Yapay zeka (YZ) teknolojilerindeki hızlı gelişim, beraberinde hukuki soruları ve düzenlemeleri gündeme getiriyor. Son dönemde, Çin merkezli DeepSeek şirketinin geliştirdiği r1 modeli, büyük dil modellerinin (LLM) hukuki yükümlülükleri konusunda önemli tartışmalara yol açtı. Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Osman Gazi Güçlütürk, DeepSeek'in yükselen popülaritesinin ardından büyük dil modellerinin veri kullanımı ve hukuki yükümlülükleri hakkında önemli analizlerde bulundu.
DeepSeek Örneğiyle Veri ve Fikri Haklar Tartışması Başladı!
DeepSeek'in r1 modeli, OpenAI'ın öncülüğündeki yapay zeka modellerine ciddi bir rakip olma yolunda hızla ilerliyor. Ancak, DeepSeek’in başarısı sadece teknolojiyle değil, aynı zamanda AB ülkelerinin dikkatini çekmesiylе de konuşuluyor. İtalya Veri Koruma Otoritesi (Garante), 28 Ocak 2025'te şirketten kişisel veri işleme faaliyetlerine dair bilgi talep etti ve 20 gün içinde dönüş yapılmasını istedi. Ancak, 30 Ocak’ta Garante, DeepSeek’in verdiği bilgilerin yetersiz olduğu gerekçesiyle, İtalya'daki uygulama mağazalarında şirketin yasaklanmasına karar verdi.
Garante’nin verdiği kararın ardından, İrlanda ve Fransa'daki veri koruma otoriteleri de DeepSeek hakkında benzer soruşturmalara başladı. Bu durum, DeepSeek’in veri toplama ve kullanma biçimlerinin yasal çerçevede sorgulanmasını gündeme getirdi.
Büyük dil modellerinin geliştirilmesinde kullanılan verilerin hukuki boyutu, veri koruma ve fikri haklar alanındaki mevcut düzenlemelere bağlı olarak şekilleniyor. Türkiye’de, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) büyük dil modellerinin geliştirilmesinde önemli rol oynayan düzenlemeler olarak öne çıkıyor.
Ancak, AB ve Türk hukukunun farklılıkları da önemli. AB'nin Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR), kişisel verilerin korunmasına yönelik daha sıkı önlemler alırken, Türk hukukunda da benzer düzenlemeler olsa da ABD’de "adil kullanım" istisnası gibi farklı uygulamalar söz konusu.
Yapay Zeka ve Veri Güvenliği: Çin Faktörü
Yapay zeka modellerinin eğitilmesinde, internet üzerindeki açık kaynak veriler sıklıkla kullanılıyor. Ancak bu verilerin serbestçe erişilebilir olması, hukuken serbestçe kullanılabilir olduğu anlamına gelmiyor. Türk ve AB hukuku, özellikle kişisel veriler ve fikri eserlerin korunması konusunda net kurallar öngörüyor. Bu çerçevede, internet üzerinden erişilen verilerin izin alınmadan kullanılması, büyük ihtimalle hukuka aykırı sayılacaktır.
DeepSeek'in Çin merkezli olması, küresel veri güvenliği ve mahremiyet konularını bir kez daha gündeme taşıdı. Çin, 2017 yılındaki Siber Güvenlik Kanunu ile, ülkede faaliyet gösteren şirketlerin verileri Çin sınırları içinde tutmalarını ve ülke hükümetiyle iş birliği yapmalarını zorunlu kılıyor. Bu durum, özellikle ABD’de, DeepSeek gibi büyük yapay zeka modellerinin verilerinin Çin’de tutulmasının ulusal güvenlik açısından risk oluşturduğunu düşünen çevreleri harekete geçirdi.
Yapay zeka yarışında veri, yalnızca mahremiyet açısından değil, aynı zamanda ticari ve stratejik değer bakımından da kritik bir unsur olarak öne çıkıyor. Bu durumda, ülkeler ve şirketler için hukuki düzenlemelere uygun hareket etmek büyük önem taşıyor. Veri koruma ve fikri haklar çerçevesinde, hem bireylerin haklarının korunması hem de şirketlerin sürdürülebilir bir rekabet avantajı elde etmesi sağlanmalıdır.
Kaynak: AA