"Haberin İşçisi"
İstanbul
Parçalı bulutlu
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
36,4232 %0
39,4530 %0.2
3.416,64 % -0,15
3.218.077 %-1.839
İşçi Haber Turistik Yerler Bosna Hersek'te gezilecek yerler: Saraybosna, Mostar, Travnik'te gidilecek yerler

Bosna Hersek'te gezilecek yerler: Saraybosna, Mostar, Travnik'te gidilecek yerler

Bosna-Hersek, tarihi, kültürel ve doğal zenginlikleriyle büyüleyici bir seyahat rotası sunuyor. Her köşesinde farklı bir hikaye barındıran bu ülke, tarih meraklıları ve doğa severler için keşfedilmeye değer pek çok yer içeriyor. İşte Bosna Hersek'te gezilmesi gereken bazı önemli yerler...

Bosna Hersek, tarihi, kültürel ve doğal zenginlikleriyle büyüleyici bir seyahat rotası sunuyor. Her köşesinde farklı bir hikaye barındıran bu ülke, tarih meraklıları ve doğa severler için keşfedilmeye değer pek çok yer içeriyor.

Uçakta inişe yaklaşırken, camdan baktığınızda sizi üçgen çatılı evlerin sıralandığı etkileyici bir manzara karşılıyor. Şehirleri keşfettikçe Osmanlı, Avusturya-Macaristan, Yugoslavya ve Boşnak mimarisinin izlerini açıkça ayırt edebiliyorsunuz. Her biri kendine özgü dokulara sahip bu yapılar, Bosna-Hersek’in kültürel mozaiğini sergiliyor.

İşte Bosna-Hersek'te gezilmesi gereken bazı önemli yerler:

1. Başçarşı (Baščaršija) – Saraybosna’nın Kalbi

Saraybosna'nın en ünlü ve en eski mahallesi olan Başçarşı, Osmanlı İmparatorluğu'nun izlerini taşıyan bir yerdir. 15. yüzyıldan günümüze gelen Başçarşı, geleneksel Osmanlı mimarisiyle bezenmiş dar sokakları, dükkanları ve camileriyle dikkat çeker. Osmanlı mimarisinin bir çizgiyle kendini Avrupa mimarisine bıraktığı nokta da oldukça etkileyici. Başçarşı, Saraybosna'nın kalbi olarak kabul edilir ve kentsel yapısı, dönemin kültürünü ve sosyo-ekonomik yapısını yansıtır. Yüzyıllardır, el sanatları, takı ve geleneksel hediyelik eşyaların satıldığı dükkanlar, şehre gelen turistlerin ilgisini çekmektedir. Ayrıca Başçarşı, restorasyonların yanı sıra, şehre özgü yemeklerin sunulduğu mekanlarla da ünlüdür.

2. Sebil – Saraybosna'nın Simgesi

Başçarşı'nın merkezine oldukça yakın bir konumda bulunan Saraybosna Sebili, tarihi bir çeşme olarak bilinir ve şehrin simgelerinden biridir. Osmanlı döneminde halkın su ihtiyacını karşılamak amacıyla inşa edilen bu çeşme, bugün hala faaliyettedir. Saraybosnalılar için önemli bir buluşma noktası olan Sebil, hem mimari hem de kültürel açıdan büyük bir öneme sahiptir. Sebil'in çevresindeki alanda yer alan kafelerde oturmak, Bosna Hersek'e özgü kahve ve tatlıları denemek de oldukça keyifli bir deneyim.

3. Morica Han – Osmanlı Mirası

Saraybosna'nın en eski kervansaraylarından biri olan Morica Han, 16. yüzyıldan kalma tarihi bir yapıdır. Bu kervansaray, Osmanlı dönemi boyunca tüccarların konaklama yeri olarak kullanılmıştır ve mimarisiyle dikkat çeker. Günümüzde restoran ve kafe olarak işlev gören Morica Han, hem turistler hem de yerli halk için popüler bir uğrak noktasıdır. Morica Han’ın iç mekanında, geçmişin izlerini hissedebilir, boşnak kahvesi yudumlayarak Saraybosna'nın tarihi atmosferine dalabilirsiniz.

4. Latin Köprüsü – 1.DÜNYA SAVAŞINI BAŞLATAN OLAY

Saraybosna'da Miljacka Nehri üzerindeki Latin Köprüsü, dünya tarihinin önemli dönüm noktalarından birine ev sahipliği yapmıştır. 28 Haziran 1914’te, Avusturya-Macaristan Arşidüklüğü veliahtı Franz Ferdinand’ın suikaste uğradığı yer olan bu köprü, tarihçiler ve ziyaretçiler için özel bir anlam taşır. Bosna Savaşı'nda da önemli bir stratejik nokta olan bu köprü, tarihi zenginliği ve tarihi olaylarla bağlantılı olması nedeniyle turistlerin ilgisini çeker.

5. İnat Evi – Direnişin Hikayesi

İnat Evi, Saraybosna'da yer alan ve oldukça ilginç bir hikayeye sahip olan bir mekandır. Avusturya-Macaristan döneminde, belediye binasının yapılması için satın alınmak istenen bir ev, sahibinin direnişiyle karşılaşır. Ev sahibi, satmayı reddeder ve 2 şart koşar: Evin, nehrin karşısına taşınarak birebir aynısının yapılması ve bir miktar altın. Bu istekler gerçekleştirilir ve ev, nehrin karşısına taşınır. Bu direnişin sonucunda, günümüzde oldukça popüler olan İnat Evi, restoran olarak kullanılmaktadır. Bu mekan, hem Bosna Hersek’in direniş kültürünü hem de Bosnalıların inatçı ruhunu yansıtır.

6. Vijećnica Kütüphanesi – Bosna'nın Kültürel Hafızası

Vijećnica Kütüphanesi, Saraybosna'daki en önemli kültürel yapılarından biridir. 1896 yılında inşa edilen bu binada, Bosna Hersek ve Osmanlı'nın tarihine dair önemli koleksiyonlar bulunmaktaydı. Ancak 1992 Bosna Savaşı sırasında çıkan yangında büyük zarar görmüş ve bütün eserler yok olmuştur. Uzun süren restorasyon sürecinin ardından 2014 yılında tekrar açılan kütüphane, şimdi geçmişin izlerini yaşatan bir kültürel merkez olarak hizmet vermektedir.

7. Mostar Köprüsü (Stari Most) – Cesaretin Sembolü

Bosna Hersek’in en bilinen yapılarından biri olan Mostar Köprüsü (Stari Most), 16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu tarafından inşa edilmiştir. Neretva Nehri üzerindeki bu muazzam taş köprü, sadece şehrin simgesi olmakla kalmaz, aynı zamanda geçmişte önemli bir stratejik noktadır. Mostar Köprüsü, Bosna Savaşı sırasında büyük bir yıkıma uğramış ve 2004 yılında orijinaline sadık kalınarak yeniden inşa edilmiştir.

Günümüzde, Mostar Köprüsü hala turistlerin ilgisini çekerken, yerel halk için önemli bir geleneksel cesaret göstergesi olmuştur. Her yıl, köprünün yüksekliğinden atlayarak nehre dalan genç erkekler, evlenme tekliflerinde bulunmak için bu cesur hareketi yapmaktadır. Günümüzde ‘Bu köprüden atlamayana kız vermiyoruz’ esprisi hala yapılmaktadır. Mostar Köprüsü, sadece bir köprü değil, aynı zamanda bir cesaretin ve sevdanın sembolüdür.

8. Blagaj Tekkesi – Sufizmin Kalbi ve Alperenler Tekkesi

Blagaj Tekkesi, Neretva Nehri’nin kaynağında, sarp kayalıkların dibine inşa edilmiş bir Sufi tekkesidir. 16. yüzyılda inşa edilen bu yapı, sadece Bosna Hersek’in değil, tüm Balkanlar’ın önemli dini ve kültürel miraslarından biridir. Blagaj Tekkesi, Bosna Herkes'te islam dininin yayılmaya başladığı yer olarak kabul edilmektedir.

Alperenler Tekkesi diye de anılan Tekkede, Sufi dervişlerinin ibadetleri ve yaşam tarzları yüzyıllardır sürdürülmüştür. Alperenler, Osmanlı döneminde ve daha öncesinde, Bosna’da İslam’ın yayılmasında önemli bir rol oynamış olan Sufi liderlerdir. Blagaj Tekkesi, Alperenler’in Bosna’daki ilk merkezi olarak kabul edilir. Alperenler, Bosna halkına İslam’ı öğretmiş, yerel halkı din ve ahlak konusunda bilinçlendirmiştir. Bu nedenle Blagaj Tekkesi, sadece bir dini yapı olmanın ötesinde, Bosna Hersek’te İslam’ın yayılmaya başladığı ilk yerlerden biridir.

Her sene mayıs ayının ilk haftası dünyanın çeşitli yerlerlerinden binlerce müslüman burada bir araya gelir.

9. POÇİTEL KÖYÜ (Počitelj) – Orta Çağ'dan Günümüze

Počitelj, Mostar’a yakın bir köy olup, Osmanlı'nın son köyü ve Osmanlı döneminden kalma taş yapıları ve dar sokaklarıyla ünlüdür. 14. yüzyılda kurulan bu köy, 1990’lı yıllarda Bosna Savaşı sırasında büyük hasar görmüş ancak sonrasında restore edilmiştir. Počitelj, sakin atmosferi, tarihi yapıları ve olağanüstü doğal manzarası ile oldukça etkileyicidir. Burada gezebileceğiniz pek çok tarihi yapının yanı sıra, Boşnak mutfağını tatma imkanı da bulabilirsiniz.

10. Travnik Kalesi – Zamanın İçinde

Travnik şehri Osmanlı döneminde 99 vezir çıkarmış ve vezirler şehri diye de anılan şehirdir. Şehrin gözdesi Travnik Kalesi, Bosna Hersek'in en iyi korunmuş yapılarından birisidir. 18. yüzyılda inşa edilen bu kale, bölgenin savunmasını sağlamada önemli bir rol oynamıştır. Günümüzde, kaleye tırmanarak şehri yüksek bir noktadan izleyebilir, tarihi kalıntılar arasında gezintiye çıkabilirsiniz. Ayrıca Travnik şehri, bölgenin geleneksel mimarisi ve doğal güzellikleriyle de bilinir.

11. Plava Voda – Doğanın Gizli Cenneti

Saraybosna'nın dışında yer alan Plava Voda, Bosna Hersek'in doğal güzelliklerinden biridir. Burada, berrak göletler, yeşil alanlar ve zengin bitki örtüsü ile çevrili bir atmosfer hakimdir. Bu bölge, doğa yürüyüşleri yapmak, piknik yapmak veya sadece sakinlik içinde vakit geçirmek için mükemmel bir yerdir. Plava Voda'nın doğası, Bosna Hersek'in dinlendirici yanını keşfetmek isteyenler için idealdir. Göletlerde kuğu ve birçok ördek görebilirsiniz.

12. Alaca Camii – Renkli Çini Sanatı

Travnik’teki Alaca Camii, renkli çini süslemeleriyle ünlüdür. 1560’larda inşa edilen camii, Bosna Hersek’in Osmanlı mirasını yansıtır. Caminin iç mekanındaki çini işleri ve ince işçilik, bölgenin sanat tarihini gösterir. Ayrıca camii, ziyaretçilerine bölgenin dini ve kültürel yönlerini daha yakından tanıma fırsatı sunar.

13. Ahmići Köyü – Bosna Savaşı'nın Unutulmayan Yarası

Bosna'ya gelirseniz mutlaka ziyaret edip hikayesini köyün camii imamından dinlemeniz gereken yer Ahmici köyü. 1993 yılında Bosna Savaşı sırasında Ahmići Köyü'nde yaşanan katliam, Bosna Hersek'in en trajik olaylarından biridir. Bu köyde, Hırvat kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen katliamda 100’den fazla Boşnak sivil hayatını kaybetmiştir. Bugün, köydeki camiinin bir bölümü müzeye çevrilmiş ve olayın fotoğrafları sergilenmektedir. Camiinin imamı, gelen ziyaretçileri samimi bir şekilde karşılayıp köyü tanıtmaktadır. Ahmići, Bosna Savaşı'nın acı izlerinin yaşandığı ve unutulmaması gereken bir yer olarak tarihe kazınmıştır.

BOSNA HERSEK'TE SAVAŞIN İZLERİ: SÖNMEYEN ATEŞ, KURŞUN İZLERİ ve kırmızı izler

Bosna-Hersek, 1992-1996 yılları arasında acı verici bir savaşın izlerini taşır. Savaşın izleri, hala çeşitli bölgelerde görülebilir. Sarajevo'da yer alan Sönmeyen Ateş, Bosna Savaşı sırasında hayatını kaybeden sivil kurbanları anmak için yakılmış bir ateştir. Bu ateş, 1992-1996 yılları arasındaki Bosna Savaşı'nda hayatını kaybeden yaklaşık 12.000 sivilin anısına her zaman yanmaktadır ve Bosna özgür olduğu sürece, Rusya doğal gazı kesmediği sürece, yanmaya devam edecektir.

Ateş, 1992 yılında savaşın hemen ardından, savaşı unutmamak ve kaybedilenlerin hatırasını yaşatmak amacıyla yakılmaya başlanmıştır.

Bosna Savaşı, sadece insanların hayatlarını değil, şehirlere ve doğal çevreye de büyük zararlar vermiştir. Sarajevo ve Mostar gibi şehirlerde, savaşın izleri hala görülmektedir. Saraybosna'da, savaş sırasında kullanılan kurşunların izleri, binaların cephelerinde hala görülebilmektedir. Bazı binalar restore edilse de çoğu binada kurşun izleri görülmekte, hem savaşın ne kadar yakın olduğunu hatırlatmakta hem de Bosna halkının geçmişte yaşadığı acıları simgelediği için dokunulmamaktadır.

Diğer yandan, kırmızı asfalt izleri, Sarajevo'daki caddelerde savaş sırasında yaşanan olayların etkilerini göstermek amacıyla korunmaktadır. Bu kırmızı izler, aslında o zamanlar sivil halkın ölümüne sebep olan top mermileri ve bombaların düştüğü yerlerde oluşan kan izlerinden gelmektedir.

Bosna’daki bu izler, savaşın acı hatıralarını asla unutmamak için halk tarafından korunmakta ve bir anıt olarak şehirdeki farklı noktalarda sergilenmektedir.