"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Orta şiddetli yağmur
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,5467 %0.18
36,0147 %-0.62
3.386.175 %-1.016
3.005,46 1,47
Ara
İşçi Haber Spor Evden kaçıp antrenmanlara gitti, şimdi futbol takımının kaptanı

Evden kaçıp antrenmanlara gitti, şimdi futbol takımının kaptanı

Basketbol oynamak için gittiği tesislerde oynadığı futbolla keşfedilen FOMGET Kaptanı Damla Köse: ”Aslında ilk başta basketbol oynamak istiyordum. Belediyenin aile yaşam tesislerine gittim bir gün. O gün de basket sahası kapalıymış. Şans eseri o gün orada erkeklerle futbol oynarken keşfedildim” ”İngilizce kursuna gittiğim zamanlar kaçıp futbol sahasına koşuyordum. Ailem baktı bu şekilde olmuyor, yeteneğimi de keşfedince bu sefer destek oldular. Başımı kaldırdığımda annem ile babam tribündeydi” ”Galatasaray, Fenerbahçe gibi kulüplerin kadın futbol takımları kurmaları ilgiyi arttıracak” ”Beşiktaş’a yeni gelen Miralem Pjanic’in oyun tarzını çok beğeniyorum”

ANKARA (AA) FATİH GAZİOĞLU HALİL İBRAHİM AVŞAR Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) FOMGET Kadın Futbol Takımı'nın kaptanı Damla Köse, çocukluğunda başlayan tutkuyla 14 yıldır emek verdiği futbolun hayatına çok şey kattığını, A Milli Takım'da ve Şampiyonlar Ligi'nde forma giyme hedefleriyle yoluna devam ettiğini söyledi.

Futbolun hayatının vazgeçilmez bir parçası olduğunu belirten 23 yaşındaki Damla Köse, AA muhabirine, kariyerine başladığı dönemi, hedeflerini ve Türk kadın futbolunun durumuyla ilgili düşüncelerini anlattı.

Çocukluğunda takım sporlarına ilgi duyduğunu ifade eden Damla, 9 yaşında futbolla tanışmasını, "Aslında ilk başta basketbol oynamak istiyordum. Belediyenin aile yaşam tesislerine gittim bir gün. O gün de basket sahası kapalıymış. Şans eseri o gün orada erkeklerle futbol oynarken keşfedildim. 10 yaşındayken hocam bana 'futbolu meslek olarak mı seçeceksin yoksa geçici bir süre için mi yapacaksın' diye sordu. Bende meslek olarak yapmak istediğimi belirttim ve öyle başladım." şeklinde aktardı.


"Evden kaçıp antrenmanlara gidiyordum"

Damla, futbola başladığı yıllarda çevresinden olumsuz tepkiler aldığını ancak yetenekli olduğu anlaşılınca zamanla destek gördüğünü söyledi.

İlk maçına Eskişehir'de henüz 13 yaşındayken çıktığını aktaran Damla, "A takımda 2526 yaşındaki ablalarla futbol oynuyordum. Yakın çevrem 'derslerinden geri kalır', 'futbol oynarsa fiziksel gelişimi olumsuz etkilenir' diye düşünüyordu, oynamamı istemiyorlardı. Ben ise evden kaçıp antrenmanlara gidiyordum." ifadelerini kullandı.

Ailesinin futbola olan tutkusuna zamanla alıştığını anlatan Damla, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İngilizce kursuna gittiğim zamanlar kaçıp futbol sahasına koşuyordum. Ailem baktı bu şekilde olmuyor, yeteneğimi de keşfedince bu sefer destek oldular. Başımı kaldırdığımda annem ile babam tribündeydi. Beni izlemeye gelmişler. O an çok mutlu oldum. Ondan sonra sağ olsunlar beni yalnız bırakmadılar, maçlarıma gelmeye, bana destek olmaya başladılar."

Futbolun yaşamına çok şey kattığını dile getiren Damla, "Futbol bana çok şey kazandırdı. Futbol sayesinde üniversite kazandım. Milli takımda oynama şansı elde ettim. Şu an Süper Lig'de oynuyorum. Çok iyi yerlere geldim ve inşallah daha da iyi yerlere geleceğiz. Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bölümü'nü bitirdim. Ama futbol oynamayı tercih ettim. Çünkü bende bir tutku ve 14 yıldır emek veriyorum." diye konuştu.


"Futbola meraklı, keşfedilmeyi bekleyen çok sayıda kadın var"

Damla, maçlarının televizyonda yayınlanmasının kadın futboluna olan ilgiyi arttırdığına dikkati çekerek, "Geçen sene maçlarımız televizyonda yayınlandı. Çok izlendi. Şuna inanıyorum, biz kadınlarda da en az erkekler kadar yetenekli olan çok sayıda sporcu var. Yine futbola meraklı ama bilinmeyen, keşfedilmeyi bekleyen çok sayıda kadın var. Gerekli araştırma ve destekle bunların hepsinin spora kazandırılabileceğine inanıyorum. Bizler ancak yeterli destek görebilirsek çok daha iyi yerlere gelebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.


"Kadın futbolu Türkiye'de daha iyi yerlere gelecek"


Damla Köse, erkeklerdeki Süper Lig kulüplerinin ilgisinin kadın futbolunun Türkiye'deki gelişimine önemli katkı sağlayacağına inandığını belirtti.

Kadınlar Süper Lig ekibi FOMGET'in kaptanı, "Galatasaray, Fenerbahçe gibi kulüplerin kadın futbol takımları kurmaları bizleri çok mutlu etti. Onların bu işe el atması kadın futboluna olan ilgiyi daha arttıracak. 14 yıldır bu takımdayım. Kulübümde milli takıma seçilen ilk sporculardan biriyim. 23 yıl içinde kadın futbolunun Türkiye'de çok daha iyi yerlere geleceğine inanıyorum." ifadelerini kullandı.

Ankara'nın şu an Kadınlar Süper Lig'deki tek temsilcisi FOMGET'in büyük emekler sonucu kurulduğunu anlatan Damla, "Kulübümüz bizler sayesinde kuruldu. Daha önce çok güzel dereceler elde ettik, şampiyonluklar kazandık. Geçen sene de yarı finalde elendik ve dördüncü olduk. Bu sezon hedefimiz şampiyonluk. Daha çok çalışıp bunu başaracağımıza inanıyorum." şeklinde konuştu.


A Milli Takım ve Şampiyonlar Ligi hedefi


Damla, A Milli Takım formasını giymek ve UEFA Şampiyonlar Ligi'nde Türkiye'yi temsil etmenin büyük hedefi olduğunu vurguladı.

15, 16, 17 ve 19 yaş altı olmak üzere altyapı milli takımlarında oynadığını bildiren Damla, hedefleriyle ilgili şunları kaydetti:

"Gençler ve yıldızlar şampiyonluğunu yaşadım. 2. ve 3. lig şampiyonluklarını da yaşadım. Şimdi hedefim A Milli Kadın Futbol Takımı'na gidebilmek, takımımızı milli takımda temsil etmek. Kulübümüzün ligi birinci bitirmesi ve Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde Türkiye'yi temsil etmek istiyoruz. Futbolda bencilliği sevmiyorum. Avrupa liglerindeki gibi oynamayı seviyorum. Bizim maçlarda dikkat ederseniz, oyun duruyor, pas oranı biraz daha düşük oluyor. Ama Avrupa liglerinde bir akış var. Seyir zevki çok yüksek. Bu anlamda futbolculardan Beşiktaş'a yeni gelen Miralem Pjanic'in oyun tarzını çok beğeniyorum. Çünkü ben de orta saha göbek oynuyorum. Genelde pas yapmayı asist yapmayı çok seviyorum. Bu yüzden o tarz oyunculardan, böyle mücadeleci olanları çok beğenir, örnek alırım."





Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *