ADNAN MENDERES KİMDİR?
Adnan Menderes, Türkiye'nin demokrasi tarihindeki en önemli siyasi figürlerden biridir. 1899 yılında Aydın'da doğan Menderes, İzmir İttihat ve Terakki Mektebi'nde eğitim aldı ve daha sonra Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. Siyasi kariyerine 1931 yılında Cumhuriyet Halk Partisi'nde (CHP) başlayan Menderes, zamanla muhalif duruşuyla öne çıktı ve Demokrat Parti'nin (DP) kurucu üyeleri arasında yer aldı.
DEMOKRAT PARTİ
Menderes’in CHP ile arasının açılmasına neden olan olay 1945 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülen Köylüyü Topraklandırma Kanunu tasarısı oldu. Bu tasarıya karşı çıkan Menderes, anti-demokratik bulduğu bazı kanun maddelerinin değiştirilmesini talep etti. Bu muhalefet, onun Demokrat Parti’yi kurmasına zemin hazırladı. 7 Ocak 1946’da kurulan Demokrat Parti’nin lideri Celal Bayar oldu.
1946 seçimlerinde "Yeter! Söz Milletindir!" sloganıyla seçime giren DP, Kütahya milletvekili olarak seçilen Menderes ile büyük bir başarı elde etti. 1950 seçimlerinde “gizli oy, açık tasnif” sistemiyle yapılan seçimlerde DP büyük bir zafer kazanarak hükümeti kurma görevini üstlendi.
EKONOMİK REFORMLAR
Menderes dönemi, özel teşebbüsü teşvik eden liberal ekonomi politikaları ile tanındı. Tarımsal makineleşme hızlandı, yol ve liman yapımları arttı, ve şehirleşme süreci hız kazandı. Ancak bu projeler büyük dış borçlanmalara ve ekonomik sıkıntılara yol açtı.
Menderes, dini alanda da bazı adımlar attı. Arapça ezanı geri getirdi ve dinle ilgili eğitim programlarını okullara entegre etti. Bunun yanı sıra, 1950’lerin başında Türkiye'nin Batı blokuna yaklaşmasını sağlayan önemli dış politikalar uygulandı.
6-7 EYLÜL OLAYLARI
1956’da İstanbul’da büyük bir imar hamlesi başlatıldı. Menderes bu dönüşüm sürecini “İstanbul’u bir kere daha fethedeceğiz” diyerek tanımladı. Aynı dönemde, 6-7 Eylül olayları yaşandı; bu olaylar İstanbul ve diğer şehirlerde azınlık gruplara yönelik saldırılara yol açtı.
1950’lerin ortalarından itibaren Menderes hükümeti, otoriter bir yönetime yöneldi. Basın üzerindeki denetimler arttı, muhalefet ve bağımsız hareketler üzerinde baskılar yoğunlaştı. Ekonomide ise 1955’ten itibaren ciddi sorunlar baş gösterdi; enflasyon ve dış borç ödemeleri ekonomik krizlere yol açtı.
27 MAYIS 1960 DARBESİ
Menderes’in yönetimi, özellikle 1957'den sonra muhalefete baskı uyguladığı ve basın özgürlüğünü kısıtladığı eleştirileriyle karşı karşıya kaldı. Bu süreçte, hükümetle muhalefet arasındaki gerilim iyice tırmandı ve ülke bir kutuplaşma sürecine girdi. 1960 yılında ordunun yönetime el koymasıyla Menderes’in dönemi sona erdi.
27 Mayıs 1960 askeri darbesi, Türkiye’nin ilk askeri darbesi olarak tarihe geçti. Darbe sonrası Menderes ve Demokrat Parti hükümeti üyeleri Yassıada'da tutuklandı ve yargılandı. Yüksek Adalet Divanı tarafından yargılanan Menderes, anayasal düzeni ihlal etmek, haksız zenginleşme ve devlet gücünü kötüye kullanma gibi suçlamalarla karşı karşıya kaldı. Ancak bu suçlamaların çoğu kamuoyunda tartışmalı bulundu ve Menderes'in savunmasına göre siyasal bir hesaplaşmanın ürünüydü.
27 Mayıs 1960’ta askeri darbe ile Menderes’in hükümeti devrildi. Menderes ve birçok Demokrat Partili yetkili Yassıada’ya sürgün edildi ve burada özel mahkemeler tarafından yargılandılar.
NEDEN İDAM EDİLDİ?
Adnan Menderes, darbeden sonra kurulan Yassıada Mahkemeleri'nde “anayasayı ihlal” ve “vatana ihanet” suçlarından yargılandı. 15 idam cezası arasında Menderes ve iki bakanı Fatin Rüştü Zorlu ile Hasan Polatkan’ın cezaları onaylandı. Menderes’in idam cezası 17 Eylül 1961 tarihinde infaz edildi. O dönemin koşullarında Menderes’in idamı, Türkiye siyasetinde derin izler bırakan ve hala tartışılan bir karar oldu.
MİRASI VE İADE-İ İTİBAR
Menderes’in idamından sonra, 1990 yılında TBMM tarafından itibarı iade edildi. Naaşları, 17 Eylül 1990’da İstanbul’daki anıt mezara nakledildi. 2020’de Yassıada, Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak yeniden düzenlendi ve burada bir müze kuruldu.
Adnan Menderes’in siyasi mirası, Adalet Partisi ve sonrasında birçok sağ siyasi parti tarafından devam ettirilmiş, 1965 seçimlerinde Adalet Partisi büyük bir zafer elde etmiştir. Menderes’in siyasi hayatı, Türkiye’nin demokratik gelişiminde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirilmektedir.