Günlük hayatımızın neredeyse her anında yanımızda olan ve telefon, tablet ve bilgisayarlarda bulunan klavyelerde harflerin dizilişleri dikkatinizi hiç çekti mi? Harflerin karışık dağılımları her ne kadar bazı kişiler tarafından çok da umursanmasa da bazı kullanıcılar tarafından klavye dağılımlarının neden bu şekilde olduğu merak ediliyor. İşte klavye dizilişinin arkasında yatan o sebep...
SORUNUN CEVABI DAKTİLO ZAMANINA KADAR GİDİYOR
Klavyelerde harflerin dizilişinin neden bu şekilde gerçekleştiğini anlamak için ilk olarak daktilonun yaygın olarak kullanıldığı 150 yıl öncesine gitmemiz gerekiyor.
Olayların ilk başladığı yıllarda daktilo ile yazı yazmak çok hızlı ve kolay olmasına karşın, bu hız sebebiyle kullanıcılar iki tuşa aynı anda basarak daktilo kollarını sıkıştırma hatasına düşebiliyordu.
Öte yandan daktilo kollarındaki sıkışmaların klavyedeki iki tuşun birbirine yakın olmasından kaynaklandığı da öne sürüldü.
Tüm bu sebepler birleşince de klavyedeki harflerin tekrar düzenlenmesine karar verilerek, yeni bir harf dizilimi bulma arayışına gidildi.
CHRİSTOPHER TARAFINDAN Q KLAVYE TASARLANDI
Karar sonrası harekete geçen Christopher 5 yıl boyunca birçok çalışma gerçekleştirerek Q klavyeyi tasarladı. Christopher Latham Sholes tarafından geliştirilen bu yeni klavye türü bir üst karakter tuşu kullanarak kullanıcılarına hem büyük hem de küçük harfleri yazma imkanı tanıyordu.
Geliştirilen Q klavye ile iki elle yazma imkanı sağlanması, tek elle yazmaya göre hata oranında büyük oranda düşüşe sebep oldu.
Ayrıca tarihlerin 20. yüzyılı göstermesiyle birlikte bilgisayarlar icad edildi ve QWERTY klavyeler bilgisayarlarda da kullanılmaya başlandı.
Öte yandan, Q klavyesindeki bu rastgele dağıtım İngilizcede en çok kullanılan harfler baz alınarak hazırlanmıştı.
O YILLARDA BAŞKA KLAVYELER DE TASARLANDI
Daktilo klavye düzeninde yaşanan sorunlardan dolayı alınan karar sonrası klavye tasarlayan tek isim Christopher olmadı.
1936 yılında Q klavyenin herhangi bir dile uygun olmadığını ve fazla kullanılan harflerin zor ulaşılan yerlerde olduğunu iddia eden August Dvorak ve Dr. William Dealey, Dvorak adı verilen başka bir klavye tasarladı.
QWERTY klavyeden belirgin farklarla ayrılan bu klavyede, yapılan düzen ile parmakların kat ettiği mesafe en aza indirilmeye çalışılırken en sık kullanılan harflerin tümü ise ana satıra yerleştirildi.
Ancak ikilinin bu iddialı çalışmaları ve düşünceleri beklediği karşılığı alamadı.
O yıllarda insanlar Q klavyeyi kullanışlı bularak kullanmaya başladı ve tasarım günümüze kadar ulaştı.
Öte yandan, August Dvorak ve Dr. William Dealey tarafından yapılan klavye tasarımı ise beklediği karşılığı alamayarak tarihin derinliklerinde unutuldu.
İNANILANIN AKSİNE MESAFE HIZ SAĞLIYOR
Her ne kadar hem geçmiş dönemde hem de şu anda bazı kişiler tarafından harfler arası mesafenin kullanıcıların hızını yavaşlattığına inanılsa da gerçekte Q klavyeler, kullanıcıların hızlarını artırma yönünde sağlanan büyük bir yenilik olmuştur.
Kısaca harflerin birbirinden uzak bir şekilde yerleştirilmesinin hız ve pratiklik açısından daha çok imkan sağladığı anlaşılmıştır.
AYRICA QWERTY DÜZENİNİN ALTERNATİFLERİ DE BULUNUYOR
QWERTY düzeninin bilinen bir başka özelliği ise alternatiflerinin de bulunmasıdır. Söz konusu alternatiflerin en yaygın kullanılanları şöyle; Fransızca için AZERTY, İtalyanca için QZERTY, Almanca için ise QWERTZ.
Öte yandan parmaklar için daha uygun yerlere yerleştirilen ve dilimiz için tasarlanmış başka bir klavye dizilimi de bulunmaktadır.
F klavyeler Ekim 1955'ten itibaren kullanılmaya başlanmış ancak QWERTY klavye kadar karşılık bulamayarak pek tercih edilmemiştir.
