"Beyaz Gemi", "Toprak Ana", "Kızıl Elma" ve "Dişin Kurdun Rüyaları" romanlarıyla ün kazanan, eserleri bugüne kadar 176 dile çevrilen ve 128 ülkede yayımlanan Aytmatov'un aralarında "Boranlı İstasyonu", "İlk Öğretmen", "Elveda Gülsarı", "Selvi Boylum Al Yazmalım", "Çocukluğumuzun Gökyüzü" ve "Fujiyama'ya Çıkış"ın bulunduğu birçok yapıtı beyazperdede izleyicilerle buluşmuştu.
Kırgız yazar, devlet adamı, diplomat, gazeteci ve mütefekkir Aytmatov'un çocukları Şirin Aytmatova ile Eldar Aytmatov ise babalarına dair yapmayı planladıkları projelere ilişkinaçıklamalarda bulundu.
"Türklerin ortak köklerini, ortak duygularını ve tarihini yok edemezler"
Kızı Şirin Aytmatova, babasının çocukluğunu anlatan bir televizyon dizisi üzerinde çalıştığını belirterek, Türkiye'de bu proje üzerine birçok toplantı gerçekleştirdiğini söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanlığınca ilki İstanbul'da düzenlenen Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali'nin önemine işaret eden Aytmatova, "Bu festival birlikte olmak adına çok önemli bir fırsat tüm Türk kardeşlerimiz için. Bizler ortak vizyon ve ortak değerlere sahibiz. Festival de Türk Dünyası için yeni bir platform olma özelliği taşıyor. Babamın başlattığı fikirlerin gerçekleşiyor olmasına şahit olmak çok gurur verici. Aytmatov hakkında çok fazla projenin buradaki buluşmalar ve konuşmalardan sonra ortaya çıkacağına inanıyorum. Türk dünyasının birliğini sağlayacak çok sayıda sanat projesinin üretileceğini umuyorum." dedi.
Aytmatova, Türkiye'de Cengiz Aytmatov'un kızı olarak bulunmanın çok gurur verici olduğunu dile getirerek, "Türklerin babama olan saygısı için de çok müteşekkirim. Burada olmak çok güzel. Çünkü bu vizyon babamın hedefiydi ve gerçekleşiyor, geleceğe dair umutlu hissettiriyor. (Festivalde) farklı Türk Cumhuriyetlerden misafirler, kültür bakanları bir arada. İnsanlar tanışıyor, konuşuyor ve onların geleceğe dair umutları bir potada birleşiyor. Türklerin ortak köklerini, ortak duygularını ve tarihini yok edemezler." değerlendirmesinde bulundu.
"Babamın eserlerini televizyon dizilerine, sinemaya ve tiyatro sahnesine taşımak istiyoruz"
Tüm dünyadaki Türklerin bir arada olmasını ve birlikte üretmelerini kendisinin de temenni ettiğini ifade eden Şirin Aytmatova, "Türk dünyası sinemasında babamın rolü ilham vermekti. Babam sanatıyla birçok eser üretti ve o eserlerin etkileri hala sürüyor. Edebiyatta babamın başlattığı ekol devam ediyor. Babam Türkiye'yi çok severdi, buraya birkaç kez de gelmişti. Türkiye'deki entelektüellerle de bir iletişimi var. " ifadelerini kullandı.
Pandeminin dünyayı değiştirdiğine işaret eden Aytmatova, "İnsanlar iyi şeyler duymak ve bir umut istiyor. Cengiz Aytmatov, kültürel gerçekliğin tarihini kaleme alıyordu. Çoğu zaman ise çocuklar için daha güzel bir dünya olması umuduyla yazdı (eserlerini)." diye konuştu.
Aytmatova, kardeşi Eldar Aytmatov ile birlikte bir yapım şirketi kurmayı planladıklarını aktararak, adını babasının aynı adlı eserinden yola çıkarak "Kızıl Elma" koyacaklarını belirtti.
Aytmatov'un eserlerini yeni bir formülle insanlara sunmak istediğini dile getiren Aytmatova, şunları kaydetti:
"Babam dünyada çok iyi anlaşılamadı. Biz de onun eserlerini televizyon dizilerine, sinemaya ve tiyatro sahnesine taşımak istiyoruz. Babamın çocukluğunu anlatan mevcut projemiz gerçekten çok dramatik, onun nasıl bir çocukluktan sonra yazar Aytmatov'a dönüştüğünü anlatıyor. Bunun dışında belgesel serileri yaptık. Bunlar Korkut Ata Film Festivali'nde seyirciyle buluştu. Orada da Türk kadınının dünya medeniyetine katkılarını göstermeye çalıştık. Türk kadınları pandemi sürecinde bile dünyaya umut olmaya devam ediyor. Bir Türk kadını Almanya'da bu hastalığın aşısını geliştirdi. Bir diğer Kırgız bilim insanı da İngiltere'de aşının gelişmesini sağladı."
"Aytmatov, Türk dünyasının kültür taşıyıcısıydı"
Cengiz Aytmatov'un en küçük oğlu, Uluslararası Cengiz Aytmatov Vakfı Başkanı ve Cengiz Aytmatov Evi Müzesi Müdürü Eldar Aytmatov ise Türk yapım şirketleriyle birlikte babasının eserlerine dayanan ya da onun hayatını anlatan bir sinema filmi yapma arzusunda olduğunu söyledi.
Babasının Türkiye'yi ve Türkiye'deki insanları çok sevdiğini anlatan Eldar Aytmatov, "Burada yaşayan Türkler onun kardeşiydi. Ben de burada Türklerin Aytmatov'a olan sevgisini hissediyorum. 'Selvi Boylum Al Yazmalım' filmi çok güzel bir filmdi ve bu yüzden dünyadaki en güzel 100 film arasında yer alıyor. Aytmatov'un kitaplarından filme uyarlanan en güzel eser bence bu." yorumunu yaptı.
Aytmatov, babasının vefatından sonra ana hedefinin onun vakfını geliştirmek olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aytmatov, Türk dünyasının kültür taşıyıcısıydı. Amacımız, onun kültürel mirasını, eserlerini bütün dünyaya sunmak. Babam 2000 yılında Uluslararası Aytmatov Vakfı'nı kurduğunda ana hedefi farklı ülkelerde kültür merkezleri açmaktı. O vefat etti ve bizim misyonumuz da onun istediği kültür merkezlerini bütün Türk Cumhuriyetlerinde açmak. Kültür faaliyetleri, festivaller ve farklı sergiler yapacağız. Aytmatov Müzesi'yle de onun nerede yaşadığını, kitaplarını hangi atmosferde yazdığını gösteren modern bir müze hazırlamak istiyoruz."