CHP'li Tanju Özcan, partisinin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik sosyal medya hesabından yaptığı ‘Sen Tanrı mısın, tarikat lideri mi?’ şeklindeki paylaşımının ardından MYK'da oy birliği ile alınan kararla ‘kınama’ cezası istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edildiğini belirtti.
Özcan, “MYK’nın kararına şu aşamada saygı duyuyorum. MYK sonuç itibarıyla bana kınama cezası vermedi, kınama cezası istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk etti. Bundan sonra Yüksek Disiplin Kurulu savunmamı isteyecek. Ben de sözlü olarak tarihe not düşecek savunma gerçekleştireceğim. Seçimlerden başarıyla çıktık. Şu anki MYK ve genel başkanımız Türkiye’de birinci parti oldu. Birçok belediyeyi kazandı. Gördüm ki, birileri ekonomik gündemi, emeklilik sorunlarını ötelemek için benim paylaşımlarımı polemik malzemesi haline getirmeye çalışıyor. Elbette MYK’nın kararını doğru bulmuyorum ama bunun kamuoyu önünde tartışmama kararı aldım. Yüksek Disiplin Kurulu’na bu cezanın haksız olduğunu gerekçeleri ile birlikte anlatacağım ve ikna edeceğimi düşünüyorum. Ben mücadeleden kaçan bir adam değilim. Ama iktidara doğru emin adımlarla yürüyen partime zarar vermeme adına bu konuyla ilgili yorumlarımı sadece Yüksek Disiplin Kurulu kararı ile paylaşma kararı aldım. Bu konuyla ilgili kamuoyuna herhangi bir açıklama yapmayacağım. Türkiye’nin ekonomik gündemi, emeklinin, asgari ücretlinin sorunları konuşulabilsin düşüncesiyle bunu yapıyorum” dedi.
"YARGI YOLUNA GİDİP GİTMEYECEĞİME GEREKÇEYE GÖRE KARAR VERİRİRİM"
Özcan, konuyla ilgili CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile herhangi bir görüşme yapmadığını ifade ederek, “Bu süreçte partinin bazı yetkilileri ile görüşmeler yaptık. Bana bu konuda genel merkez yönetimi tarafından herhangi bir baskı gelmedi. Şu an parti dışında olan bazı parti büyükleri ve çok güvendiğim partililerin ‘Başkanım, belki haklısınız ama bu karşılıklı tweetleri AK Parti'liler, troller farklı yollara çekerek Türkiye’nin gerçek gündeminden uzaklaşmasına sebep oluyor. Bunu devam ettirmeyelim’ diye telkinleri oldu. MYK ve parti genel başkanının bazı konularda adım atması gerekebilir. Bu konuda belki farklı düşünüyorlardır ama adım atmaları gerektiğini hissetmiş olabilirler. CHP, ifadelerin daha özgürce dile getirilebildiği bir parti, diğer partilere göre. Bizim söylemlerimizin toplumda büyük bir karşılığı oluştu. Sığınmacılarla ilgili söylemlerimiz, Türk milliyetçiliğini anlatma şeklimiz toplumda büyük karşılık buldu. Yüksek Disiplin Kurulunu ikna edebileceğimi düşünüyorum. İkna edemezsem de ortaya garip bir durum çıkacak. Partide zaten 4 tane ceza var. Kemal Kılıçdaroğlu zamanında Suriyelilerle ilgili söylemlerimden dolayı uyarı cezası almıştım. Bir yıl geçici ihraç aldım, kesin ihraç aldım. Bir kınama kalmıştı, onu da almış olacağız. Hayırlısı olsun ama ben bu partinin neferi olarak kalmaya devam edeceğim. Yüksek Disiplin Kurulu bir alt cezayı verebilir. Hiç ceza vermeyebilir. En fazla kınama cezası verir. Kınama cezası alırsam yargı yolu açık. Gerekçesine bakarım, gerçekten gerekçe haklıysa bakarım, yargı yoluna gidip gitmeyeceğime o zaman bakarım.” açıklamasında bulundu.