İşçi Haber Özel
Son zamanlarda özellikle gençler arasında artan ateist ve deist söylem giderek yayılmaya devam ediyor... Bu alanda birçok tartışma yaşanıyor. Diyanet İşleri Başkanlığının da gündemine giren ateizm ve deizme karşı Müslüman ilahiyatçılar, bilgi üretmetebiliyor mu? Sosyal medyanın etkin kullanılmaması bu sorunu nasıl etkiliyor?
Ateizm ve deizm sorununa karşı bilgi üretiminde ciddi sıkıntılar olduğunu söyleyen Prof. Dr. Caner Taslaman, İşçi Haber'e çok özel açıklamalarda bulundu.
"GENÇLER HER TÜRLÜ BİLGİYE ULAŞABİLİYOR"
Günümüzde gençlerin her türlü bilgiye çok rahat ulaşabildiğinin altını çizen Taslaman, "Gençler, internetten daha önce karşılaşmadıkları kadar farklı bilgilerle karşılaşıyorlar. Dini anlamdaki tartışmalar da genelde bu mecradan yapılıyor." dedi.
"İLAHİYATÇILAR DOĞRU BİLGİ ÜRETEMİYOR"
Taslaman, ateistlerin eleştirilerine karşı ilahiyatçıların yetersiz kaldığını vurgulayarak şunları söyledi;
"Geçmişteki gibi taklidi bir imanla devam edilmeyeceği ortada; tahkiki iman gerekiyor. İman konusunda taklide dayalı zayıflık olunca sallanıyor gençlik. İlahiyatçılarımızın çoğu da dışardan İslam ile ilgili eleştirilere cevap verebilecek düzeyde değiller. Ateistlerin argümanlarına karşı bir şeyler üretemiyor, hatta bazı ilahiyatçılar bunu umursamıyor bile... Gençlerin imanı ve dini inancı, ateistlerin argümanlarına karşı kaliteli dini sunumlar görmeyince sallanıyor. Kendi adıma 20 küsür yıldır bu konularla ilgili çalışmalarım var. Yaptığım çalışmaların ücretsiz PDF'leri de mevcut... Çalışmalarımı ateizm ve deizm ile direkt ilgili olan "bilim din ilişkisi" konularında yaptım..."
"HURAFE DOLU DİN ANLAYIŞI..."
Taslaman, ateist söyleme karşı gençlerin imanlarının çökmesinde din adına üretilen hurafelerin de etkili olduğunu söyledi.
"Ateist söylemler veya eleştirilerle karşılaşmamak için internetten uzak durmak gibi bir şey söz konusu olmadığı için burada özellikle ilahiyatçıların daha kaliteli sunumlar yapması gerekiyor. Müslümanlar düzgün bilgi üretemediği için ateistlerin sorularına cevap veremiyorlar. İslam adına hurafelerle dolu bir söylem var. Bu söylem de internette çok yaygın... Gençlere sidik üzerinden din anlatılınca "İslam bu mu?" şeklinde düşünüyorlar ve ateistlerin de sorularına muhatap olunca imanları çöküyor. Hem içerden gelen hurafelere hem de dışardan gelen ateistlerin sorularına birlikte cevaplar bulmamız şart."
Sosyal medyanın etkili bir şekilde kullanılması gerektiğini belirten Caner Taslaman'a göre Müslümanların çoğu sosyal medyayı birbirleri ile didişmek için kullanıyor.
"MÜSLÜMANLAR SOSYAL MEDYAYI DİDİŞMEK İÇİN KULLANIYOR"
"Müslümanların çoğunun dışardan gelen eleştirilere cevap vermek gibi bir derdi yok. Daha çok kendi tarikatını, cemaatini, şeyhini kurtarmanın korumanın derdinde herkes. Gerçek anlamda İslam'ın düşmanlarına cevap vermek diye bir endişe de kapasite de yok malesef. Müslüman toplum sosyal medyayı birbirleri ile didişmek için kullanıyor. Halbuki, sosyal medyayı iyi kullanmamız ateistliğe veya deistliğe karşı çok önemli..."
Röportaj: Cuma Obuz