İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Türkiye-Suriye ilişkileri hakkında açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı, “İlişki kurmamamız için hiçbir sebep yok. Suriye'nin içişlerine karışmak gibi bir derdimiz asla olamaz.” açıklaması için “Keşke uyarılarımıza kulak verip, doğru adımları daha önceden atsaydı.” diyen Dervişoğlu, “Sizleri buradan uyarıyorum. Çözüme direnmeyin. Çözümsüzlüğü teşvik etmeyin.” ifadelerine yer verdi.
Dervişoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
“2 Temmuz 1993 yılından beri sönmeyen bir yangın var. Madımak katliamı. Orada hayatını kaybeden 35 insanımızı bir kere daha rahmetle anıyorum. Cumhuriyet her bir vatandaşımızı milletimizin şerefli bir mensubu olarak eşitler. Dinimiz, mezhebimiz, kökenimiz ve rengimiz ne olursa olsun, milletine, devletine ve yasalara bağlı herkes kanun önünde eşittir.
Bu bakımdan Madımak’ta saldırıya uğrayan yalnız Alevi vatandaşlarımız değil, Cumhuriyetin bizatihi kendisidir. Bu elim olayın yıldönümünde, insanlarımızı katleden hain ve melun zihniyeti lanetliyor, benzer olayların bir daha yaşanmaması için etnik, dini, mezhepsel ve yahut sınıfsal gerilim üzerinden siyaset yapmakta ısrar edenleri uyarıyor, tarihten ders çıkarmaya davet ediyorum.
Farklılıklarımız zenginliklerimizdir. Bizi ilgilendiren ayrılıklarımız değil, müştereklerimizdir. Bu cennet vatan hepimizindir ve öyle kalmaya da devam edecektir.
Ayrıca iki gün sonra hain PKK terör örgütünün alçak saldırısıyla gerçekleşen Başbağlar Katliamının yıldönümü. Orada hayatlarını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle anıyor, terörün her türlüsünü nefretle kınıyorum.
"BU KAFA İKTİDARDAN DÜŞMEDİKÇE NE BU FİYATLAR DÜŞECEK NE DE HALKIMIZIN ALIM GÜCÜ YÜKSELECEKTİR"
Ekonomik kriz, 85 milyonluk bir ülkenin kaynakları onu sürekli olarak sömüren bir Saray ekonomisi varken, eğitim, sağlık ve diğer yaşam giderleri, sırtından karşılanan 10 milyonu aşkın bir kaçak nüfus varken düzelemez. 85 milyon insanın kazançları, saraydaki ihale zenginlerine aktarılarak cari açık kapatılamaz.
Türk milleti saraya yamanmış bir oligarşinin, affedilen vergi borçlarına karşılık aldığı nefese haraç vererek, hak ettiği refaha kavuşamaz. Aksine her gün bu delik büyüyecek, her gün açıklar artacaktır. Hele de hazinesinin başında Mehmet Şimşek gibi bir duyun-u umumiye memuru varken yaşanacak olası sahte baharların arkasından daha büyük kışlar geleceği açıktır. Bu kafa iktidardan düşmedikçe ne bu fiyatlar düşecek ne de halkımızın alım gücü yükselecektir.
"ÇÖZÜME DİRENMEYİN"
Ne diyor Sayın Erdoğan? "İlişki kurmamamız için hiçbir sebep yok. Suriye'nin içişlerine karışmak gibi bir derdimiz asla olamaz. Esad'la daha önce olduğu gibi yeniden görüşebiliriz”
Keşke uyarılarımıza kulak verip, doğru adımları daha önceden atsaydı.
Her hafta aklı başında her Türk vatandaşı gibi bu sorunu gündeme getiriyoruz ama her saat daha da ağırlaşan daha tehlikeli hale gelen bir tablo beliriyor.
Türkiye’nin demografik saldırı altında olduğunu, sığınmacı ve kaçak meselesinin beka sorununa dönüştüğünü ve hükümetin verdiği bütün rakamlarda yalan söylediğini her fırsatta söylüyoruz. Önceki gün Kayseri’de bir çocuğun başına gelenler de bunu bizlere en şiddetli biçimiyle gösterdi.
Sizleri buradan uyarıyorum. Çözüme direnmeyin. Çözümsüzlüğü teşvik etmeyin. Kendi acziyetinizi, devlete mal etmeyin. İdeolojik hezeyanlarınızın ve mezhepçi saplantılarınızın yenilgisini Türk milletine mal etmeye çalışmayın.