"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Parçalı az bulutlu
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,5087 %0.13
36,4694 %0.3
3.362.972 %2.933
2.956,78 0,74
Ara
İşçi Haber Siyaset Kılıçdaroğlu grup toplantısında konuştu!

Kılıçdaroğlu grup toplantısında konuştu!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısına 2 yıl 7 ay hapis cezası verilen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte geldi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuşuyor

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

Türkiye’nin zor bir süreçten geçtiğini biliyorum. Kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. İnançla devam edeceğiz. Türkiye’ye huzuru, kucaklaşmayı, helalleşmeyi getireceğiz. Hiç kimseyi ötekileştirmeden 85 milyon insanı kucaklayacağız bunun sözünü veriyorum bütün halkıma.

Eğer 85, 90 yaşında insanlar hapiste kalmasın diyorsanız, her türlü katkıyı vermeye hazırız, intikam duygusuyla bir devlet yönetilmez.

Bize düşen görev Türkiye’yi bugün içinde bulunduğu zor atmosferden çıkarmak. Türkiye’de devletin kurumlarını liyakatli kişilerin üretebileceği bir sürece evirebilmek. Bütün bunları sabırla gerçekleştireceğiz. Altı lider bir aradayız. Hepimiz aynı şeyleri düşünüyoruz. Demokrasiyi savunuyoruz. Bu ülkeye demokrasiyi ya getireceğiz ya getireceğiz.

“MUTFAKTA BİR ŞEYİN KALMAMASINA YOL AÇAN TEMEL OLAY BU ÜLKEDE DEMOKRASİNİN OLMAMASIDIR”

Bazen soruyorlar veya eleştiriyorlar. ‘Demokrasi diyorsunuz milletin mutfağına bir şey kalmadı’ diye. Mutfakta bir şeyin kalmamasına yol açan temel olay bu ülkede demokrasinin olmamasıdır. Bu çerçevede ilk adım demokrasi sonra hep beraber hızla büyüme ve kalkınma. Çünkü her şeyimiz var.

HDP AÇIKLAMASI

Demokrasinin olmadığını gösteren temel bir olay. Bir partinin genel başkanı İstanbul’da Kadıköy’de kendi ilçe binasına giremiyor. Talimat verilmiş. Altı milyon oy alan bir siyasi partinin genel başkanı kendi ilçe binasına giremiyor. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Onlar şeytanlar ve bunu yapıyorlar ve bizler beraber mücadele edeceğiz. Polis arkadaşları asla suçlamıyorum onlara talimat verenler sorumlusu. Talimat verenin kim olduğunu, gücünü saraydan aldığını da çok iyi biliyorum. O nedenle bizler taşkınlığa kapılmadan, sağ duyu ile hareket ederek sandığı bekleyeceğiz. Sandık gelecek, oyumuzu kullanacağız saray ve şürekasını yolcu edeceğiz.

“TAŞERON İŞÇİLERİ ÖRGÜTLEDİ”

Haksızlıkların çok fazla olduğunu biliyorum. 85-90 yaşında insan hapishanede tutulmaz. Tuvalete gidemeyecek bir kişi hapiste tutulmaz. Eğer devlet olarak siz bunu yapmaya kalkarsanız kişilerden intikam alırsınız. Devlet intikam duygusuyla yönetilmez, adaletle, bilgiyle, birikimle yönetilir. Eğer insanları 85-90 yaşında ben sizi hapislerde öldüreceğiz derseniz demokrasinin, insan haklarının olmadığı algısı çok daha güçlü bir şekilde ortaya çıkar. Buradan iktidar sahiplerine sesleniyorum. Eğer 85-90 yaşındaki insanlar hapiste kalmasın diyorsanız her türlü katkıyı vermeye hazırız. Çünkü biz adaletten, insan haklarından yanayız.Herkes bilir. Eğer Kılıçdaroğlu bir olaya el attıysa o olay çözülünceye kadar onun mücadelesi verir. Yine Türkiye’de herkes çok iyi bilir bize oy versin veya vermesin adalet duygumu, insan ayrımı yapmadığımı, kinden ve öfkeden arındığımı, sabırla hareket ettiğimi bilir. Taşeron işçiler, ilk işçileri 7-8 yıl önce Erzurum’da örgütledim. Dernek kurun, sizin sözcünüz ben olacağım dedim. Bir süre sonra hepsini İstanbul’da topladım ve onlar adına mücadele verdim.

Herkes bilir. Eğer Kılıçdaroğlu bir olaya el attıysa o olay çözülünceye kadar onun mücadelesi verir. Yine Türkiye’de herkes çok iyi bilir bize oy versin veya vermesin adalet duygumu, insan ayrımı yapmadığımı, kinden ve öfkeden arındığımı, sabırla hareket ettiğimi bilir. Taşeron işçiler, ilk işçileri 7-8 yıl önce Erzurum’da örgütledim. Dernek kurun, sizin sözcünüz ben olacağım dedim. Bir süre sonra hepsini İstanbul’da topladım ve onlar adına mücadele verdim.

İŞÇİLERE SINAVDA SORULAN SORULAR

Dramatik bir olayı sizlerle paylaşmak isterim. Van Büyükşehir Belediyesi’nde 306 taşeron işçisi var. 306 arkadaş kararnamenin gereği olarak sınav açılıyor, sözlü sınava giriyorlar. Bir kişi bile kazanamıyor, tamamını eliyorlar. Yargıya gidiyorlar. Yargı işçilerin hakkını teslim ediyor. Bunun üzerine ikinci kez sözlü sınava alınıyorlar, ikinci sınavda da aynı numara çekiliyor. Bir kişi bile kazanamıyor. Bunlar da din, iman var mı? Yine itiraz ediliyor. Üçüncü kez tekrar sınava giriyorlar. 24 Kasım 2022 tarihinde yine bu sınavda bir kişi bile sınavı kazanamıyor. Bu kadar büyük vicdansızlık olur mu? Kul hakkı yenir mi? Bunların aileleri, çoluk çocukları var. Bu süreçte 6 işçi hayatını kaybetti. Bir kişi, cumhurbaşkanı danışmanını kurtarmak için gitti gönüllü olarak o kişi hayatını kaybetti. Devlet ona hakkını teslim etmiyor ama o bir kişi çığ altında kalmasın diye gönüllü gidiyor ama kendisi hayatını kaybediyor. Vebali kimin omuzlarında? Bütün muhafazakar kardeşlerime sesleniyorum. Bunun vebali kimin omuzlarında? Mesut Babat intihar ediyor. Hüsnü Timur, icra memurları geliyor kapısına kalp krizi geçiriyor. Hasan Turgut kanserden, İdris Karaca beyin kanamasından yaşamını yitiriyor. Hangi vicdan kabul eder bunu? 306 kişinin sınavı geçememesi hayatın olağan akışına aykırı bir durumdur. Sınavda neler soruluyor? Barbie bebeğin yanındaki sevgilisi kim’ soruya bakın. ‘Kırk haramilerin lideri kim’ diye soruluyor. Ben olsaydım kim olduğunu biliyorum da, bunlar onu söyleyemezler.

MERKEZ BANKASINA, TÜİK’E ADALET BAKANLIĞI’NA NEDEN GİTTİĞİNİ AÇIKLADI

Bütün vatandaşlarıma seslenmek isterim. Merkez Bankası’nın önüne Kılıçdaroğlu neden gitti? Enflasyonla mücadele edin diye gitti. Yasanın verdiği görev yerine getirilsin diye gitti. Yapmadılar. Kılıçdaroğlu TÜİK’e niye gitti. İşçinin, emeklinin enflasyonu düşük gösterecekler, düşük maaş almalarına yol açıyor haklarını teslim edin diye gitti. MEB’in önüne niye gitti? Dayısı olmayanı sözlüde eliyorlar. Dayısı olmayanın arkasında durmak için gitti. Et ve Süt Kurumu’na niye gittik? Bu ülkenin çocukları süte, ete ihtiyaç duyuyorlar. Bunun için gittim. Adalet Bakanlığı’na vekil arkadaşlarımla beraber yürüdük. 6 yaşındaki bir çocuğa sistemli tecavüz edilmesi ve bunun karşısında iktidarın suskun olması… Bunlarda vallahi de billahi de ahlak, vicdan, erdem yok. Sistematik tecavüze uğruyor. Bakan ‘2 yıldır haberimiz’ var diyor. Devleti çalıştırmadılar, savcıları, polisleri çalıştırmadılar. Arkasındaki güç kim? Bunun cevabını hala almış değilim. Bir çocuğun hakkı için bakanlığa yürüdüm. Sonra ne oldu? Devletin refleksi çalışmaya başladı. Demek ki bu kardeşiniz haklı.

“BUNLARDA AHLAK, VİCDAN, ERDEM YOK”

Bunlarda vallahi de billahi de ahlak, vicdan, erdem yok. Sistematik tecavüze uğruyor. Bakan ‘2 yıldır haberimiz’ var diyor. Devleti çalıştırmadılar, savcıları, polisleri çalıştırmadılar. Arkasındaki güç kim? Bunun cevabını hala almış değilim. Bir çocuğun hakkı için bakanlığa yürüdüm. Sonra ne oldu? Devletin refleksi çalışmaya başladı. Demek ki bu kardeşiniz haklı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *