ANKARA (AA) - FATİH ÇAKMAK - Milli paraşütçü Merve Gülşah Arslan, adrenalin, huzur ve kaçış olarak tanımladığı yamaç paraşütünü bütün kadınlara tavsiye ediyor.
Geçen yıl 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nde Ankara Ayaş'taki Yamaç Paraşütü Pisti'nden havalanarak Afyonkarahisar'ın Dinar ilçesine 272,5 kilometre uçup Türkiye kadınlar mesafe rekorunu kıran Merve Gülşah Arslan, AA Spor Sohbetleri'nin konuğu oldu.
Asıl mesleği mimarlık olan Merve Gülşah Arslan, yamaç paraşütüne ilgisinin nasıl başladığına ilişkin, "Hafta içi mimarlık işi yapıyorum, hafta sonu da paraşüt eğitimi veriyorum. Aslında yamaç paraşütüyle hiç bir ilgim yoktu, neye benzediğini bilmiyordum. Üniversitedeyken bir arkadaşımın burada bir havacılık kulübü kurulmuş, katılıma davet ediyorlar' demesi üzerine bu dünyanın içine girdim. İlk uçuşumu yaptığım gibi de bir daha kopamadım. 2009 yılından beri aktif olarak uçuyorum." diye konuştu.
Ailesinin bu spora bakış açısıyla ilgili de milli sporcu, "Hiç bir zaman risk almayacağımı, limitlerimi aşmayacağımı belirterek ailemi yavaş yavaş alıştırdım. Daha sonrasında yarışmalara gidip başarılı olduğumda onlara da kupa ve madalya götürdüğümde onlar da benim risk almadan bu sporu yaptığıma inandılar. Şu an onların da yüzü gülüyor, çok mutlular." dedi.
Havadayken neler hissettiğine dair milli paraşütçü, "Yeryüzünden uzaklaşınca, yeryüzündeki bütün dertlerimizden de uzaklaşıp kaçabileceğimiz bir yer. Yamaç paraşütünü bu kadar sevmeme sebep olan şey zaten, bir yerden kalkıp bilmediğiniz, daha önce planını yapmadığınız bambaşka bir yere inişinizi gerçekleştiriyor olmanız. Eğer yeterince hazırlanır ve odaklanırsanız da çok çok uzaklara uçabiliyor olmak." şeklinde konuştu.
Merve Gülşah Arslan, bir kadın olarak yamaç paraşütünün zorluğuna yönelik ise, "Bir erkek yamaç paraşütçüsü olmaktan aslında hiç bir farkı yok. Kadın olarak da bu sporu yapmanın hiç bir zorluğu yok. Beni zorlayan tek şey; bilmediğim bir yerden evime tekrar nasıl döneceğim, korkusu. Eğer ki bir arkadaşımız bizi aşağıdan arabasıyla takip etmiyorsa genelde en yakın yola çıkıp, ya da en yakın köy meydanına gidip oradan otostop çekerek eve dönüyoruz." ifadelerini kullandı.
- "Her zaman hedefimiz rekor kırmak"
Geçen yıl Ayaş'tan havalanıp Dinar'a 272,5 kilometre uçup, Türkiye kadınlar mesafe rekorunu kırmasıyla ilgili de milli sporcu, şöyle konuştu:
"Uçuşlara haziran ayında başlıyoruz ve her zaman hedefimiz rekor kırmak. Sadece güzel havaya dek gelmemiz ve doğru yerde olmamız lazım. O gün, Ayaş'tan çok güzel bir kalkış yapacağımız hissi doğdu ve uçuşumuzu gerçekleştirdik. Uçuşun başı oldukça zorluydu ama çok eğlenceliydi, en başta biraz hızlı yol aldık, biz de inanamadık. Sonrasında Emirdağ'ın sağından mı solundan mı geçmek için kritik bir karar verdik. Verdiğimiz kararla çok ciddi performansımız arttı. Dinar'a yaklaşırken uçuş ekibi uçtuğum kilometreyi söylediğinde daha önceki uçuş 239 kilometreyle Gülşah Hoş arkadaşıma aitti. Ne zamanki 240 kilometre uçuşa ulaştım ben zaten havada çığlıklar atmaya başladım, telsizden arkadaşlarıma seslendim, 'rekoru kırdım, inanamıyorum' diye."
Rekorunu yükseltmeye çalışacağını kaydeden milli paraşütçü, "Dünyada özellikle bu iş için Brezilya'nın bir eyaletine gidiyorlar, orada bu uçuşlar 600 kilometreye kadar çıkıyor. 11 saati bulan uçuşlar var. Hedefim her zaman kendi rekorumu daha da arttırmak." dedi.
"En kısa zamanda, havaların güzelleştiği anda uçuşa başlıyoruz" diyen milli paraşütçü, havadaki ihtiyaçlarına yönelik de "Afyona 7 saat 19 dakika uçtum, sadece uçmaya odaklandığınız için havada ihtiyaçlarınız aklınıza fazla gelmiyor. Sadece minimal ölçüde dikkatimizin dağılmasını engellemeyecek kadar bir şeker, çok ufak yiyecekler alıyoruz, su hortumundan da ufak yudumlarla su içip devam ediyoruz." bilgisini verdi.
- "Bütün kadınlara tavsiye ederim"
Ay-yıldızlı sporcu, ideal uçuş için hava sıcaklığının ve rüzgarın şiddetinin iyi olması gerektiğini belirterek, "Rüzgarın şiddeti bizim hızımızı belirlediği için önemli. Isınmada bizim irtifa kazanmamızı belirlediği için önemli. Bu ikisi birlikte olmadan uzun mesafeli uçuşlar yapamayız. Havada hız konusunda bir sınırlama yok, hız cezası yok. Ortalama 35-45 kilometre arası hızla gidiyoruz. Belli rüzgar limitlerinde kalkışımızı gerçekleştirebiliyoruz." ifadelerini kullandı.
Yamaç paraşütünü, adrenalin, huzur ve kaçış olarak tanımlayan Merve Gülşah Arslan, "Bütün kadınlara tavsiye ederim bu sporla ilgili akıllarında en ufak bir soru işareti olmasın, herkes yamaç paraşütü ile uçuş yapabilir. Bu oldukça öğrenmesi kolay bir uçuş aracıdır, mutlaka denesinler." diye konuştu.
Bütün kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayan milli paraşütçü, son uçuşunda leyleklerle havada unutamadığı anını şöyle anlattı:
"O gün Ayaş'tan kalkış yaptık, 500-600 metre irtifa kazandıktan sonra bir arkadaşımla birlikte uçuyorduk. Yanımıza 50-60 tane leylek geldi. Leylekler de bizim irtifa kazanmaya çalıştığımız termiğe girip onlar da bizimle birlikte irtifa kazanmaya başladı. Tabii onlar bizden bir tık daha hızlı tırmandı. Sonra süzülmeye başladılar, biz de onları takip ettik inanılmaz bir görüntüydü. Kuşları taklit ediyoruz aslında. Kuşlar da bizi merak ediyorlar, doğal olarak bu kadar büyük uçan bir şey nedir bu diye, yaklaşıp gerçekten böyle paraşütümüze baktıklarını, 'Allah Allah dermiş gibi' böyle şaşırdıklarını görebiliyorsunuz."