Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Genel Başkanı İbrahim Akın, "Bu ekonomik koşullarda Türkiye'yi yönetmek mümkün değil." dedi.
Akın, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Meclis'in yeni yasama yılına başladığını, yeni dönemin sorunların çözümü için başarıya kavuşmasını dilediklerini belirtti.
Türkiye'de adil ve onurlu bir barışa şans tanınmasının ve demokratik siyasetin önünün açılmasının zamanının geldiğini söyleyen Akın, bunun için tüm zeminlerin doğru şekilde kurulması gerektiğini ifade etti.
"Daha ne kadar bomba patlayacak, ne kadar şiddet ortamı devam edecek?" diye soran Akın, şöyle konuştu:
"Sürecin böyle gitmesi mümkün değildir. Sorunun çözülmesinin, tartışılmasının en önemli zemini elbette parlamentodur. Sorunların kronikleşmeden, içinden çıkılamaz hale gelmeden çözüm yerinin Meclis olduğunu biliyoruz. Meclis'in bu bakımdan işlevli hale getirilmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Biz, 600 milletvekilinin iradesini gasbeden ve Meclisi noter gibi değerlendiren bir anlayışı kabul etmiyoruz. Önümüzdeki dönemde bu Meclis'in gerçek anlamda demokratik tartışmalar ve müzakereler yapmaya, Türkiye'nin en temel sorunları olan demokratik, sivil bir anayasa yapmaya aday olması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun için de her türlü çalışmayı ve mücadele yürütmeye kararlıyız."
İbrahim Akın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarında hayat pahalılığından söz ederken aynı zamanda yaşam standardının yükseldiğine değindiğini aktardı. Erdoğan'ın bu değerlendirmelerini anlayamadıklarını dile getiren Akın, şöyle devam etti:
"Tüketici Hakları Derneğinin bir araştırmasında Türkiye'deki insanların yüzde 82'sinin açlık ve yoksulluk sınırında kaldığı ortaya çıkıyor. Mevcut ekonomik durum bu kadar vahimken, emeklilerimiz neredeyse yaşayamaz hale gelmişken bu insanların mevcut durumunu iyileştireceğiz diye hala bekleyen ve bunu ocak ayına erteleyen bir anlayışı kabul etmiyoruz. Bir kısım şirketler, bankalar yüzde 112 kar ediyor, gelirlerini 4-5 kat artırıyorlar ama emeklimizin, çalışanımızın gelirleri maaş arttığı gün yapılan artışlarla cebinden alınıyor. Bu koşullarda insanların barış içerisinde yaşaması mümkün değil. Onun için de zaten her yerde silahlar patlıyor, adliyeler önünde kavgalar oluyor, insanlar birbirine giriyorlar. İnsanlarımızın artık psikolojik olarak ruhsal bozukluklar içerisine girdiğini bütün bilim insanları da söylüyor. Bu ekonomik koşullarda Türkiye'yi yönetmek mümkün değil."