Yüzmeye başlamasının ardından bazı antrenörler tarafından yetenekli görülen Asu, bu sporda kendini geliştirmek için sürekli antrenman yapmaya başladı. 10 yaşında milli takıma seçilen, yurt içi ve dışında katıldığı yüzme, biathle ve triathle turnuvalarında çeşitli dereceler elde eden Asu, en son Almanya'nın Weiden şehrinde düzenlenen Uluslararası Modern Pentatlon Birliği (UIPM) Biathle Triathle Dünya Şampiyonası'nın 13 yaş altı kadınlar kategorisinde triathle bireysel ve karışıkta gümüş madalya kazandı.
12 yaşındaki milli sporcu, 2226 Eylül tarihlerinde İspanya'da düzenlenecek Biathle Triathle Avrupa Şampiyonası'nda yine kürsüde yer almayı hedefliyor.
Ümitsizliğe kapıldığım zamanlar oldu
Asu, yaptığı açıklamada modern pentatlon sporunun alt branşlarından biri olan triathlede başarılı olmak için gece gündüz çalıştığını söyledi Triathle branşında kendi yaş kategorisinde ilk önce atış yapıldığını daha sonra yüzüldüğünü ve ardından koşulduğunu belirten Asu, spor yaparken kendisini mutlu hissettiğini ifade etti.
Spora ilk yüzmeyle başladığını dile getiren Asu, şöyle konuştu:
"Spora başladığım ilk antrenörüm, 'fiziksel olarak dezavantajlısın, boyun kısa, zorlama yüzme sporunu yapamazsın' dedi. Ancak benim şöyle bir huyum var, Bana 'yapamazsın' dediklerinde iyice inatlaşıyorum ve yapmaya zorluyorum. İşte sonuç ortada dünya ikincisiyim. O yüzden 'yapamazsın, yüzemesin' diyenlere takılmamamız lazım. Çünkü benim ümitsizliğe kapıldığım zamanlar oldu, tabii insan üzülüyor da. Sırf 'bana yapamazsın' diyenler için çok antrenman yaptım ve başarılı olmaya çalıştım."
Kronik rahatsızlığı olanlar için umut olmak istiyorum
Asu, ilerleyen süreçlerde de başarısını sürdürmek için gayret edeceğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Avrupa Şampiyonası'nda altın madalya kazanmak istiyorum. Turnuvadan güzel şeyler bekliyorum. Benim gibi astım hastalığı veya başka kronik rahatsızlığı olanlara spor yapmalarını öneriyorum. İlk başta zorlanabilirler, bazı sporlar zor. Zaman ve planlama da önemli. Psikolojik olarak çok yıpratıcı. Kronik rahatsızlığı olanlar için umut olmak istiyorum. Çünkü bebekken astım hastalığı nedeniyle hastaneye yattım ve çok zor süreçler yaşadım. Annem o dönemlerde benim için 'yaşasın yeter' diyormuş. O yüzden böyle umutsuzluğa kapılanlara tavsiyem spor yapsınlar. Bence bir şekilde spor yapmalılar. Hayata tutunmak için bir amaç oluyor. Beni bu şekilde rol model alırlarsa çok mutlu olurum."
Kızımın akciğer kapasitesi yüzde 90'a çıktı
Asu'nun babası Ercan Namazcı da çocuğunun küçük yaşlarda geçirdiği rahatsızlık dolayısıyla spor yaptığı ilk zamanlar korktuklarını söyledi.
Korktukları gibi olmadığını, sporun hastalığın geçmesine fayda sağladığını ifade eden Namazcı, "Ciğer gelişimi her geçen gün arttı. 10 yaşından sonra bir daha böyle sıkıntı yaşamadık. Kızımın akciğer kapasitesi yüzde 90'lara kadar çıktı. Ölçüm yaptırdığımızda doktorları da inanamadı. Su altında 50 metrelerde yüzebiliyor. Ne astım ne başka hastalıktan korkmuyoruz. Birçok kış ayını hasta olmadan geçirdik. Astımdan eser kalmadı." diye konuştu.
Baba Namazcı, Asu'ya sonuna kadar destek vereceklerini ve başarılı olması için de ellerinden geleni yapacaklarını sözlerine ekledi.