"Haberin İşçisi"
İstanbul
Parçalı bulutlu
11°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
38,2552 %0.34
43,8333 %0.15
4.076,87 % 0,33
3.224.907 %-0.302
İşçi Haber Videolar İnfografik Türkiye'de sessiz kriz derinleşiyor: Aile şirketleri neden batıyor?

Türkiye'de sessiz kriz derinleşiyor: Aile şirketleri neden batıyor?

Türkiye'de aile şirketleri, miras anlaşmazlıkları ve yönetim krizleri nedeniyle hızla iflas ediyor. Ülke ekonomisi için tehlike yaratan bu durum, şirketlerin sadece %30'unun ikinci kuşağa geçebilmesiyle ortaya çıkıyor. Kurumsallaşma ihtiyacı her zamankinden daha kritik.

Okunma Süresi: 2 dk

Türkiye'de ekonominin temel taşlarından biri olan aile şirketleri, son yıllarda artan oranlarla iflas ediyor. Görünürde güçlü bağlarla kurulmuş bu yapılar, içeride yaşanan çatışmalar, miras anlaşmazlıkları ve yönetim krizleri nedeniyle kısa sürede çöküşe sürükleniyor. Peki, aile olmak gerçekten bir şirketi ayakta tutmaya yeterli mi?

Araştırmalar, aile şirketlerinin büyük bir kısmının ikinci kuşağa devredilemeden dağıldığını gösteriyor. Bu durum, hem ülke ekonomisi hem de binlerce çalışanın geleceği açısından ciddi riskler doğuruyor.

Güç, Miras ve Kontrol Mücadelesi

Aile şirketlerinin çöküşündeki en büyük etkenlerden biri, şirket yönetiminde yaşanan güç savaşları. Kurucunun ardından gelen kuşaklar arasında yaşanan fikir ayrılıkları, şirket içi hizipleşmeleri beraberinde getiriyor. Özellikle hissedarlar arasında yaşanan miras kavgaları, çoğu zaman işin sürdürülebilirliğini gölgede bırakıyor.

Finansal planlamanın yapılmaması, profesyonel yöneticilere yetki verilmemesi ve aile içi rollerin net tanımlanmaması, bu şirketlerin uzun ömürlü olmasının önündeki en büyük engeller arasında yer alıyor.

Rakamlarla Aile Şirketlerinin Kaderi

Türkiye’de faaliyet gösteren şirketlerin yaklaşık %95’i aile şirketi statüsünde. Ancak bu şirketlerin yalnızca %30’u ikinci kuşağa, sadece %12’si üçüncü kuşağa aktarılabiliyor. Bu veriler, aile şirketlerinin sürdürülebilirlik sorununu gözler önüne seriyor.

Ekonomistler, bu şirketlerin ayakta kalabilmesi için kurumsallaşmanın şart olduğunu vurguluyor. Aksi takdirde, iç dinamikleri tarafından yutulan şirketlerin, dış rekabet karşısında dayanma şansı giderek azalıyor.

Aile Şirketleri Batarken Geride Ne Kalıyor?

Bir aile şirketi battığında yalnızca iş değil, çoğu zaman bir neslin emeği, aile içi ilişkiler ve toplumsal güven de sarsılıyor. İflas eden şirketlerin ardında sessizce kaybolan başarı hikâyeleri, açıklanmayan iç hesaplaşmalar ve bazen kamuoyuna yansımayan büyük ekonomik kayıplar kalıyor.

Bu çöküşlerin her biri, aslında anlatılmamış birer aile dramı barındırıyor.