AA muhabirinin elde ettiği bilgilere göre, internet kullanıcıları, ülkelerindeki erişim kısıtlamalarını aşmak için çeşitli yöntemler kullanıyor. Bu yöntemler, erişim engellerini kaldırırken, kullanıcı güvenliğini ciddi şekilde tehlikeye atabiliyor.
VPN kullanımı, kullanıcının internet bağlantısını VPN sunucusuna yönlendiren bir yazılım aracılığıyla gerçekleştirilir. Bu sayede kullanıcı, başka bir ülkede bulunan VPN sunucusu üzerinden bağlanarak, erişim kısıtlamalarını aşabilir. IP adresi gizlenmiş olur ve kullanıcı anonim bir şekilde internette gezinebilir. Ancak, kullanıcı verilerinin tümü VPN sağlayıcısının sunucuları üzerinden geçtiği için güvenlik riskleri ortaya çıkıyor.
VPN KULLANMANIN RİSKLERİ NELER?
Türkiye, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Endonezya'nın ardından dünyada en çok VPN kullanılan dördüncü ülke konumundadır. VPN'ler, sadece kısıtlı sitelere erişim için değil, aynı zamanda güvenli bir ağ altyapısı oluşturmak için de kullanılır.
VPN sağlayıcıları arasında ücretli ve ücretsiz seçenekler bulunur. Ücretsiz VPN'ler genellikle güvenilir olmayan sağlayıcılar tarafından sunulur ve kullanıcıların veri trafiğini ele geçirme amacı güder. Ücretsiz VPN kullanımı, tüm internet trafiğinizi ilgili şirkete teslim etmenize yol açar. Ayrıca, bu tür VPN'ler, kötü amaçlı yazılımlar içerebilir ve kullanıcı bilgilerini çalabilir.
Güvenli bir VPN sağlayıcısı seçerken, hizmetin orijinal ve güvenli olduğundan emin olmak için sağlayıcının web sitesi şifrelemesine ve VPN protokollerine dikkat edilmelidir. Kullanım şartları ve gizlilik politikaları uygun olan, güncel ve güvenilir yazılımlar tercih edilmelidir. Ücretsiz VPN'lerden kaçınılmalı ve kullanıcı yorumlarına dikkat edilmelidir.
DNS AYARLARINDA NEYE DİKKAT ETMEK GEREKİR?
DNS ayarlarını değiştirmek, VPN'e göre daha basit bir yöntemdir, ancak güvenlik riskleri daha yüksek olabilir. Genellikle dinamik olarak yapılandırılan DNS ayarları, kullanıcıları internet servis sağlayıcısının DNS sunucuları üzerinden internete bağlar.
Erişimi kısıtlanmış sitelere erişmek için DNS ayarları manuel olarak yapılandırılabilir. Ancak, güvenilir olmayan DNS sağlayıcıları, kullanıcı bilgilerini izleyebilir ve zararlı yazılımlar bulaştırabilir. Ayrıca, kullanıcıları dolandırıcılık amaçlı oluşturulmuş benzer sitelere yönlendirebilir.
Örneğin, güvenilir olmayan DNS sunucularının adreslerini giren bir kullanıcı, sahte bir platforma yönlendirilerek kişisel bilgilerini kaybedebilir.
VPN kullanımı nedeniyle verileri çalınan birçok kullanıcı bulunmaktadır. Özellikle ücretsiz VPN hizmeti sunan düşük güvenlikli şirketler, siber saldırıların hedefi olabiliyor. Geçtiğimiz yıl, ücretsiz VPN hizmeti sunan popüler bir firma, 360 milyondan fazla kullanıcı veri kaydının çalındığı bir veri sızıntısına maruz kaldı. Çalınan veriler arasında e-posta adresleri, IP adresleri, coğrafi konum bilgileri ve ziyaret edilen web siteleri yer alıyor. Bu veriler dark web gibi platformlarda satılabiliyor.
VPN ve DNS ayarlarını değiştirirken güvenlik risklerinden kaçınmak için güvenilir VPN ve DNS sağlayıcıları tercih edilmelidir. Ayrıca, cihazlarda kötü yazılımları tespit eden güvenilir antivirüs yazılımları kullanılmalıdır.