nin güvenlik politikaları hakkında açıklamalarda bulunan Bahçeli, hükümetin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın desteğini vurguladı. Ayrıca, ülkedeki birlik ve beraberliği sağlamak adına herkesin sorumlu davranması gerektiğini belirtti.
Bahçeli: "Kürt Kardeşlerimizle Kucaklaşıyoruz"
Bahçeli, gazetecinin sorusuna verdiği tepkinin ardından, "Yaptığımız ve söylediğimiz her şeyin arkasındayız. Kürt kardeşlerimizle kucaklaşıyoruz" ifadelerini kullanarak açıklamasına devam etti. Bu açıklamaları, Türkiye’deki politik atmosferi ve MHP’nin yaklaşımını bir kez daha gündeme getirdi.
Basın Meslek Örgütlerinden Tepki: "Öfke ve Suçlamalarla Gazeteci Hedef Gösterilmemeli"
Bahçeli'nin gazeteciye yönelik tavrı, basın meslek örgütlerinden tepki aldı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin X hesabından yapılan açıklamada, "Cumhur İttifakı'nda bir görüş ayrılığı olduğu yönündeki iddiaları doğrudan muhatabına sormak, bu konuları yakından takip eden her gazetecinin asli görevidir. Siyasetçiler yanıt vermek yerine öfke sergilemeyi, gazeteciyi sözde suçlamalarla hedef göstermeyi bir kenara bırakmalıdır" denildi.