"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Orta şiddetli yağmur
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,5260 %0.1
36,2006 %-0.16
3.394.749 %4.091
2.976,21 0,48
Ara
İşçi Haber Siyaset İYİ Parti lideri Dervişoğlu: Tek adam rejiminin raf ömrünü uzatacak hiçbir anayasa değişikliğini desteklemeyeceğiz

İYİ Parti lideri Dervişoğlu: Tek adam rejiminin raf ömrünü uzatacak hiçbir anayasa değişikliğini desteklemeyeceğiz

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu partisinin grup toplantısında konuştu.

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Dervişoğlu'nun açıklamalarından satır başları şu şekilde:

"Gün geçmiyor ki siyasi iktidar yeni bir icat çıkarmasın ve yine gün geçmiyor ki tek adam rejiminin acı ve soğuk gerçeklikleriyle baş başa kalmış milletimizin hayatından bir gün daha çalınmasın. Geride bıraktığımız son 2 haftayı sözde yeni anayasa tartışmaları, yumuşama ve normalleşme manşetleriyle idare eden iktidar bununla yetinmemiş olacak ki şimdi de yargıda reform paketi adı altında bir düzenleme çorbasıyla yeni bir gestapo kanunu denemesiyle karşımıza çıkıyor. Saray'ın millete rağmen kadroları ve yine Saray'ın devlete rağmen bürokratları tarafından hazırlanan bu yasanın gerekçesine inmeden önce bir hususu hatırlatmayı görev addediyorum... Sayın Erdoğan'ın kutuplaştırarak ve ayrıştırarak tanzim etmeye çalıştığı siyaset kurumu, mevcut hükümetin dilediğinde geldiği dilediğinde de yumuşattığı bir oyun hamuru değildir ve herkes iyi bilmelidir ki Türkiye'de siyaset kurumunu iktidarın iktidar olmaktan, muhalefetin de muhalefette kalmaktan memnun olduğu, seçimlerin seçenekler arasında bir yarış değil; adeta nüfus sayımı gibi yapıldığı bir kısır döngüye asla teslim etmeyeceğiz.

"MİLLETİMİZİ RAHATSIZ EDENLERİ RAHATSIZ ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ"

Anayasa tartışmalarına dair görüşlerimizi beyan edip, bu girişimin samimiyetini sorgulayınca belli ki muktedirleri rahatsız etmişiz. Hiçbir şikayetim yok, milletimizi rahatsız edenleri rahatsız etmeye devam edeceğiz!

İYİ Parti'nin, Türkiye'nin gündemine dayatılan yeni anayasayla ilgili duruşu son derece açık ve nettir; biz artık miadı dolmuş bu hükümete can suyu olacak ve tek adam rejimini tahkim edecek her türlü anayasa değişikliğinin karşısında duracağız. Sayın Erdoğan bir kez daha aday olabilsin diye tek adam rejiminin raf ömrünü uzatacak hiçbir anayasa değişikliğini desteklemeyeceğiz, dost düşman bunu bir bilmeli. Tüm siyasi partilerin karar ve diyaloglarına, geçmişte partimize gösterilmediği ölçüde yüksek bir nezaketle yaklaşıyoruz. Elbette isteyen istediği partiyle görüşebilir ve istediği kadar da yumuşayabilir. Biz Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin temel ilkelerine sıkı sıkıya bağlı bir parti olarak, bu memlekette tek adam saltanatını devam ettirecek hiçbir pazarlığın içinde olmayacağız, yeni bir Erdoğan anayasasıyla sonuna kadar mücadele edeceğiz.

"ADALET SİSTEMİNİ NE HALE GETİRDİĞİNİZE BİR BAKIN!"

Siz mi bu ülkeye normalleşme getireceksiniz, kusura bakmayın ama şapkayı önünüze koyup bir düşünün; adalet sistemini ne hale getirdiğinize bir bakın! Senin Yargıtay'ın daha Anayasa Mahkemesi'ni tanımıyor. Partizanlıktan, hizipçilikten, çekişmeden başını kaldırıp da kendine başkan seçmekte zorlanıyor. Böyle bir iktidarın varsa işte böyle bir yargıtayın olur. Böyle bir yargıtayın varsa, böyle bir yargın olur. Her şeyi birbirine karıştırdınız, devleti düşürdüğünüz duruma bir bakın!

'Dezenformasyonun engellenmesi' diyorlar... Hiç boşuna yalan söylemeyin; dezenformasyon AK Parti’nin engellemek istediği değil tekelleştirmek istediği bir alandır. Bu iktidarın varlık sebebi ve varlığını idame ettirmesinin yegane yolu ve yöntemi dezenformasyondur.

Türkiye’deki yabancıları araştıranlara hapis cezası getireceklermiş. Vay vay vay... İlk önce Türkiye'yi dünyanın mülteci kampı haline getirdiler, şimdi de bu demografik işgale karşı çıkanları hapisle tehdit ediyorlar. Madem ki mesele Türkiye'de bulunan yabancılar ise; o hâlde ilk taşı ben atıyorum. Diyorum ki; Türkiye en fazla sığınmacı ve kaçak barındıran ülke konumuna geldiyse bu sıradan bir tesadüfün eseri değildir, bu hükümetin bilinçli politik tercihlerinin doğal sonucudur. Şimdi bu gerçekleri konuşuyoruz diye Türkiye'yi sessiz bir istilaya teslim etmeye yeltenen bu hükümete karşı çıkıyoruz diye akılları sıra bizleri ajan olarak suçlayacak olanlar varsa hodri meydan diyorum. Sayın Erdoğan şayet ajan arıyorsanız memlekete doldurduğunuz yabancılar içinde arayın, kendi İçişleri Bakanınızın her hafta yakalattığı kaçaklara bakın!"

"EMEKLİDEN, GENÇTEN, MEMURDAN, İŞÇİDEN, İŞSİZDEN KEMER SIKMASINI BEKLEMEK ANCAK BU İKTİDARA YAKIŞIRDI" 

"Ne zaman bir anayasa konusu açılsa peşi sıra tasarruf tedbirleri paketi gelir. Her değişiklikte artan şatafatlarını perdelemek için anayasa tartışması başladığında hemen tasarruf tedbirlerini gündeme getirirler. Her defasında aynı numaraya başvurdular. Tasarruf tedbirleri uygulanacakmış... Memur servislerini kaldıracaklarmış, kamudaki istihdamı ve araç sayısını azaltacaklarmış, sağlıkta ve eğitimde kesintiye gideceklermiş, fotokopi kağıtlarını önlü arkalı kullanacaklarmış, etkinliklere ara vereceklermiş, araç ve bina alımını durduracaklarmış, fazla araçları satacaklarmış, üç beş maaş alanların maaşlarını sınırlandıracaklarmış... Kamuda tasarruf paketine öncelikle memur servislerinden başlayan iktidar ve bu iktidarın ilgili bakanlarını büyük vizyonlarından ötürü tebrik ediyorum. Milletin aklıyla oynamaları bir yana, artık bu büyük milletin onuruyla oynadıklarından dahi haberleri yok. Saray'daki zatın inşaatı devam eden yazlık ve kışlık sarayları, sayısı belirsiz uçak ve otomobil filoları, görevi meçhul danışman orduları, amca dayı enişte kontenjanından maaşa bağlanmış yönetim kurulu üyesi binlerce akrabaları, parası döviz cinsinden daha kullanmadan peşinen ödenen kamu ihaleleri, ihale şampiyonu malum şirketlerin affa uğrayan milyarlarca dolarlık vergi borçları dururken; emekliden, gençten, memurdan, işçiden, işsizden kemer sıkmasını beklemek ancak bu iktidara yakışırdı. Acaba bu tasarruflarla neyi amaçlamaktadırlar, doğrusu ben de merak ediyorum. Aslında bu sözde tasarruf açıklamasıyla yapılmak istenen eğer yeni vergilere yol vermek ise 'bakın devlet bile tasarruf yapıyor, millet bir el versin de bundan milletin desteğiyle sonuç çıkaralım' diye bekliyorlarsa zaten açlık, sefalet, yokluk içinde yaşayan milletin son kalan ekmek parçasına da el uzatmaksa niyetleri kimse merak etmesin, biz bu oyunu da bozarız!

Sistemi bozanlar, kurallara uymayanlar; var olanı yıkanlar, yıktıkları yerine yenisini koyamayanlar hiçbir şeyi başaramazlar. 2002'de iktidarı devraldığınız günden itibaren 22 senenin sonunda geldiğiniz nokta 2002'den daha beter hale dönüşmüş bir ekonomi yönetimidir. Enkazı oluşturanların, enkazı kaldırmalarını zaten beklemiyoruz... Eğer kamuda tasarruf konusunda ciddiyseniz buyrun, hodri meydan... Tasarruf mu istiyorsunuz; önce kamuda israf ile sembolleşmiş günlük harcaması 20 milyonun üzerine çıkmış olan Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın bütçesini sınırlayın. Hem bizden hem de devletten çıkan milyarlarca liranın vatandaşın cebinde kalmasını sağlayın. Elinizi bu fakir milletin cebinden çıkarın beyler, 80 milyona kemer sıktıran eserinize bir bakın! Eserinizden utanabilirsiniz!

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *